Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi

S.T.A.L.K.E.R. serisi, 2007 yılında çıkan ilk oyunu ile birlikte yepyeni bir deneyimi bize sunmuş ve sorunlu çıkmış olmasına rağmen kendine özel bir hayran kitlesi edinmişti. Yıllar geçtikçe oyun üzerindeki geliştirmeler ve yeni oyunlar ile daha fazla oyuncuyu kendine çekmiş olan seri, uzun bir sürenin ardından sonunda S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl ile karşımızda. PC sürümünü incelerken biraz oyunun kendisinden biraz da teknik kısımlarından bahsedeceğiz.

Wallbang Gaming Network
Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 10

Radyasyonda Piknik

S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl ile Skif’in hikayesini tecrübe ediyoruz. Karakterimiz Skif evini harabeye çeviren patlamanın ardından bulduğu sıra dışı artifact şarj etmek ve biraz fikir edinmek için hızlı bir şekilde “The Zone” adı verilen yere gidiyor. Normalde sadece bu bölgede çıkan artifactler ile karşılaştığında çok farklı bir yapıya sahip olan artifactimiz gerçekleşen olaylar sonucu kayboluyor ve kendi hikayemize başlıyoruz.

Shadow of Chernobyl ile başlayan ilk hikaye Call of Pripyat ile tamamlanmıştı, Heart of Chernobyl ise tamamen yeni ve farklı bir hikaye ile bizi “The Zone” bölgesine salıyor. Oyunun ana hikayesi ilgi çekici ve sunumu da çok başarılı olduğundan sizi kendi içine çekmeyi başarıyor. Diyaloglar güzel, karakterler ilginç, olaylar heyecanlı ve merak uyandırıcı bir şekilde sunuluyor. Eski oyuna yapılan atıflar var ama önceki oyunları oynamadan da hikayeye yabancılık çekmiyorsunuz.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 11

Hikayenin giriş kısmı, içinde bulunduğumuz ortamı bize tanıtıp oyuna alıştırmak için olsa gerek, biraz ağır ilerliyor. The Zone içindeki tarafları öğreniyor, bilgi istediğiniz herkesten “koş bak bakalım ben orda mıyım?” tadında görevler alıyor, sürekli bölgenin tek kerizi gibi görevden göreve koşturuyorsunuz. Fakat ne zaman bu işler bitiyor, ana hikayede biraz ilerliyorsunuz, o zaman tarafların arasındaki farklar, yapacağınız seçimlerin olay akışına nasıl etki yaptığı ve sonunda hikayeyi bitirdiğinizde aldığınız keyif muazzam. Bu arada oyunun hikayesinde seçimlerin çoğu hikayenin akışını değil, sizin o kısma nasıl ulaştığınızı etkiliyor. Hikayenin akışını değiştirecek büyük seçimler oyun sonuna doğru karşınıza çıkıyor.

Bu ana kadar bahsettiklerimiz ana hikaye ile ilgili yorumlar, yan görevlere gelince işler biraz daha Bethesda oyunlarına dönüyor. Başlangıçta çok farklı ve ilginç yan görevler, seçimlerine göre etki yapacak diyaloglar görüyor ve “üff bunlarla doldurmuşlar oyunu” diye hevesleniyorsunuz. Sonra ikinci bölgeye geçiyorsunuz ve oyun ilerledikçe gelişmesini beklediğiniz yan içerikler ortadan kayboluyor. İlk haritadaki tarla görevi gibi kaliteli şeyleri fazla beklemeyin yani.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 12

Bölge’nin Hava Durumu Karışık

Stalker 2 (araya sürekli nokta koymuyorum artık) detaylı ve büyük bir açık dünya oyunu. The Zone içerisinde yerleşim yerleri ve harabeler arasında gezinirken mutantlar, vahşi hayvanlar ve diğer stalkerlar gibi düşmanlar ile mücadele ediyorsunuz. Ayrıca her köşede sinsice bekleyen anomaliler ve buranın yerlisi diyebileceğimiz radyasyon da dikkat etmeniz gereken önemli tehlikeler arasında.

Stalker 2’nin kocaman bir haritası var ve bu harita keşfedilecek bir sürü farklı yer sunuyor. Çeşitli gruplara ait yerleşim yerleri, anomaliler ya da benzer tehlikeler yüzünden terk edilmiş mekanlar, aceleyle giden kişilerin ardından bıraktığı zulalar, eski fabrikalar ve daha fazlası bizi bekliyor. Oyun bizi sürekli olarak keşfetmeye ve gezinmeye teşvik ediyor, zaten hızlı seyahat sistemini de buna göre olabilecek en limitli şekilde sunuyor. Bu aslında güzel bir şey olabilirdi ama değil. Buna sonra değineceğim.

Oyunumuz has bir FPS aslında, karakterimizin kendisini güçlendirme şansımız yok. Etraftan bulduğumuz ekipmanlar ile daha kuvvetli hale gelsek de, günün sonunda üzerine mermi yağarken köşede sosis kemiren düz bir adamız. Onlarca farklı silah ve mermilerini düzgün kullanıp rakibimize göre hareket ederek hayatta kalmamız gerekiyor. Tabi insan olduğumuz için bir ağırlık sınırımız var ve bunu geçtiğimiz anda oyunun can sıkan stamina sistemi ile tanışıyoruz.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 13

Oyunun silahlı mücadele kısmı aslında keyifli, insanda biraz ARMA ya da Escape From Tarkov oynuyor hissiyatı oluşturuyor. Silahlara taktığınız ekstra parçalar ile daha kuvvetli ve tarzınıza uygun bir ekipman elde ettiğinizi hissediyorsunuz, kimi zaman çatışma ortasında mermi sıkışıyor ya da silah elinizde parçalanıyor. Düşman deseniz zaten başlarda sizi çok güzel sıkıştırdığını hissettiriyor. Sonradan yapay zekanın aslında çok matah olmadığını anlıyorsunuz ama olsun.

Çatışmalar genelde keyifli geçiyor ama bazı sıkıntılarım var. Ben stealth seven bir insan değilim ama içeride 10 kişi varken kırık AK ile de sıka sıka dalacak kadar keriz değiliz, öncelikle bir iki kişiyi sessizce indirip sonra ortalığı ateşe vermeyi seviyorum. Bu oyunda ise bir kişiyi öldürmek kalan herkesin sizi görüp üstünüze koşması ile sonuçlanıyor. Susturucu var ama amacı oyuncunun evinde uyuyan biri varsa silah sesine uyanmaması olabilir ancak. Ayrıca düşmanın attığını vuran, duvarın arkasından bile headshot atabilen biri olması biraz can sıkıyor. Son olarak karanlıkta ya da karmaşık bir ortamda rakibi vurup vuramadığınızı anlamıyor olmanız sıkıntı yaşattı bana. Hani bazı insanlar vuruş hissi diye dalga geçiyorlar ya, ben çoğu zaman gerçekten düşmanı vurup vurmadığımı anlamıyorum.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 14

Yine Kuru Ekmek Çıktı

Oyunda bir sürü farklı silah, zırh, silah parçası, yiyecek içecek ve The Zone’a özel olan artifactler bulacaksınız. Bu artifactler da oyunun biraz daha RPG tarafına yönelmesine sebep olan şeyler aslında. Hem artıları hem de eksileri var ve bunları hesaba katarak kullanmanız gerekiyor. Örneğin fiziksel hasardan koruyan bir artifact size aynı zamanda radyasyon etkisi sağlıyor olacak. Oyunda bazı çok etkili artifactler mevcut ama genelde “satayım da para olsun” kafasında devam ettim ben.

Oyunun keşfe yönlendirdiğinden bahsederken sorunları olduğunu söylemiştim, o kısma gelelim. Oyunda bir stamina sistemi var ve ağırlığınız ne kadar fazlaysa o kadar külfet oluyor. Hızlı seyahat yok, oyunda para çok değerli ve ekonomi bizim ülkede garip karşılanmayacak seviyede. Bu da insanı keşif yapmaya, daha fazla malzeme toplayıp satmaya itiyor. Ama ben iki saat uğraşıp anomalilerin arasından geçip zulaya ulaştığımda yarısı yenmiş sucuk, kuru ekmek falan çıkıyor. Kabul ediyorum, nadiren o uğraşa değecek silahlar falan buluyorum ama kazı kazan gibi “ya tutarsa” durumu var. O kadar uğraşa değmiyor bence.

Stamina biraz düzgün işlese ya da etrafta bulduğum silahları satabilsem yine keşiften keyif alırdım bunu belirtmek istiyorum. Yani ben milleti lootlayıp silahlarını, kötü kondisyonda bile olsa satabiliyor olmalıydım ki etrafta loot yapmaya hevesim olsun. Tamir edeyim satayım desem daha zararlı çıkıyorum. Seviye de atlamıyoruz, bu oyun için  iyi bir şey aslında ama araştırmanın ödüllerinin iyice azalmasına sebep olmuş. Oyunlara sonradan eklenen anlamsız challenge görevleri gibi, yapmış olmak için keşif yapmak eğlenceli değil. Star Wars Jedi: Survivor’da iki saat uğraşıp sonunda bıyık kazanmak gibi. En azından onda bölümler daha eğlenceliydi.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 15

Stalker 2’nin atmosfer muhteşem bu arada. Hızlı seyahat sisteminin olmaması, oyunun stamina sistemi sizi sinir etmediği sürece bir avantaj. Aniden çıkan fırtınalar, etrafı gezerken dikkatsizlik sonucu içine düştüğünüz anomaliler, siz kendi halinizde ilerlerken ileride çatışan rakip taraflar (ya da mutantlar) falan dünyanın içinde yaşadığınızı hissetmenize sebep oluyor. Oyun bana Bethesda oyunlarında aldığım keyfi yaşattı, üstelik yükleme ekranları olmadan!

Bu oyunda Bethesda oyunlarında yaşamadığım bir sorunu yaşadım, buna ne sebep oluyor bilmiyorum ama çok sinir bozucu bir durum. Düşmanlar yoktan var oluyorlar. Bir fabrika yıkıntısında elimde az sayıda mermi ile sıkıştım, yakında bir Ward üyesi var beraber haydutlara karşı savaşıyoruz. Vur kaç yapıyorum, öldürdüğümün silahını alıyorum onunla devam ediyorum. Sanırım 10 kişiyi hallettik ama ucu ucuna kurtuldum. Dışarı çıkıp kalan lootları toplamaya başladığım sırada, arada geçebilecek başka bir yol olmamasına rağmen 5 kişi köşeyi döndü ve bana saldırdı. Benzer durumlar bir kaç kez oldu. Başta anlam veremedim ama daha sonra bir noktada daha yukarıdan düşen bir grup görünce taşlar yerine oturdu. Düşmanlar belli bir noktada spawn oluyorlar ve bazen bu spawn ekstra olarak tetiklendiğinde tekrar geliyorlar. Belki ileride düzeltilecek bir durumdur tabi.

Ya bir ek şikayet etmek istiyorum. Animasyonlar çok sıkıyor bir yerden sonra. Loot yapmaya çok müsait bir oyunun envanter ve stamina konusunda zaten problemleri var, bir de her bir şey yapmaya kalktığımda ekstra animasyonlarla uğraşmak canımı sıkıyor. Haritaya bakacağım en az 2 saniye animasyon izliyorum, yanlışlıkla hızlı aksiyonda kalan konserve tuşuna basıyorum, kafama el bombası atıyorlar benim karakter konserveden bir parça et yutuyor. Birinin bilgisayarını alıyorum direkt oynatmama izin verse ne güzel, hayır illa menüyü açacak oradan ben elle seçeceğim sonra oynatacak. Sürekli ekstra vakit harcatıyor. hayır full taktiksel simülasyon oyunudur falan anlarım da mermileri bandajla iyileştiriyoruz, bari animasyonları kapama ekleseydiniz oyuna.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 16

Grafik ve Teknik Performans

Stalker 2 görsel anlamda nasıl yorum yapacağıma karar veremediğim oyunlardan. Unreal Engine 5 kullanan oyun bazı noktalarda muhteşem gözüküyor, bazen de grafikler ilk oyundan bile önceye gidiyor. Ortalama olarak alırsam şikayet etmeyeceğim seviyede iyi görsellik sunumu ile geçer not veririm. 4070 ekran kartı ile 2K çözünürlükte oynarken aldığım görüntüden gayet memnunum. Işıklandırma Lumen teknolojisi ile çok güzel gözüküyor, karakter ve çevre modelleri harika, doku kalitesi oldukça iyi. Ama TAA (Temporal Anti-Aliasing) yüzünden harekete geçtiğiniz anda nesneler daha bulanık gözükmeye başlıyor. DLSS gibi ek özellikleri açmadan oynamak “gözüm mü bozuluyor acaba” diye düşünmeme sebep oldu.

Oyunun istediği sistem gereksinimlerini düşünürsek, mükemmel bir performans beklememek gerektiğini tahmin ediyorsunuzdur. Sistemden sisteme değişen, dengesiz bir performans karnesi var elimizde. Ben mesela 2K çözünürlükte, DLSS kapalıyken bile 45-50 FPS arasında bir performans aldım. DLSS açtığımda ise 65-75 arası yerlerdeydi. Fakat yerleşim yerlerine girdiğimde en az 30 FPS kaybediyor, kısa süre sonra ise toparlıyordu. Kimi zaman ortada herhangi bir şey yokken bile aniden kare oranı düşüyordu. Yine de aşırı çökme sorunu yaşamadım, bunu da oyunu çıktığı gün değil gelen ilk düzeltme yamasının ardından oynamama bağlıyorum.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 17

Ses ve müzik tarafından kısaca bahsedersek, İngilizce seslendirmeler çok iyi değil ama işi görüyorlar. Orijinal seslendirmeler ise atmosfere sizi çok güzel çekiyor ama bazen altyazıları kaçırıp ne olduğunu anlayamayabiliyorsunuz. Oyunun sesleri aslında çok iyi, özellikle kulaklık takıyorsanız yağan yağmuru, silah seslerini ve üstünüze atlayan mutantı yanınızdaymış gibi hissediyorsunuz. Fakat kimi zaman derinlik algısı sapıtıyor, uzakta olan bir şeyi yanınızdaymış gibi duyduğunuz da oluyor.

Oyunun müziklerden ise memnunum, zaman zaman bir bara girip, radyoda ne olduğunu anlamadığım şarkıları dinleyip keyif yapmak ayrı bir keyif verdi. Yalnız kocaman dünyada, zaten çoğunlukla tabanvay olarak gezdiğimiz bir mekanda şöyle taşınabilir bir radyo koysanız fena mı olurdu? Yürümeyi sıkıcı yapan etkenlerden biri de bu bence.

Stalker 2: Heart of Chornobyl İncelemesi 18

Sonuç

S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, özellikle sancılı geliştirme sürecini hesaba katarsak, çok iyi bir oyun. Bir iptal ve hala devam eden bir savaş koşulları altında geliştirilen oyun, tıpkı ilk oyun gibi problemli ama kendine has çekici yanları olan bir oyun. Muhteşem bir hikaye sunumu, etkileyici atmosferi, insanı kendine çeken oynanışı en büyük artıları. Oynanışın bir yerden sonra albenisini kaybetmesi, keşfetmeniz için sizi bekleyen dünyanın aslında size yenilikle sunmaması ve yukarıda bahsettiğim bazı oynanış kararları ise eksileri arasında. Oyunun özellikle ilk 10 – 15 saat sizde “dünyanın en iyi oyunlarından olabilir mi” hissini uyandırırken, ilerledikçe “sucuğuna bir sana iki” diye isyan ettiriyor. Beni ettirdi en azından.

Teknik tarafta eksiler oldukça fazla ama bunların çoğu düzeltilebilecek ve bir kısmı düzeltilmiş şeyler. Bütün bu problemler gerçekten sinir bozucu ve aslında çıkış notunu etkileyen şeyler olmalı, bu yüzden düşük not verenleri de anlıyorum. Ama ben bu oyuna “8 verecektim 7 oldu” diyebiliyorum sadece teknik tarafta. Benim için oyunun kendi içindeki eksiler daha önemli şu an. Çünkü Cyberpunk 2077’nin aksine bu oyun bana ne vaadi sunduysa onu verdi, tabi eksik ya da problemli kısımları vardı ama günün sonunda, çökmediği sürece, çok keyifli bir tecrübe yaşattı. Teknik sorunları ise çözüyorlar ve üzerinde çalışmaya devam edeceklerini umuyorum.

İnceleme

S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl

7.6 İnceleme Puanı

Belki biraz daha cilalansa çok daha iyi övgüler alabilecek bir oyun ama GCC bu oyunu daha fazla bekletemezdi gibi geliyor bana. Çok daha iyi zamanlarda, çok daha iyi oyunlar ile karşımıza çıkabilmelerini umuyorum.

ARTILAR

  • Ana hikaye ve sunumu çok güzel
  • Atmosfer muazzam
  • Kimi zaman görsel açıdan muhteşem
  • Türkçe dil desteği
  • Keşfedilecek koca bir bölge bizi bekliyor

EKSİLER

  • Keşif yapmanın getirisi neredeyse yok
  • Stamina sistemi çok dandik
  • Teknik problemler çok fazla
  • Arayüz zayıf

İnceleme Başlıkları

  • Grafik 8
  • Ses / Müzik 8
  • Oynanabilirlik 7
  • Atmosfer 9
  • Optimizasyon 6
Exit mobile version