Son zamanların en popüler fps oyunlarından biri olan The Finals ile kendini gösteren Embark Studios, bu sefer yeni bir aksiyon oyunu ile karşımıza çıkıyor. Arc Raiders isimli bu yapım üçüncü şahıs (TPS) kamera açısına sahip extraction shooter türünde bir yapım. Geçtiğimiz günlerde oyunun bir açık betası yapıldı ve betaya bende katıldım ve sizler için notlar aldım. Arc Raiders nasıl olmuş? oyuncuları neler bekliyor gelin beraber bakalım.
Arc Raiders – Eski Dünyanın Kalıntıları
Arc Raiders, Arc isimli makinelerin saldırdığı bir dünyada hayatta kalmaya çalıştığımız ve çeşitli malzemeler toplayarak insanlara yardım ettiğimiz bir oyun. Oyunun başlangıcında kısa bir başlangıç bölümü oynadıktan sonra bir karakter yaratma ekranı ile karşılaşıyoruz. Karakterimizi yarattıktan sonra ise harika bir ara sahne ile asıl oyuna başlamış oluyoruz.
Oyuna Speranza isimli bir yer altı şehrinde başlıyoruz. Speranza insanların güven içerisinde yaşadığı bir yer. Aslında bizim de ana üssümüz burası diyebilirim. Burada çeşitli insanlardan görevler alabiliyor, silahlarımızı geliştirebiliyor, hurdalar toplayabiliyor, kendi silahlarımızı yapabiliyor ve yeteneklerimizi de yükseltebiliyoruz. Oyun içerisinde ayrıca karakterimizin görünümünü değiştirebileceğimiz çeşitli eşyalar bulunuyor. Season Pass ile birlikte karakterimize farklı eşyalar ve görünümler alabiliyoruz.
Yağmala, Hayatta Kal ve Kaç
Arc Raiders oynanış bakımından gayet başarılı bir oyun. Karakter animasyonları ve oyunun akıcılığını çok beğendim. Silahların hissiyatı ve düşmanların verdiği geri tepkiler de çok gerçekçi hissettiriyor diyebilirim. Özellikle oyunu tek başınıza oynadığınızda çok daha gergin ve temkinli oluyorsunuz.
Oyunda Akıncılar (Raiders) ismi verilen ve yeryüzüne eşyalar aramaya çıkan gruplardan birine dahil oluyoruz. Bir akıncı olarak insanların istedikleri malzemeleri bulmak, Arc isimli robotlara ve diğer insanlara karşı hayatta kalmak ve Speranza’ya geri dönmek zorundayız. Tabii ki dışarıda istediğimiz kadar gezemiyoruz. 30 dakikalık bir görev tamamlama süremiz bulunuyor. İster tek başınıza isterse de arkadaşlarımız ile birlikte bu görevleri yapabiliyoruz.
Bir görev aldıktan sonra oyun sizi açık bir dünyaya bırakıyor ve 30 dakika da verilen görevi tamamlayıp geri dönmemiz isteniyor. Görev başlangıcından bitişine kadar her an tetikte olmamız gerekiyor çünkü haritada sadece Arc’lar yok sizden başka oyuncular da var. Yani aslında oyuna karşı bir hayatta kalma mücadelesi verirken bir yandan da gerçek oyunculara karşı ekstra dikkatli olmamız gerekiyor.
Arc’lar ve Yağmacılar
Oyunda farklı çeşitlerde Arc’lar bulunuyor. Dronlar, yerde örümcek gibi hızlı hareket edenler, alev atanlar ve devasa olanlar bunlardan bazıları. Dronlar genel olarak yerinizi tespit etmek için varlar ancak sizi gördüklerinde canınızı çok fazla yakabiliyorlar. Örümcek gibi olanlar ise tam bir baş belası çok hızlı hareket ettikleri için vurması çok daha zor. Devasa olanlar ise tam bir yok edici onlara tek başına bulaşmak gerçekten başınızı belaya sokabilir. Küçük olanları yok etmek aslında çok da zor değil ancak onları yok ederken ses çıkardığınız için bu başka tehditleri oraya çekebiliyor.
Önceden de bahsettiğim gibi oyundaki tek tehdit Arc’lar değil. Diğer yağmacılar da sizin gibi göreve sahip olan oyuncular ve bu süreçte onlara karşı koymak için çok hızlı yağma yapmalı ve ekipmanlarınızı güçlendirmelisiniz. Çünkü yeterli eşyaya sahip olmazsanız tam ekipmanlı bir yağmacı ile karşılaşmak istemezsiniz. Oyunda bir yerleri yağmalamak, başka Arc’lara saldırmak ve kapıları açık bırakmak aslında her adım sizin stratejiniz haline geliyor. Çünkü bu eylemlerin her birini gerçekleştirdiğinizde görsel ve işitsel olarak konumunuzu belli ediyorsunuz. Bir Arc ile savaşırken başka bir düşman yerinizi öğrenip sizi öldürmeye gelebilir. Yada yakınlarda bulunan bir düşman yağma yaptığınızda sesinizi duyabilir.
Peki görevimizi yaptık ve çantamızı doldurduk ne olacak? Süre bitmeden haritada işaretli belirli noktalardan Speranza’ya geri dönmemiz gerekiyor. Bunun için ise farklı seçenekler sizi karşılıyor. Ya direkt olarak açık olan asansörlere giderek orayı aktif edebilirsiniz ya da haritada belirli noktalarda kaçmanızı sağlayacak kilitli kapakları açan anahtarları yağmalayıp kaçabilirsiniz. Ancak asansörü kullanırsanız direkt olarak giriş yapamıyorsunuz öncelikle çağırmanız gerekiyor ki bu da çok fazla ses çıkarmak ve düşmanlarınıza yerinizi belli etmek demek aslında. Asansörün gelmesini beklerken gizlenmek veya düşmanlarınıza pusu kurmak için beklemek de size bırakılmış.
Görsellik, Ses ve Optimizasyon
Arc Raiders’ın en başarılı özelliklerinden biri kesinlikle görselliğinin çok iyi olması diyebilirim. Kaplamaların kalitesi, ışıklandırma ve görsel efektler ile birlikte atmosfer çok güçlü bir şekilde oyuncuya hissettirilmiş. Özellikle oyuna ilk başladığımda karanlık içerisinde ilerlerken esen rüzgar, etrafta uçuşan parçalar ve sisli hava beni etkiledi diyebilirim. Oyunda farklı farklı bölgelerde oynayabiliyorsunuz ve her bölgenin kendine has bir atmosferi bulunuyor. Görsellik ile birlikte tabi ki oyunlardaki en önemli şeylerden biri ses. Ses kullanımı çünkü oyuncunun yaşadığı hissiyatı çok daha fazla arttırıyor. Arc Raiders bu alanda da başarılı bir iş çıkarmış. Silah sesleri, iç mekan akustiği ve çevre sesleri gerçekten çok iyi kullanılmış.
Optimizasyon kısmında ise başarılı bir iş çıkartılmış Arc Raiders’ı RTX 4060 ekran kartı ile en yüksek ayarlarda ortalama 100 FPS değerlerinde oynadım ve herhangi bir takılma veya çökme sorunu yaşamadım. Gayet akıcı ve sorunsuz bir test süreci geçirdim diyebilirim.
Sonuç
Arc Raiders kendine has dünyası ile gayet başarılı ve potansiyeli yüksek bir oyun olmuş. Eğlenceli ve akıcı oynanış mekanikleri, etkileyici atmosferi ve başarılı optimizasyonu ile aksiyon oyunu seven oyunculara tavsiye edebilirim. Özellikle arkadaşlarınız ile birlikte oynadığınızda çok daha keyifli bir deneyim sunacağına eminim. Ayrıca belirtmeliyim ki Steam sayfasında henüz görünmese de oyun içerisinde Türkçe dil desteği de bulunuyor.