Gün geçmiyor ki Hideo Kojima ile ilgili ilginç bir haber duymayalım. Dün paylaştığımız haberde Kojima, Death Stranding için yapılan film uyarlamasına yönetmen olarak dahil olmayacağını söylemişti. Beklentinin aksine genel bir süpervizör olarak süreci takip edeceğini açıklayan yapımcı, şimdi de “uzaya gitmek istiyor”.
“Kardeşim bir dur yerinde” dediğinizi duyar gibiyiz, nitekim bizim de reaksiyonumuz üç aşağı beş yukarı böyleydi ama bu isteğin sebebini okuyunca biraz daha anlaşılabilir hale geliyor. Kojima’nın yaptığı oyunların insanları çoğu zaman derinden etkilediğini biliyoruz. Detaylara olan yaklaşımı sayesinde birçok oyuncuyu kendisine hayran bırakan usta yapımcı, hikaye konusunda da insanların zihinlerinde en karanlıkta kalan köşeleri tam isabetle oyunlarında işlemeyi başarıyor.
Uzaya gitmek istediğini söylemesinin sebebi de aslında bu. Kojima, uzayı bizzat deneyimleyerek uzayda geçen bir oyun yapmak istediğini ifade ediyor. Ancak bu durumun bizler için ne kadar “güvenli” olacağından da pek emin değiliz. Bir video oyunu olarak basite indirgediğimiz şeyin üzerinde Kojima imzası olduğu zaman nelere yol açabildiğini hepimiz birçok örnekle gördük.
“Kojima yine başımıza ne işler açacak?”
Uzay yolculuğuna çıkan insanların geri döndüklerinde anlattıkları tecrübeler beklendiği kadar parlak ve keyifli değil. Bunun en güncel örneklerinden biri olarak William Shatner, geçtiğimiz yıllarda yaptığı uzay yolculuğunun ardından yaşadıklarını ve duygularını anlatmıştı. Dünyadan yavaş yavaş ayrılırken uzayın uçsuz bucaksız karanlığı ve soğuğu, ona aslında Dünya’nın ne kadar sıcak ve canlı bir yer olduğunu hatırlatmış. Burada tanıdığımız, sevdiğimiz her şeyden adım adım uzaklaşarak uçsuz bucaksız karanlığa gömülmenin yaşattığı bu etki, aslında ilk kez yaşanan bir deneyim değil ve ismi “Overview Effect”.
Konuya geri döndüğümüzde, şimdiye kadar oynadığımız Kojima imzalı oyunların bizi ne kadar derin noktalardan vurduğunu kısaca bir hatırlayın. Çılgın yapımcı uzayda bu tecrübeleri edindikten ve kendi eşsiz filtresinden geçirdikten sonra bu tema ile bir oyun yapacak olsa, karşılaşacağımız yıkıcılığa ne kadar hazır olabiliriz ki?