Ace Attorney Investigations Collection İnceleme

Phoenix Wright: Ace Attorney ile ilk tanışmam, satın aldığım Nintendo DS’in yanında gelen oyunlardan biri ile olmuştu. O güne kadar görsel roman türüyle pek haşır neşir değildim ve bu oyunun biraz daha macera oyunlarına benzer yapısı sayesinde ekran karşısında çok keyifli zamanlar geçirmiştim. Phoenix Wright ile başlayan avukatlık maceram Apollo ve Athena gibi farklı avukatlar ve farklı zaman dilimlerinde geçen olaylar ile devam etti.

Geçtiğimiz aylarda çıkan Apollo Justice Trilogy’nin ardından şimdi yayınlanan Ace Attorney Investigations Collection ile tüm Ace Attorney oyunlarını istediğiniz platformda ve istediğiniz dilde oynama zamanı geldi.

Savcı Bakış Açısı

Ace Attorney Investigations Collection içerisinde iki adet oyun bulunuyor, bunlar Ace Attorney Investigations: Miles Edgeworth ve Ace Attorney Investigations 2: Prosecutor’s Gambit. Ana serinin üçüncü oyunu olan Trials and Tribulations ile dördüncü oyun Apollo’s Justice arasındaki zaman diliminde geçen oyunlarda, hikayede sıkça karşılaştığımız Miles Edgeworth’ü yönetiyoruz.

Miles Edgeworth bu davaları çözerken yalnız değil. Ana oyundan tanıdığımız “ilginç” dedektif Dick Gumshoe’nun ve “Büyük Hırsız” Kay Faraday sayesinde davaları çözerken çok eğleniyoruz. Üstelik bu kadarla da kalmıyor, neredeyse her davada eski oyunlardan tanıdığımız sevilen ve sevilmeyen karakterleri tekrar görme şansı ediniyoruz. “Ulan yine mi bu” dediğim bir karaktere Miles’ın da benzer tepki verdiğini görünce, karakterlerin ne kadar amacına uygun işlendiğini de anlamış oldum.

Genel olarak bu üçlünün kendileri ve diğerleriyle olan etkileşimleri çok eğlenceli ve ilgi çekici olmuş. Hatta araştırma kısımlarının birinci kişi açısından değil de dış kamera açısından verilmesi ve bu sayede Miles’ı olayların içinde görmemiz sayesinde bu oyun bana eski tarz macera oyunlarını anımsattı. Anlatılan hikayeler ise genel olarak ilgi çekici ve keyifli bir şekilde işlenmiş.

İpuçları Toplansın!

İlk bahsederken görsel roman benzetmesi yaptım ama yalnızca okuyup belirli noktalarda seçimler yaptığımız bir oyun değil bu oyun. Yukarıda da bahsettiğim gibi, suç mahalline gidiyor, ipuçlarını toplayıp çevredeki tanıkları ve olası şüphelileri sorguluyoruz. İpuçlarını topluyor, yanımızdaki arkadaşlarımızın özelliklerini kullanarak suç mahallini dikkatlice inceliyoruz. İpuçlarını topladıktan sonra sıra sorgulama kısmına geliyor, bunun için ise eskisi gibi sürekli mahkeme salonlarına gitmiyoruz ve sorgulama kısmı ana seriye göre daha hızlı gerçekleşiyor.

İlk oyunlarda psişik güçlere sahip dostlarımız sayesinde bazı “kırılamaz” denilen iddiaları kırmayı başarıyorduk, bu oyunda da benzer bir sistem var. Bu defa kullandığımız sistem Miles Edgeworth’un kendi zihninde oynadığı “Mind Chess” ismi verilen bir oyun. Miles’ın beyninde tüm ilgili kişilerin birer satranç parçası haline geldiği ve kendisi ile konuştuğu bir yer oyun mekaniği var. Yapmamız gereken ise onlar ile konuşup söyledikleri şeylerin ardındaki gerçeği bulmak. Fakat bunu yaparken kısıtlı bir süreye sahip olduğumuzdan, zihin satrancını hızlı ve doğru bir şekilde oynamamız gerekiyor.

Zaman sınırına sahip olan Mind Chess’de vereceğimiz yanlış kararlar sürenin daha hızlı sona ermesine sebep olurken, başarısız olmamız durumunda satranç sekansına baştan başlamamız gerekiyor. Karşınızdaki kişinin davranış stiline göre “saldırmak” ya da “sessiz kalmak” gibi seçimleriniz var ve bazen sadece sessiz kalarak rakibinizin sakladığı şeyi ağzından kaçırmasını bile sağlayabiliyorsunuz.

Oyunun genel temposu akıcı geçiyor, kimi zaman Logic ve Mind Chess kısımlarında takılabiliyor ve biraz tempoyu aksatabiliyorsunuz ama bir bütün olarak baktığımızda gayet güzel gidiyor. Ha bu arada oyunda güzel bir seçenek de var, eğer “Ben uğraşamam öyle satranç falan, hikayeyi takip etmek isterim” derseniz Story Mode’a alıp, hiçbir bulmaca ile uğraşmadan dümdüz ilerleyebiliyorsunuz. O zaman gerçekten bir görsel roman oluyor. Ben önermem ama seçim şansının olması bile hoş.

Davayı Yanınızda Taşıyın

Ace Attorney Investigations Collection incelemesi için Nintendo Switch sürümünü tercih etmiş olmama rağmen, daha önce duyurulduğunda satın almış olduğum PC sürümünü de deneme fırsatım oldu. Böylece ikisi arasındaki grafik farkı hakkında da biraz yorum yapabilirim. Tabi oyunu bitirdiğim sıralarda bozulup beni PC versiyonunu oynamaya iten Nintendo Switch’ime de selamlar iletiyorum.

Öncelikle yenilenmiş grafiklerin çok güzel gözüktüğünü söylemem gerek. İsterseniz ana menüden eski tarzı da seçebiliyorsunuz ama bunun için pek mantıklı bir sebep göremedim, DS grafikleri yanında yenilenmiş arka plan ve karakter modelleri harika duruyor.

Nintendo Switch üzerinde göze batmayan, oldukça iyi bir görüntü sağlıyor. Tabii PC sürümünün grafikleri, bir arkadaşımın da dediği gibi “Cam gibi” tertemiz ve enfes gözüküyor. Daha yüksek çözünürlük, daha temiz görseller falan mevcut PC’de ama bunun karşılığında istediğiniz yerde oynama özgürlüğünden vazgeçiyorsunuz. Tabii Steam Deck varsa ona laf edemem, bende yok.

Ace Attorney serisinin müzikleri her zaman iyi olmuştur, bu koleksiyon için de aksini söylemem mümkün değil. Hem yeni hem de eski oyunlardan gelen, kimi tamamen orkestra ile çalınmış harika müzikler var oyunda. Akılda kalıyorlar ve oyunu oynamadığım günlerde bile kendimi birini mırıldanırken yakalıyorum.

Sonuç

Ace Attorney Investigations Collection ile Ace Attorney serisinin daha az değinilen karakterlerini yakından tanımak ve bu sırada gayet güzel hikayeleri tecrübe etme zamanı geldi. Uzun yıllar hem tek cihaza hem de dil desteğine sahip olmayan oyunlar, görsel anlamda geliştirilmiş ve daha fazla oyuncuya hitap edebilecek yeni özellikler ile donanmış olarak karşımıza çıkıyor.

İncelemeyi Nintendo Switch sürümünü oynayarak gerçekleştirdiğim oyunu öncelikli olarak bu platformda oynamanızı tavsiye ediyorum. PC sürümü daha yüksek çözünürlüğe sahip olsa bile, evde veya dışarıda tek bir ekran karşısında oturma zorunluluğu olmadan bu oyunu oynamanın keyfi bambaşka bir şey.