Çıkışından bu yana her sezonunda yüzlerce saat oynadığım; karakterlerimi, eşyalarımı, yeteneklerimi mükemmel bir uyum içinde kurgulamaya çalıştığım Diablo IV, her sezonunda yaptığı değişiklikler, getirdiği yenilikler ve eklediği eşsiz eşyalar ile şu ana kadar beni hiç sıkmadan uzunca bir süre getirmeyi başardı. Diablo IV’ün çıkışında eleştirdiğim birçok özellik gözden geçirildi ve oldukça güzel bir şekilde işlemeye başladı. Vessel of Hatred incelemesini de tam olarak bu sebeple iki farklı parçada inceleyeceğim. Zira bu genişleme paketinin hikayesi dışında getirdiği içeriklerin bir kısmı, ana oyun ve yeni sezon içerikleri ile iç içe geçmiş durumda.
Vessel of Hatred’in duyuruluşundan bu yana oyunda bir Diablo III havası hakim. Oyunun “karanlık” havası, hikayesinin tonuyla birlikte Diablo IV bu işi oldukça iyi yapıyordu ancak bir anda yoldaşlar, kanatlar ve Diablo III’e oldukça benzer bir ilerleme ve oyun sonu etkinlikleri sistemiyle bu kasvetli havayı dağıtmaya başladılar. Bu değişiklikler kiminin hoşuna gitse de, kiminin de oyunun havasını bozduğu gerekçesiyle haklı olarak sevilmedi. Peki yeni hikaye, yeni içerikler bu havayı nerede tutuyor? Diablo IV Vessel of Hatred nasıl olmuş? Gelin hep beraber bakalım. Buraya bir DİKKAT! notu bırakayım; Vessel of Hatred incelemesi, Diablo IV hikayesiyle ilgili spoiler içerecektir ancak mümkün olduğunca düşük seviyede tutmaya çalışacağım.
Hikaye
Diablo IV’ün hikayesi oyuna dair en sevdiğim yönlerinden. Lorath, Neyrelle ve Gezgin olarak adlandırılan ana karakterimizin hikayesini ve anlatı bütünlüğünü tam tadında almıştım. Ne fazla uzatılarak bunaltılmış (düşününce atı alana kadar bunalmış olabilirim :P), ne de fazla kısa tutularak soru işaretleriyle bırakılmıştım. Vessel of Hatred’in hikayesi Diablo IV ana hikayesinin bıraktığı yerden devam ediyor. Kyovashad’ı ve Lilith’in düşüşünün ardından neler olduğunu görüyoruz. Inarius’u cehenneme takip edenlerin ödediği bedelleri görüyoruz. Bu kişiler Yanık Şövalyeler ismiyle bir çatı altında birleşmişler ve liderleri Urivar, daha hikayenin açılışından ne kadar fanatik bir grup olduklarını göstermeyi ihmal etmiyor. Rahibe Prava Yanık Şövalyelere sözünü hiçbir şekilde dinletemediği gibi, bizden bir kurtuluş ummaya başlamış durumda. Yanık Şövalyelerin hedefinde ise Neyrelle ve Lorath var. Yerlerini bizim de bilmediğimiz bu ikiliyi aramaya çıkıyoruz ve Yanık Şövalyelerle bu arayış boyunca birkaç kez daha karşılaşıyoruz. Neyrelle’in nerede olabileceğine dair aldığımız duyumlarla birlikte kendimizi Nahantu’da buluyoruz.
Nahantu, bu genişleme paketinde vaktimizin çoğunu geçireceğimiz ve hikayenin burasının etrafında döndüğü, Sanctuary’e eklenen yeni bölgemiz. Oldukça vahşi ve tehlikeli olan bu ormanlık bölgede bizleri yeni hikayeler, düşmanlar, kaleler, zindanlar ve şehirler bekliyor. Aynı zamanda Nahantu, Diablo II’den bildiğimiz bölgenin ta kendisi. Çeşitli yan görevlerde ve çevrede bulduğumuz günlüklerde Diablo II’de Kehjistan yada Toraja olarak bildiğimiz bu bölgenin uğradığı değişikliklere yer veriliyor. Diablo II içeriklerine de bolca gönderme yapılıyor, öyle ki anladığım referansların yanında anlamadıklarımın da bolca olduğuna eminim. Bu sebeple eğer Diablo II hayranı iseniz, yan görevlerden ve Nahantu’yu keşfetmekten oldukça zevk alacağınıza eminim. Vessel of Hatred hikayesinden devam edecek olursak, bu bölgeye ilk gelişimizde Eru ile tanışıyoruz. Gerek Eru, gerek hikaye boyunca tanıştığımız diğer karakterlerin hikayedeki yerleri ve karakter hikayeleri oldukça hoşuma gitti. İleride biraz daha detaylı değineceğim yeni karakter sınıfımız olan Ruhdoğumluların hikayesini de bu karakterlerden dinliyoruz. Bir yandan da Eru ile birlikte Neyrelle’i arayışa ve Mephisto’yu durdurmaya girişiyoruz. Bu kısımdan sonra ne dersem hikaye ile ilgili ciddi bir spoiler olacağı için, hikayeyi sizlerin oynayışına bırakmak istiyorum ancak hikayenin bitimine değinmem lazım. Diablo IV hikayesiyle ilgili değindiğim tam kıvamında olması durumunu Vessel of Hatred genişleme paketinde alamadım. Hikaye ve anlatım her ne kadar çok başarılı ve sürprizlerle dolu olsa da, bazı kısımlar kestirilip atılırmışçasına hızlı gerçekleşmekte. Özellikle de hikayenin bitişinde bizi bıraktığı o nokta… Bu hikayenin bir devamı olacağı kesin ancak bunu sezonlarla mı işleyecekler yoksa yeni bir genişleme paketi gelene kadar bekleyecek miyiz bilmiyorum ancak kafamda oldukça fazla teori var ve hikayenin devamını görmek için sabırsızlanıyorum. Umarım bu uzun bir bekleyiş olmaz keza Vessel of Hatred’in hikayesini oldukça beğendim.
Yeni İçerikler
Diablo IV: Vessel of Hatred genişleme paketi, beraberinde yeni bir sezon ile geldi. Hem Vessel of Hatred hem de sezonun getirdiği değişiklikleri, iki aşamada inceleyebiliriz.
Vessel Of Hatred Sahiplerine Özel:
– Vessel of Hatred Ana Hikayesi
– Nahantu Bölgesi ve Şöhreti
– Rünler
– Ruhdoğumlu Sınıfı
– Paralı Askerler
– Kurast Yeraltı Şehri
– Karanlık Hisar
Sezon Güncellemeri:
– Yeni Seviye ve Zorluk Sistemi
– Mükemmeliyet Panosu ve Eşya Değişiklikleri
– Her Sınıfa Yeni Yetenek ve Yeni Pasifler
– Grup Bulucu Özelliği
– Sezon Ödülleri
– Savaş Bileti
Gelin bu özelliklerden önemli olanlara birlikte göz atalım. Bir yandan da oyunun çıkışından bu yana büyük bir sorun olan oyun sonu aktivitelerinin ne denli arttığını ve ne işe yaradıkları kısmına değinelim.
Rünler
Rünler, Vessel of Hatred genişleme paketine sahip oyuncuların erişebileceği bir özellik olmakla beraber bir çok karakter dizilimini büyük ölçüde etkileyebilecek güce sahipler. Oyunda ayin rünü ve çağırma rünü adında iki çeşit rün bulunuyor. Ayin rünleri yaptığınız bazı hareketler karşılığında size bir miktar adak sağlıyor, çağırma rünü ise biriktirdiğiniz bu adakları kullanarak size güç sağlıyor. Örneğin Cem + Que rünlerini ele alalım. Cem ayin rünü karakterinizin her atılmasında 75 adak üretiyor, Que çağırma rünü ise her 300 adak için Druide ait Toprak Siperi yeteneğini aktif ederek size bariyer sağlıyor. Buna benzer, toplamda 41 ayin ve çağırma rünü bulunuyor. Bu rünleri bir ayin bir çağırma rünü olmak üzere dilediğiniz gibi kombolayıp kullanabilir, diziliminize güç verecek veya hayatta kalmanıza yardımcı olarak etkilerle oynanışınıza çeşitlilik katabilirsiniz. Ancak yalnızca iki çift rünü aktif edebileceğimizi de unutmayalım.
Paralı Askerler
Vessel of Hatred genişleme paketine sahip oyuncuların ulaşabileceği bir diğer içerik ise paralı askerler. Vessel of Hatred hikayesinde tanıştığımız karakterlerden Raheir ile hikayenin bir parçası olan İn’e ulaştıktan sonra ilk paralı askerimiz olarak Raheir’i kullanabiliyor, sonrasında her birinin kendi ufak hikayeleri olan üç karakteri daha bu ekibe ekleyebiliyoruz. Bu karakterlerin oyuna diğer özellikler kadar büyük bir etkisi olmasa bile; hepsi kısa süreli olan hareket hızı, saldırı hızı, bekleme süresi azaltma gibi özelliklere kavuşmak için başvurulabilecek özellikler. Aynı zamanda İn içerisinde paralı askerler ile Uyum kazanarak geliştirilebilen bir market mevcut. Burada direkt olarak eşya, eşya kutusu, materyal kutusu gibi çeşitli içerikleri buraya özel olan Solgun İşaretler ile satın alabiliyoruz. Solgun İşaretleri belli etkinlikleri yaparak veya Paralı Asker Uyumu elde edilerek kazanılıyor ve yalnızca burada harcanabiliyor.
Paralı askerlerden aynı anda en fazla iki tanesini, Kiralanan ve Takviye adı altında kullanabiliyorsunuz. Kiralanan Paralı Asker için Çekirdek ve Timsal olarak iki adet aktif yetenek, iki adette pasif yetenek seçilebiliyor. Tek başınıza oynadığınız zaman daima yanınızda bulunan Kiralanan Paralı Asker, temel saldırıları, pasifleri ve seçtiğiniz yetenekler ile birlikte size destek olmakta, ancak bir grup içerisinde yer alırsanız kendisi pasif duruma geçiyor. Takviye Paralı Asker ise her daim yanınızda ancak yalnızca belli aksiyonlar sonucunda kısa bir süreliğine beliriyor. Kendisi için yalnızca bir tane aktif yetenek seçebiliyor ve bu aktif yeteneği kullanması için bir koşul belirliyorsunuz. Takviye Paralı Asker için herhangi bir pasif yeteneği bulunmadığı için, genelde patron veya seçkinlere karşı kısa süreli sersemletme ve hasar etkileri için kullanılıyor.
Ruhdoğumlu Sınıfı
Vessel of Hatred’in getirdiği belki de en önemli yenilik, yeni bir sınıf olan Ruhdoğumlu. Ruhdoğumlu oynanış efektleri, hayvan ruhları ve yetenekleri ile her ne kadar Druide oldukça benzese de, oynanışı oldukça hareketli ve çeşitli, bu açıdan oldukça Haydut ve Diablo III’teki Monk-Demon Hunter karması bir oynanışa sahip. Dört farklı hayvan ruhunu kontrol edebilen karakterimiz, bu hayvan ruhlarına ait birbirinden farklı onlarca yeteneğe sahip ve ekstra olarak bu ruhlardan iki tanesini Ruhlar Salonu adındaki karakter özelliği sayesinde seçerek ekstra özellikler de kazanabiliyor. Tabii hem yeni bir sezonun başlangıcı, hem de yeni bir genişleme paketinin gelmesiyle birlikte oyuncu örtüsü de oldukça Ruhdoğumlu ağırlıklı oluyor. Fakat iddia ederim ki, gördüğünüz onlarca Ruhdoğumlu arasında her seferinde yepyeni bir dizilime rastlanacak. Ruhdoğumlu oldukça esnek şekillerde oynanabilmekte, gerektiği yerde tank, gerektiği yerde hasar, gerektiği yerde de zayıflatma etkileriyle takımına yardımcı olma konusunda sınır tanımadığı gibi, bütün içerikleri de diğer karakterlerden daha etkili bir şekilde yapabiliyor.
Özellikle bazı Yüz özellikleri ve bazı Eşsiz özellikleriyle acayip saçma, güç dengelerini alt üst eden dizilimler yapmak mümkün. Üstelik bu Yüz özelliklerinin bazılarını erkenden 1-2 zindan tamamlanarak ele geçirilip, aşırı güçlü karakterler yapmaya yaklaşık yirmi seviyeden itibaren başlanabilir. Ruhdoğumlu’nun bu büyük gücünün ardında Mükemmeliyet Panolarından ikisinin hatalı çalışması sonucu yaklaşık %500-%2000’lik bir hasar artışı sağlamasından dolayı kaynaklandığı söyleniyor ancak ben bu yazıyı yazarken 3 tane irili ufaklı yama geldi ve bunlardan hiç birisinde bu hataya değinilmemiş 😛 Blizzard eğlencemizi kesmek istemiyor olsa gerek.
Oyun Sonu Etkinlikleri
Kurast Yeraltı Şehri ve Karanlık Hisar kısmına bu kısımda değinmek istediğim için ve oyun sonu etkinliklerinin bir çoğunun büyük değişikliklere uğramasından dolayı bu kısımda oyunda güncel olarak yer alan ve kilit noktalar olan şeylere kısaca değineceğim. Zira bu güncelleme ile birlikte çıkışından itibaren oldukça eleştirilen oyun sonu etkinliklerinin, hiç sıkılmadan oradan oraya zıplanabilecek bir hale dönüştüğünü sizlerin de görmesini isterim. (Sezon beraberinde Sınamalar sistemi oyundan kaldırıldığı için o kısma şimdilik değinmiyorum.)
Cehennem Dalgası: Geçtiğimiz sezonlar boyu oldukça değişikliğe uğrayan bu bölge, sonunda Kan Sezonu (Sezon 2) etkinliğindeki haline çok benzer bir hale büründü. Şahsen favori versiyonum da bu haliydi o yüzden fazlasıyla memnunum. Bu bölgede oldukça fazla materyal ve deneyim kazanabilmek mümkün olduğu gibi, neredeyse her zaman da aktif olduğunu göreceksiniz. Cehennem Dalgaları şu anda her saat başında başlayıp, 55 dakika aktif kalıp sonrasında 5 dakika ara vererek devam eden bir sisteme mevcut. Cehennem Dalgası bölgesi içerisinde oldukça güçlü bir patron da yer alıyor. 60 seviye öncesinde deneyim kazanmak için en ideal yollardan birisi bu bölge.
Dünya Patronu: 3.5 saatte bir haritanın belli bir noktasında bulunan, üç adet farklı dünya patronu bulunmakta. Eskisine oranla Dünya Patronları çok daha fazla öneme sahip zira belli etkinlikler için gereken materyalleri yalnızca buradan bulabiliyoruz. Üstelik buna dair bir ibare bulamasam bile, buradan kazandığımız eşyaların da daha nadir, daha iyi olacak şekilde düzenlendiğini düşünüyorum. Tek sıkıntısının oyunun çıkışından bu yana aynı 3 Dünya Patronu arasında dönüp durmamız olduğunu düşünüyorum.
Zindanlar ve Kabus Zindanları: Klasik zindanlar hala bildiğimiz, normal zindanlar. Ancak Kabus Zindanlarında büyük bir değişikliğe gidilerek içerisinde bulunan etkinlik miktarı arttırılmış ve artık “Son patrona koşalım, Oyma seviyesi atlatalım.” demek yerine Usta İşleme için kullandığımız Obducite materyalinin bütün düşmanlardan düşmesini sağlamışlar, bütün zindanı temizlemeye bir anlam yüklemişler. Tek sıkıntısı, yaklaşık 3 saat aralıksız Kabus Zindanları arasında geçiş yaptıktan sonra bir daha adım atmanıza asla gerek kalmıyor zira bütün eşyalarınızı son Usta İşleme seviyesine çıkarmaya yetecek, hatta çok daha fazla Obducite bu sürede toplanabilir durumda.
Çukur: Eğer yanlış hatırlamıyorsam Sezon 4 ile birlikte hayatımıza giren ve o zamandan beri çıkabileceğim kadar yüksek seviyelere çıkmaya çabaladığım o muhteşem bölge, ÇUKUR! (Sınama içerisinde her hafta en iyi 100 arasına oynamak da çok keyifliydi ancak bir dengeleme gelene kadar Sınama alanı maalesef ki devre dışı.) Oyundaki favori noktam hala Çukur bölgesi, ufak bir değişikliğe gidiyor. Eskiden hem Usta İşleme yapabilmek için, hem de karakterin gücünü, hızını test edebildiğimiz yegane noktaydı. Artık İşkence zorluk seviyelerinin kilidini açmak için de, Çukur içerisindeki belli seviyeleri geçmek zorundasınız. Bu güncelleme ile birlikte Oyma geliştirme özelliği buraya taşındı ve zorluk/seviye değişikliklerinden sonra Çukur seviyesini arttırmak, üstesinden gelmek oldukça tatmin edici. Oymaların da uğradığı değişikliklerden dolayı Çukur, bu sezonun en işlek noktalarından birisi olacak.
Cehennem Orduları: Geçtiğimiz sezonla birlikte oyuna eklenen Cehennem Dalgaları, dalga dalga karşılaştığımız düşmanlara sahip bir bölge(adı üstünde). Her dalga sonunda bu dalgalara bir özellik ve güçlendirme ekleyerek ilerliyoruz ve dalga limitine ulaşıldığı zaman son bir patron ile karşılaşıyoruz. Bu üçlü belayı da alaşağı ettikten sonra, alt ettiğimiz iblislerden topladığımız materyalleri birkaç kutu arasında kullanabiliyoruz. Bu kutular arasından; eşya kutusu, Obducite ve bir çok materyalin yer aldığı materyal kutusu veya altın kutusunu seçebiliyoruz. Geçtiğimiz sezon altın kazanmanın en etkili yöntemi olan Cehennem Ordularının altın kutusu, bu sezonda da en iyi altın kazanma yöntemi. Kabus Zindanları dışında da Obducite kazanmak için oldukça etkili ancak bunu yapmak için geride bıraktığınız altın miktarını düşündüğünüzde pek de değmeyeceğini düşünüyorum.
İşkence Görmüş Patronlar: Her biri kendi eşya havuzuna sahip olan 6 farklı patron. Her birisinin kendine has özellikleri var ve yüksek bir zorlukta bu patronlarla karşılaşmak oldukça zevkli. Kazanmanın verdiği tatmin hissinin yanına ödülleri de oldukça tatmin edici seviyede. Gerekli materyalleri toplayarak savaşmak için çağırdığınız bu patronlar, son sezonlarda olduğu gibi yine eşyalarınızı iyice geliştirmek için, Eşsiz ve Mitik Eşsiz bulmak için uğranması gereken bölge. Üstelik yakın zamanda yeni patronların da eklenebileceğine dair söylentiler dolaşıyor, bunları görmek için de heyecanla bekliyorum.
Kurast Yeraltı Şehri: Gelelim Vessel of Hatred ile oyuna eklenen ve yalnızca genişleme paketi sahiplerinin erişebileceği iki içerikten ilkine. Kurast Yeraltı Şehri, Vessel of Hatred’in hikayesinde açıklanarak kilidi açılabilen bir içerik olsa bile, kilidi bir kez açıldıktan sonra her oynayışta aktif hale geliyor. Oyuna Çukur ve Sınama dışında bir zaman mücadelesi daha ekleyen Kurast Yeraltı Şehrinde belirli bir süre sınırı ile 3 aşamalı bir bölgeye giriyoruz. Zindanlar ve zindan sonunda yer alan patronu belirlemek için bir kaç farklı bölge bulunuyor ve rastgele olarak bu bölgelerden birisine ışınlanıyoruz. Bu bölgedeki çeşitli düşmanları veya yapıları yok ederek ekstra süre ve Uyum Kademesi kazanıyoruz. Kazandığımız Uyum Kademesi de kendi içinde 4 kademeye ayrılıyor. İlk kademeye ulaşılan andan itibaren patronu alt etmek ödül veriyor, ancak son kademeye ulaşmak ödülün miktarını ve kalitesini artırdığından asıl amacımız belirlenen süre sınırı içerisinde Uyumu 4. kademeye ulaştırmak. Üç zindanı da kalan süre sıfıra ulaşmadan bitirdiğimizde süre sınırımız ortadan kalkıyor ve o bölgeye ait patronla karşılaşıyoruz. Kurast Yeraltı Şehrinin asıl öne çıktığı kısım ise Hürmet ve Pazarlık özellikleri. Hürmetler aynı Kabus Zindanı açmak için kullandığımız anahtarlar gibi bir anahtar materyali. Belli nadirlik seviyeleri bulunuyor ve bu seviyelere göre de özellikleri bulunuyor. Örneğin oyundaki Eşsiz Hürmetlerden birisiyle, Uyum Kademesinden ödül kazanıldığında Mitik Eşsiz de kazanma şansının olduğu bir portal açılıyor. Bunun üstüne, Pazarlık özelliği ile de, düşecek efsanevi eşyalarının aktif yetenek seviyesi veya pasif yetenek seviyesine sahip olması garantilenebiliyor. Bu bölgelerde karşılaşmasının mümkün olduğu bazı ufak etkinliklerde var. Örneğin portallar arası geçiş yaparak sinirinizi bozacak şakacı bir goblin veya sırtında sandık taşıyan bir canavara denk gelebilirsiniz. Bunları alt etmeniz halinde, patrondan sonra ekstra bir sandık sizi bekliyor olacak. Erken oyunda seviye atlamak ve hızlı yoldan eşya/materyal kazanmak için, oyun sonunda ise oldukça önemli eşyalara ulaşma şansınızın yüksek olmasından dolayı Çukur sonrası oyunun en işlek bölgesinin Kurast Yeraltı Şehri olacağını düşünüyorum.
Karanlık Hisar: Vessel of Hatred ile oyuna eklenen ve yalnızca genişleme paketi sahiplerinin erişebileceği ikinci içeriğimiz, Karanlık Hisar. Burası Diablo IV’te tek başına alt edilemeyecek tek bölge. Zagraal’ın Arazisi, Ruhlar Labirenti ve İhtilaf Bölgesi adında üç farklı kanadı bulunuyor. Amacımız bu üç kanadı da en az 2 en fazla 4 kişilik bir grup eşliğinde bulmacaları, tuzakları ve patron karşılaşmalarını alt ederek en sonda yer alan kanat patronuna ulaşıp kanadı temizlemek. Körü körüne bu kanatlardan birisine ilk defa geldiğimde tek başıma girebildiğime oldukça şaşırıp oynamaya devam etmiştim ancak odalardan birinde 2 kişilik bir bulmaca görünce afallamış, “madem öyle neden tek başıma girip bu kısma kadar ilerlememe izin verdin ki??” demiştim. Sonrasına oyuna yeni eklenen Grup Bulma özelliği ile birlikte benim gibi Karanlık Hisar kanatlarında mücadele vermek isteyen 3 kişilik bir grup buldum ve bütün kanatları hep birlikte tamamladık. Bunları yaparken yeni eklenen işaretleme sistemini kullandık fakat kendi arkadaş grubumla girip oynamayı her türlü bunun yerine tercih ederdim(Ah oynayanlar olsaydı). Ben gerçekten ilk oynayışımda büyülendim keza ben ilk defa bir Diablo oyununu grup içerisinde oynadım ve böylesine bir Raid tecrübesini ilk kez yaşadım. Hep birlikte bir takım olarak çalışarak, kanatlar içerisinde farklı kısımlara giderek, kısıtlı süre içerisinde bulmacaları çözmek ve yine kısıtlı süre içerisinde alt etmemiz gereken, kendine ait bulmacalara sahip patronlarla mücadele etmek oldukça zevkliydi. Ancak aynı üç kanadı ne kadar süre daha dönebilirim bundan emin değilim. Eğer birlikte oynadığım 4 kişilik bir gruba sahip olsaydım burayı en hızlı sürede bitirmeye çalışmak oldukça zevkli olurdu ancak her seferinde rastgele bir grup bularak Karanlık Hisar koridorlarını temizlemek benim için heyecan verici bir içerik değil. Yine de buraları temizlemenin bazı güzel avantajları var. Her patrondan önce ikişer tane olmak üzere sandık bulunabiliyor ve bu sandıklar inanılmaz sayıda efsanevi eşya atıyor. Buradan düşürdüğüm ve hala kullandığım Kadim eşya sayısı oldukça fazla. Bunun yanı sıra bu bölgeye özel olan Hisar Parası ile bölge içerisinde alışveriş yapabiliyor. Bu markette oldukça önemli eşyalar bulunabiliyor. Ama en önemlisi de kozmetik! Karanlık Hisar patronlarının kozmetik düşürme şansı bulunuyor ve her kozmetiği açana kadar bu bölgede zaman geçirmeye devam edeceğimi biliyorum, bu da benim zaafım… Oldukça başarılı ve eğlenceli olduğunu düşündüğüm bu raid sisteminin devamını da büyük bir heyecanla bekliyorum, keza bu kısma getirilebilecek yenilikler ve yeni patronlar raidleri hayatta tutmak için önemli olacağı kadar, ilk kez deneyim etmenin keyfini de tekrar almak isterim.
Zorluk ve Seviye Sistemi Değişiklikleri
Son olarak yeni ilerleme sisteminden bahsetmek istiyorum. Zorluk sistemleri biraz gözden geçirilmiş ve düşman seviyeleri oyundan görsel olarak kaldırılmış durumda. Ancak hala bu kadar fazla zorluk seçeneğine gerek var mıdır diye sormadan edemiyorum, keza bu zorluk sistemlerinin ilk dördü olan Normal, Zor, Uzman ve Tövbekar yalnızca ilk 60 seviyede kullanılmak için ve bu zorlukları kullanmanın başka hiçbir işlevi yok. Çoğu etkinliğe katılmak için en azından İşkence 1 zorluğunda olmanız gerekiyor. İşkence zorluklarıysa eskisine oranla çok daha başarılı, aradaki geçişler oldukça sert oluyor ve karakteri özellikle zırh ve dayanıklılık değerleri açısından ciddi anlamda toparlamak gerekiyor. Ekipmanlar ve güç seviyeleri değiştiğinden yeni eşyalara geçişler de çok daha önemli ve eskisine göre “mükemmel” olan eşyaları bulma süreci daha uzun. Yine de bu arayışı kolaylaştırmak için artık dolu dolu oyun sonu içeriklerine sahibiz. Artık Kutsal eşyalar oyunda bulunmuyor ve eşyalar ikiye ayrılıyor: normal eşyalar ve Kadim eşyalar. Normal eşyalar maksimum 750 Öğe Gücüne sahip olabiliyorlar ve Greater Affix’leri (1.5 Kat Geliştirilmiş Özellik) bulunmuyor. Kadim eşyalar ise garanti olarak efsanevi eşyalar oluyor, en az bir adet Greater Affix içeriyor ve öğe güçleri 800 oluyor. Öğe güçleri de artık en yüksek 800 olabiliyor, bu yüzden asıl amacımız mümkün olduğunca fazla Greater Affix içeren Kadim eşyalar bularak güçlenmek. Kadim eşya bulmak oynadığım ilk zamanlar oldukça zordu ancak gelen güncellemeler ardından eşya düşüşleri oldukça arttırılmış gibi gözüküyor, çok daha rahat ve çok daha fazla Kadim eşya bulmaya başladığımı hissediyorum. Aynı şekilde eşyalarınızı geliştirmek için gereken materyaller de bu sezonda oldukça nadir hissettiriyor, keza karakterimi 2-3 kere ciddi geliştirme sürecine soktuktan sonra bütün materyallerim tükenmişti. Can ve Hasar seviyeleri de biraz daha basitleştirmek adına güncellemeye uğradı ancak ne kadar anlamsız olduğunu oynadıkça hissettim. Oyuna başlarken erken zorluklarda 100 cana sahibim ve vurduğum maksimum hasar kritik aşırı güçlü vuruş ile birlikte ancak 100 civarlarına çıkarken, İşkence 1 seviyesinden İşkence 2 seviyesine geçme aşamasındayken canımı bir anda 2500 civarlarında görmeye başladım. Aynı süreç içerisindeki hasarımın artışı ise devasaydı. Bu esnada seviye atlama rehberinde yer verdiğim Tüy Yaylımı diziliminin çok daha güçlü bir versiyonunu oynuyordum. Aynı anda en az 16 farklı hasar tetiklenen bu dizilimle birlikte, ekranda aynı anda 16 tane 1-2 milyon aralığındaki hasar değerleri görmeye başladım. Ekranı kaplayan, saçma sapan derecede okunmayan hasarlar görmek tadımı çok kaçırıyor, bunların ufak değerler olması anlaşılabilirlik açısından çok daha güzel olurdu ancak senelerdir Diablo serisinin çözemediği bir durum bu hasarların saçma seviyelere çıkması ne yazık ki…
Seviye sistemi ise eskiden 50 seviyeye kadar normal yetenek puanları kazandırarak ilerleyip, 50-100 arasında da Mükemmeliyet puanları kazandırıyordu. Şimdiyse 60 seviyeye kadar normal yetenek puanı kazanıp, tekrar 1 seviyeden başlayarak 300 seviyeye kadar Mükemmeliyet puanı kazanarak ilerliyoruz. İlk 60 seviyenin her karakter için ayrı ayrı ilerlenmesi gereken bir yol iken, Mükemmeliyet seviyesi artık aynı evrende yer alan her karakterde paylaşıldığı için ikinci bir karakter kasmaya başlamak oldukça zevkli olmuş keza 60 seviye ilerledikten sonra bir anda +300 seviye daha kazanıyorsunuz ve bu güç patlamasına anında sahip olmak oldukça zevkli. Keşke aynı karakter sınıfındaki Oyma seviyeleri de paylaşılıyor olsaydı, veya en azından bu Oymaların kilidi açık olsaydı. Mükemmeliyet Panolarında da ufak tefek değişikliklere gidilerek buradan kazanılan güç ve defans dengesi çok daha iyi kurulmuş. Artık en fazla 5 farklı Mükemmeliyet Panosu kullanabiliyoruz ve puan dağılımı açısından çok daha taktiksel hissettiriyor. Oyma seviyeleri de bir değişime uğradı ve artık 100 seviyeye kadar çıkıyor. 15. ve 46. seviyelerinde etki alanları genişleyen Oymalar, 45. seviyede de Efsanevi hale geliyor ve ekstra bonusları açılıyor. Oymalara seviye atlatma sistemi ise Çukur seviyesine bağlı olan bir şans faktörüne sahip. Çukur seviyesi Oyma seviyesinden ne kadar yüksekse, Oymalar o kadar fazla seviye atlıyor. Bu seviye farklı ne kadar yakın veya düşükse Oymaların seviye atlama ihtimali de o kadar düşüyor. Yazı genelinde anlattığım içeriklerin bir çoğunda Diablo III’ün içeriklerini ve zaman içindeki değişimlerini anımsıyorum ister istemez. Yanlış anlaşılmasın bunlar Diablo III’ün de sevdiğim veya en azından iyi olduğunu düşündüğüm yönleri ancak Diablo IV ruhunu bozmadan bu içeriklerin daha ne kadar devam edilebileceğini de merak ediyorum.
Toparlamak gerekirse, ben Diablo IV’ün genişleme paketi Vessel of Hatred’e bayıldım. Gerek yeni eklenen içerikler, gerek oyuna gelen iyileştirmeler gerekse yapılan düzenlemeler ile birlikte Diablo IV şu anda en iyi dönemini yaşıyor. Diablo IV’ün kendine has havasından ve özgünlüğünden uzaklaşmaya başladığını, Diablo III’e daha çok yaklaşmaya başladığını düşündüğüm oyun bir anda beni şaşırtmayı başardı. Vessel of Hatred, harika ara sahneler, yeni ve oldukça güzel içerikler, havada kaldığını hissetsem bile mükemmel işlenmiş bir hikaye vadediyor. Genişleme paketine ait müzikler ve ses dizaynları da oldukça başarılı. Üstelik büyük düzenlemelerin de yer aldığı bir yama beraberinde sunulması bu genişleme paketini çok daha iyi bir hale getiriyor.
İnceleme
Diablo IV: Vessel of Hatred
Diablo IV'ün Vessel of Hatred genişleme paketini çok beğendim. Hem yeni içeriklerin eklenmesi hem de oyuna yapılan genel iyileştirmeler ve düzenlemeler sayesinde, Diablo IV şu anda en parlak dönemini yaşıyor.
ARTILAR
- Oldukça tatmin eden oynanış döngüsü
- Çok iyi bir hikaye sunumu
- Yapılan genel değişiklikler oyunu muhteşem bir hale getirmiş
- Oynaması oldukça keyifli yeni sınıf Ruhdoğumlu
- Türkçe dil desteği
EKSİLER
- Ana oyunda yer alan sınıfların geri plana atılmış olması
- Diablo IV ruhunun, Diablo III ile harmanlanmaya çalışılması
- Hikayedeki oldu bitti kısımları
- İnternet bağlantısının zorunlu bırakılması