Geçtiğimiz aylarda defalarca kapalı beta süreci gerçekleştiren Delta Force, nihayet bir açık beta süreciyle karşımıza çıkıyor. Şu an sahip olduğu tüm içeriklerine ücretsiz bir şekilde erişilebilecek olan Delta Force, bizlere oldukça güzel bir sürpriz yaparak aynı zamanda Türkçe dil desteğine de sahip.
Bu açık beta süreci, günümüzde popüler olan erken erişim tarzında çalışıyor. Burada yaptığımız harcamalar, karakter ilerlememiz, açtığımız özellikler oyun tamamen yayınlandığında da profilimizde durmaya devam edecek.
Grafiksel ve ses dizaynı açısında mükemmele yakın olduğunu düşündüğüm bir oyunun tamamen ücretsiz olması, Türkçe olması, hem de bu oyunun çok sevdiğim bir oyun türünü barındırması Delta Force’a oldukça pozitif bir giriş yapmamı sağladı. Oldukça detaylı silah özelleştirmeleri, büyük ölçekli haritaları, keyifli araç kullanımları ve harika vuruş hissinin beraberinde bizleri neler bekliyor bir göz atalım.
Delta Force: Savaş, Operasyon, Saldır, Kaç!
Delta Force, bu açık betada 2 farklı oyun tarzı olan “Savaş” ve “Operasyon” modlarına sahip. Savaş modu kendi içerisinde iki farklı moda sahip. Oyunun büyük ölçekli haritalarında bölgelere sırasıyla saldırı veya savunma yapabildiğimiz “Saldırı ve Savuma” modu ve yine oyunun bu büyük bölgelerinden birisinde yer alan noktaları ele geçirmek için mücadele ettiğimiz “Tepenin Kralı” modu. Şu an oyunda yer alan bu iki farklı modda, Battlefield’ın standart haline getirdiği bilet sistemiyle mücadele ediyoruz.
Saldırı ve Savunma modunda amacımız bütün bölgeleri ele geçirmek veya bütün bölgeleri savunmak. Savunma tarafı olarak sonsuz geri doğmaya sahip bir şekilde haritada yer alan kaynakları da kullanarak bu bölgeleri savunuyoruz. Saldırı tarafı olarak sınırlı olan yeniden doğuş biletlerimiz sıfıra ulaşmadan (asla sıfıra ulaştığını görmesem de, oyunda olan bir özellik) ve süre sınırı içinde bütün bölgeleri ele geçirmeye çalışıyoruz.
Tepenin Kralı modunda ise, bölgede yer alan belli noktaları ele geçirerek saniye başına puan kazanıyoruz. Düşmanları vurmak da takımınıza puan kazandırıyor ve oyunun kazananı bu puanlar ile belirleniyor. Saldırı ve Savunma moduna göre, araç kullanımı da bu modda oldukça önem kazanıyor. Bir tank, bir helikopter ile haritanın bir kısmını tamamen kilitleyebilen oyuncuları görmeye şimdiden başladık bile.
Oyunda şu anda 4 farklı rolden, 8 farklı karakter bulunuyor. Roller; saldırı, destek, mühendis ve recon olarak dörde ayrılmış durumda. Her rolün farklı ekipman ve silahlara erişimi bulunduğu gibi her karakterin de özel bir yeteneği ve pasifi bulunuyor. Bu yetenekler, bir tıkama mevziini bir anda açmak veya savunabilmeye devam etmek için oldukça kilit noktalarda kullanılabiliyor.
Harita tasarımları ve savaş atmosferi, silah kullanımı ve oldukça detaylı silah özelleştirebilme imkanıyla birlikte “Savaş” oyun modu, özellikle Battlefield severlere oldukça hitap edecektir. Bu modda seviye atladıkça yeni silahlar açıyoruz ve oynadığımız süre boyunca karakterimiz ve silahımıza deneyim puanı kazanıyoruz. Silahlarımızın da seviyesi ilerledikçe daha fazla özelleştirme seçeneğine sahip oluyoruz. Oynadığım süre boyunca Hafif Makineli Tüfekler ve Keskin Nişancı Tüfekleri ile ciddi bir aşk yaşadım. Silahlar dışında ki büyük bir etken de, araçlar. Tank ve helikopter gibi bazı güçlü araçlar oyunda şu anda aktif olarak bulunuyor. Bu araçlarla deneyim puanı kazandıkça daha da farklı topları veya savunmaları da kullanmaya başlayabiliyorsunuz. Silahlar ve araçlar dışında da topladığımız puanlar ile birlikte devasa bir sis bombası, bir havan saldırısı gibi kısa süre içinde yüksek etkisi olabilecek özellikleri kullanabiliyoruz.
Bir diğer oyun türü olan Operasyonlara geçmeden önce, başlarda garipsediğim ancak sonradan anlam kazanan bir oyun tasarımı tercihini araya sıkıştırmak istedim. Bu iki farklı oyun modu, sanki iki farklı oyunmuş gibi çalışıyor. Yapılabilecek olan günlük, haftalık görevler ile iki farklı mod için de ayrı ayrı ödüller kazanılabiliyor. Ancak Savaş ve Operasyon modları arasında karakter veya silah seviyesi gibi deneyimler aktarılmıyor. Bu aslında bir modu çok sevdiyseniz diğer modda oynamayı zaman kaybı gibi hissettiren bir tercih olsa bile, iki mod arasında güç dengesini korumak için ayırmış olmaları oynadığım birkaç saatin ardından anlamlı gelmeye başladı. Peki bir bakalım, neymiş bu operasyonlar?
Diğer modlar
Operasyon modu, yine oldukça büyük ölçekli haritalarda eşya ve düşman avına çıktığımız bir PvPvE modu olarak karşımıza çıkıyor. Oyun öncesi menümüz bizim için bir çeşit sığınak. Bu sığınıkta geliştirmeler, satıcılar ve gruplar bulunuyor. Sınırlı bir envanter alanı içinde zırh, kask, silahlarımız, değerli malzemelerimiz ve mermilerimiz gibi çeşitli araç gereçlerimiz bulunuyor. Karakterimizin üstünü başını giydirip, eline silah, ceplerine mermi ve bandajları doldurduktan sonra çeşitli grupların bize verdiği görevleri yerine getirmek için bir haritaya helikopter ile bırakılıyoruz. Bölge içerisinde bir yandan görevlerimizde ilerlemeye çalışıyoruz. Tabii bunları yaparken bir yandan mermi, silah, zırh gibi gerekli malzemeleri veya bu malzemeleri almak için gereken parayı çıkarmak için elmas, altın saat gibi değerli eşyaları bulmaya da çalışıyoruz. Bu oyun modunda ölmek, üstünüzdeki eşyaları tamamıyla kaybetmenize sebep oluyor. Hayatta kalmak için iyi bir ekipmana sahip olmanız bu noktada önemli olduğu için, PvP savaşları da oldukça heyecanlı geçiyor. Sonuçta kefenin bir yanında bütün ekipmanınızı kaybetmek, bir yanında da bir başkasının bütün ekipmanını ele geçirmek bulunuyor.
Escape From Tarkov, Arena Blackout Infinite veya Call of Duty: DMZ modu tarzı oyunlara alışkınsanız, bu moda oldukça hızlı uyum sağlayabilirsiniz. Ben operasyon moduna bayıldım keza Escape From Tarkov ve DMZ’i hali hazırda çok seviyorum. Escape From Tarkov’a ara verdiğim, DMZ’in zaten artık oynanmadığı bir noktada Delta Force adeta cankurtaran gibi yetişmiş oldu bana. Özellikle de bu iki oyundan alınan, birleştirilen özellikler ve mekanikler, oynanışı heyecanlı ve riskli bir noktada tutabilmeyi başarıyor.
Oynanış, oyunun atmosferi gibi konularda Delta Force bayıldığım bir oyun oldu. Ancak üzülerek oyunun çok kötü olduğu bazı noktalara da sırasıyla değinmek isterim. Oyunu AMD Ryzen 5 7600 işlemci, NVIDIA GeForce 4070 Super ekran kartına sahip sistem ile 1440p oynarken ciddi anlamda ısınma ve kare hızı problemi yaşıyorum. Önerilen özelliklerin çok üstünde bir sisteme sahip olmama rağmen DLSS kapalıyken çoğu zaman 60 FPS’e yakın bir şekilde ve takılarak oynadığım oyun DLSS Kalite modu ile birlikte takılmalarından arınarak 140 FPS’e yaklaşabiliyor. Ancak çok oyunculu bir oyunda DLSS kullanmak da yarattığı gecikmeden ve bozduğu bazı görsellerden dolayı can sıkıcı bir hale gelebiliyor.
Oyunda aynı zamanda yenilik anlamında pek bir içerik bulunmuyor. Tabii bunun bir açık beta olduğu ve bu sebeple zamanla oyuna daha fazla içerik ekleneceği zaten ortada ancak günümüzde bu formülün bir çok kez bizleri aldattığını da gördük. Özellikle de yazdığım eski incelemelerde umutlu bir şekilde, şöyle güncellemeler gelirse çok güzel bir oyun olabilir dediğim bazı oyunların kapatılma kararının alındığını görmek artık bu tarz oyunlara dair umutlarımı kırmaya başladı. Oyuna yeni bir deneyim için giriş yapan oyuncular büyük hayal kırıklığı yaşayacaktık ancak Tarkov veya Battlefield açlığını bastırmak için geçici bir süreliğine yerlerini tutabilecek bir oyun olmuş Delta Force. Özellikle de Battlefield’e benzettiğim Savaş modunun başarısı, şimdiden 2042’nin zirve oyuncu sayısını geçmesi belki Battlefield’a bir şeyleri hatırlatmaya başlar.
Biraz da eleştiri
Şimdiyse gelelim asıl kötü kısma. Oyunda kernel seviyesi bir anti hile yazılımı kullanılıyor. Kullanılan ACE yazılımı, Arena Breakout ve COD Mobile gibi oyunlarda da kullanılıyor olsa da, eğer yanılmıyorsam bir bilgisayar oyunu üstünde ilk defa deneniyor. Bu yazılım oyunu kullanmadığınızda bile aktif ve kapatılamıyor. Üstelik bu yazılımı oyunu silseniz dahi bilgisayardan kaldıramıyorsunuz. Kaldırmak isterseniz bir dizi komutlar kullanarak Komut İstemi (CMD) üstünden kaldırılabiliyor. Yazıyı yazdığım süre içerisinde Delta Force bir açıklama ile bunun ilerleyen günlerde daha kolay olacağını vurgulayan bir yazı paylaştı. Ancak şu haliyle oyunun kötü yorumlarının çoğunluğu bu ACE yazılımı ile ilgili.
Delta Force ekibi, bu yazılımı kullanırken neleri kullanmamalı gerekir gibisinden bir yazı paylaşmış ve bunu oldukça komik buluyorum. Örnek vermek gerekirse bir usb bellek veya harici disk bağlı bir bilgisayar kullanıyorsanız, oyundan yasaklama almanız mümkün. Oyun açıkken Görev Yöneticisi açmak da bu yasaklar listesi arasında. Bununla ilgili çok komik de bir anım oldu oyunu oynadığım süre boyunca. Yukarıda bilgisayarımın Delta Force’da çok ısındığından ve optimizasyon probleminden bahsetmiştim. Sıcaklığı ve fan hızlarını kontrol etmek, bilgisayarı rahatlatmak ve oyunu rahat oynamak için ayarları kurcalarken kullandığım oldukça popüler ve bilindik uygulamalar var. Bu uygulamalar yalnızca bilgisayar parçalarının sıcaklığını gösteriyor, fan hızlarını istediğim RPM’e getirmemi sağlıyor. Yaklaşık 7 saat bu şekilde oyunu oynayıp, yemek arası verdim. İşlerimi halledip geri dönüp oyunu açtığımda beni kalıcı olarak yasaklandığım mesajı karşıladı. Bununla ilgili bir destek istediğimde bu şekilde hatalı yasaklamaların kaldırılmaya başlandığı söylendi ancak aradan geçen zamanda maalesef oyuna hala erişemiyorum.
Özetle Delta Force, zaten halihazırda benzer bir oyun oynuyorsanız bir yenilik barındırmadığı için oldukça sıkıcı bir klon gibi gelebilir. Eğer benzer türdeki oyunları seviyor ancak aktif olarak oynamıyorsanız aradaki o boşluğu oldukça tatlı bir şekilde doldurabilir. İleride gelecek güncellemeler ile oyunun nereye evrilebileceğini söylemek zor olsa da, oyunun genel mekaniklerinin değişmeyeceğini düşünerek FPS türüne yeni bir isim olmaktansa geçici bir patlama ile yaşayacağını düşündüğüm bir oyun olmuş.