Ülkemiz oyun geliştirme anlamında çok güzel bir yol aldı ve bunu büyük bir mutlulukla yazıyorum. Kaslı yeniçeri çizme dönemini atlattıktan sonra çeşitli oyunların ucuz klonlarını yapma evresini de aştık ve artık daha orijinal, farklı işlerle karşılaşıyoruz. Bütün parayı grafiğe yatırmak yerine işin tamamına önem veren, gelecek vaadeden oyunlar karşımıza çıkıyor son birkaç yıldır ve bundan hiç şikayetçi değilim.
Anomaly Agent arkasında Enis ve Furkan Kirazoğlu kardeşlerin bulunduğu Phew Phew Games’in ilk oyunu ve çoklu platformda gerçekleştirdiği çıkış ile en baştan büyük bir kitleye hitap ettiğini belli ediyor. Anomaly Agent PC platformunun yanı sıra Nintendo Switch ve Xbox Series konsolarında da aynı anda çıktı. Peki ben bu incelemeyi neden bu kadar geciktirdim? Çünkü hepsinde oynadım! Lafı fazla uzatmadan oyuna bakalım!
Bu İşte Anomallik Var!
Ajan 70 adındaki ana karakterimiz, ilk bakışta Covboy Bebop’ın ana karakteri Spike’ı hatırlatan bir anomali ajanı. Çeşitli sıradışı olayları tespit edip çözmek için çalışan bir organizasyonun, yakında terfi alacak olan tecrübeli ajanı olan 70, “son bir görev” daha alıyor ve “Zaman Anomalisi” problemini çözme maceramız başlıyor.
Oyunun hikayesi beklediğimden iyi, benim gibi çok fazla benzer hikaye takip etmiş biri hızla olasılıkları görmeye başlıyor ama ben bile sonlardan birini (birden fazla son var) tahmin etmemiştim mesela. Hikaye anlatımı eğlenceli, oyunun akışını fazla bölmüyor, hikayeyi merak edeni de “kendiniz anlayın” diye havada bırakmıyor. Karakterler ve diyaloglar genel olarak hoşuma gitti. Popüler oyunlara göndermeler içeren seçenekler ve kaliteli kötü espriler havada uçuşuyor. Konuşmalar sırasında yapılan vurgulamalar aklıma çok sevdiğim başka bir indie oyun olan LISA’yı getirdi ki bu benim için büyük bir artı demek.
Oyunun diyalog seçenekleri var ve bu seçeneklerin yalnızca konuşmaları etkilemiyor, verdiğiniz cevaba göre karşı taraftan bir duygu puanı (iyi ya da kötü) alıyor ve bunu bir para birimi gibi kullanabiliyoruz. “Şu esprili cevabı seçmek istiyorum ama can paketini de istiyorum, hangisini seçsem” diye ikilemde kalabiliyoruz. Neyse ki oyunun New Game+ modu var ve önceden açtığınız her şey ile yeni bir oynanış başlatıp, diğer sona ulaşma macerasına çıkabiliyorsunuz.
Ajan 70 Ama İş Bitmemiş
Anomally Agent için puzzle platform oyunu diyebiliriz, karakterimiz bölümler arasında ilerleyip düşmanlar ile dövüşüyor, yeni yetenekler ve özellikler topluyor, kimi zaman değişik şekillere giren platformlar üzerinde diğer tarafa ulaşmaya çalışıyor. Bu arada düşmanların büyük çoğunluğu klonlardan oluşuyor, bu klonlar farklı çeşitlere sahip ve kimi zaman bir araya gelip daha güçlü bir versiyona upgrade edebiliyorlar kendilerini. Oyunun düşman çeşitliliği, oynanış süresine göre gayet yeterli, ekranda sayıları arttıkça ciddi bir tehdit haline geliyorlar. Klonların dışında özel boss mücadeleleri de var ki bunları da oldukça eğlenceli ve yeterli buldum.
Ajan 70 ilk başta tekme tokat dalan bir karakter ama düşmanlar çoğaldıkça ilgilenme yöntemlerimiz de değişiyor. Mesela ilk olarak çantayı alıyoruz, rakiplerin mermilerini ve lazerleri çanta ile sektirmek, yumruk atmaya çalışan klonun ağzının ortasına çantayı geçirmek gibi seçenekler var. Daha sonra anomali güçleri elde etmeye başlıyoruz. İlk görevdeki yerçekimi saldırısı veya daha sonraki “sıradışı devasa el mücadelesi” sırasında elde ettiğimiz yumruk gibi saldırılar ile düşmanları topluca temizleyebiliyoruz. Normal zorlukta bunlar çok da önemli gelmiyorlar, bazen kullanmayı bile unutabiliyorsunuz ama en zorda, hele de ekran kalabalıklaşınca her birini ucu ucuna yetiştirir hale geliyoruz.
Ajan 70 çeşitli silahlar ve ekipmanlar da kullanabiliyor. Düşmanlardan düşen ve kısıtlı sayıda mermiye sahip olan tabanca-tüfek gibi silahların yanı sıra rakibin kafasına atıp stunlayabildiğimiz kartvizitimiz gibi şeyler de var. Böyle çantayla, kartvizitle, bumerangla falan milleti temizlerken aklıma biraz John Wick, biraz da Nicholai Hel (Şibumi) geldi. Ha bir de sopa var düşmanı komboların sonunda duvara doğru uçurmaya ya da kalkanlı rakiplerin kalkanlarını parçalamaya yarıyor.
Kombolar demişken başlangıçta dövüş sistemini biraz hantal buldum, hatta klonların genellikle sarsılmaması ve kafasına vurmama rağmen bana karşılık verebilmesi canımı sıktı. Karakter gelişmeye başladıkça saldırılar serileşmeye, dövüşler akıcı hale gelmeye başladı. En başta canımı sıkan şeyler uçup gitti. Burada yeni oyuncuyu ısıtmak için önce biraz daha seri bir oynanış sunup sonra yetenekleri almak gibi bir taktikle çabuk kaçan oyuncunun ağzına bir parmak bal çalma seçeneği de olabilirmiş ama Ben başlangıçta korktum açıkçası “inşallah tamamı böyle olmaz” diye.
Platform bölümleri gayet keyifli, çevresel tehlikeleri ve portalları da dahil eden, bulmaca tarzında bölümleriyle oyuna güzel bir çeşitlilik katıyor ve oyun süresinin tamamında aynı şeyleri yapmıyorsunuz. Zaten sırf dövüş olsa biraz sıkılabilirmişim gibi geliyor, çevredeki hazine kutularını açmak ve tehlikeler arasında platforming yapmak ayrı bir keyif. Oyuncuları düşünüp bolca checkpoint koymuşlar, o yüzden bir yerden düştüğünüz için taa en başa dönme korkusu da olmuyor.
Bu oyunda en çok hoşuma giden şeyi söyleyeyim, tam süresinin oyunu olmuş. Ekipman ve yetenek çeşitliliği bu sürede bir oyun için gayet tatmin edici. Düşman tipleri ve sayısını da buna uygun yapmışlar. Karşılaştığımız karakterlerin tasarımları güzel, atmosfer güzel. Tekrar eden mekanlar kimi zaman göze batıyor ama sorsak “anomali işte abi” diye cevap verirler ve “evet ya” diyebiliriz. Sonuçta ilk Silent Hill’in kabus bölümleri de aynısının paslısı değil mi? Bütçeyi gayet ideal şekilde kullanmışlar.
Oyun aşırı zor değil, en zor seçenekte bile checkpoint sıklığı ve bölümler arasında can doldurma seçenekleri olması sayesinde hızlı bir şekilde ilerleyebiliyorsunuz. Oyunun genel süresi ise gayet uygun. İlk oyunumu (Switch) en zorda, yaklaşık 7 saatte bitirdim. İkinci oynayışımda normal modda (Xbox) 5.5 saat gibi bir sürede tamamladım. Son olarak ise en kolayda PC üzerinden oynadım, yaklaşık 4.5 saatte bitirdim. Kolayda oynarken bir de üçüncü kez oynamam ve zaten oyuna alışmış olmam gerçeği de var tabi. Ben ideal buldum, bütçesi ve satıldığı fiyat aralığı düşünülünce tam parasının hakkını veren bir oyun var elimizde.
Ses Performans Ve Grafikler
Görsel açıdan 16-bit zamanlarına geri döndüren piksel platform macera türünde bir oyun var elimizde, zamanında ateri (evet ateri) karşısında geçirdiğimiz zamanları aratmayan bir görsel güzelik var. Kesinlikle bu açıdan şikayetim yok, harika grafikler yapacağız deyip hiçbir tarafı tutmayan garip şeyler çıkaranları da görüyoruz. NPC resimlerini de çok beğendim, hele anormali etkisinde sürekli değişen ve beraberinde resmi de değişen bir karakter var ki çok eğlendirdi beni her defasında.
Müzikleri kesinlikle dikkat çekici ve çok eğlenceli. Kimi zaman tanıdığım bazı müziklerden esintileri hissettiğim parçalar, bölümlerin havasına uygun bir şekilde kullanılmış. Sesler konusunda da çok şikayetçi değilim. Yerinde kullanılmışlar. Yalnız oyunu oynarken aklımda hep Özkan Uğur’un “Pek Yakında” filminde de kullandığı, eski Türk Filmi tarzı “Appuaa puaa” efektleri vardı. Böyle bir mod falan yapsak ne kadar eğlenirdik diye düşünmedim değil.
Oyun performans açısından üç platformda da gayet iyi. PC ve Xbox ile oyunda hiç sıkıntı yaşamadım, oyun harika gözüküyor ve akıcı bir şekilde çalışıyordu. Switch ile hem el modunda hem de dock üzerinden tecrübe ettim, ikisi de oldukça iyi gözüküyordu ama dock ile oynarken PC sürümüne göre çözünürlük farkı dikkat çekiyor. Ama zaten Switch ile oynarken asıl amacım elde oynamaktı, orada da harika gözüküyor. Switch ile ilgili bazı ufak sorunlar vardı ama gelen güncellemeler ile bunlar çözüldüğü için değinmiyorum.
Oyunun kontrollerinden de bahsetmek istiyorum. Anomaly Agent kontrolcüler için ideal bir oyun olduğundan, akıcı bir şekilde komboları çıkarmakta hiç sorun yaşamadım. Switch’de oynarken de gayet akıcı olduğunu düşünüyorum ama burada kontroller ile ilgili sıkıntılar yaşadım. Bir kere oyunun kontrol şeması diğer platformlara göre düşünüldüğünden onay tuşunun yeri bana biraz ters geldi. Ayrıca dövüşler sırasında roll atmakta da zorlandım, anlamadığım bir şekilde tuşların yerini karıştırdım sürekli olarak. Bunun benimle ilgili bir sorun mu yoksa oyunla ilgili bir problem mi olduğundan emin değilim. Klavye ile oynarken de zorlandım, yerleşimleri pek beğenmedim.. Zaten oyun da “kontrolcü kullanın” diye uyarı vermeyi ihmal etmiyor açılırken.
Anomaly Agent – Sonuç
Anomaly Agent, yeni bir stüdyonun ilk oyunu olarak beklediğimden çok daha iyi bir oyun olmuş. Oyunun hem avantaj hem de dezavantaj olarak görebileceğimiz bir yanı, stüdyonun başındaki isimlerden birinin ülkemizde gayet tanınmış bir isim olan Enis Kirazoğlu olması. Bu oyunun benzer tarzdaki diğer oyunlar arasında daha fazla dikkat çekmesine ve daha fazla kişinin ilgilenmesine sebep oldu. Bununla beraber dezavantaj sayacağım kısım da gelecek yorumların biraz daha taraflı ve “ayıp olmasın” diyerek dizilen övgülerle dolu olabileceği. Bir de sırf “bu adam varsa söverim” diyenler olacaktır, o zaten kaçınılmaz.
Ben bu oyunu çok beğendim, bir ismin arkasında durması ve ona ayıp olmaması için değil, hakikaten keyif aldığım ve birden fazla kez, farklı platformlarda da oynayıp bitirerek tecrübe ettiğim için bunu söyleyebiliyorum. Bir Hollow Knight ya da Celeste beklemiyorum, oyun da bunu vaad etmiyor zaten. İlerledikçe açılan keyifli oynanış, ilginç karakterlere sahip hoş bir hikaye, neredeyse çok az oyun içi hata (çoğu son oynayışımda çıkan yama ile düzeltilmiş) ve güzel müziklerle desteklenmiş iyi bir oyun var elimizde. İleride Rogue Agent adında bir mod daha eklenecek, bunun hafiften Roguelike tarzı bir şey olmasını bekliyorum ama çok da büyük bir değişiklik oluşturacağını düşünmüyorum. Hoş bir eklenti olabilir.
Steam üzerinden 5 dolar gibi bir fiyata satın alabileceğiniz, verdiğiniz paranın hakkını sonuna kadar veren bir oyun. Tabi elinizde bir Nintendo Switch varsa, 12 dolar fiyat etiketi ile Nintendo Store üzerinden dijital olarak satın alabilir ve mobil bir şekilde keyifle oynayabilirsiniz. Xbox konsolları ise bu oyunu satın alabileceğiniz en ucuz (çıkış indirimi ile 125TL) yer. Ne yazık ki Xbox uygulaması üzerinden PC’de oynanmıyor. Aklıma takılan tek soru var, bu oyun neden sadece Series konsollarında var? Xbox One/S ve One X sürümlerinde de gayet çalışabilir gibi duruyor.
Ben Anomaly Agent’ı güzel bir başlangıç olarak görüyorum, Phew Phew Games bu türden oyunlar yapmaya devam etmeyi planlıyorsa, elindeki markayı çok daha geniş bir evrene çevirebilir, metroidvania – roguelike oyunlar çıkarabilir, hatta portallardan biri ile gittiği mekanda sıra tabanlı strateji ve CRPG türünde oyunlara bile uzatabilir. Hazır sıra tabanlı taktiksel strateji oyunları da tekrar popüler olmaya başlamışken (Octopath Traveler 2 – Like A Dragon – Baldur’s Gate 3 ve yeni Persona’lar sağolsun) neden olmasın?