Yaklaşık 1 sene önce, yine bir Call of Duty oyunu incelerken, kafa karışıklı, sinir ve hüznün karışımı bir his içerisindeydim. Bu incelemeyle karşılaşana kadar az buçuk internette gezinmiş biriyseniz, fark edebileceğiniz gibi, Call of Duty: Black Ops 6 genel olarak oldukça beğeniliyor. Beta’da da oyunu bolca deneyimlemiş ve hakkında pek kötü izlenimler aktarmamıştım. Hatta bu beğenme durumunu rakamlarla açıklamak gerekirse, BO6, Call of Duty’nin çıkış haftasonunda total oyuncu, oynanan saat ve toplam maçta COD tarihinin en iyisi konumunda. Peki, rekor kıran Call of Duty: Black Ops 6, genel olarak nasıl?
Call of Duty: Black Ops 6 – Genel Bilgilendirme
Call of Duty: Black Ops 6, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Windows’ta (Steam, Battle.net, Microsoft Store) üzerinden oynanabiliyor. Oyunun fiyatı platforma göre değişse de, Game Pass kullanıcıları için muazzam olan haber, oyunun seçili Game Pass aboneliklerinde (Game Pass Ultimate, Game Pass Console, Game Pass PC) direkt olarak oynanabilmesi. Bu sayede, eğer oyunun tek kişilik bölümünü bitirip kapatmayı veya birkaç el oyun oynayıp merakınızı gidermeyi düşünüyorsanız, tam oyun ücreti (60$ civarı) ödemeniz gerekmiyor.
Call of Duty: Black Ops 6’nın en büyük pazarlama malzemelerinden biri olan Omnimovement, yani her yöne hareket özelliği, tüm modlarda mevcut. Şahsen oldukça beğendim. Senaryo modunda çok kullanmamış olsam da, çoklu oyunculu modda bu yazının hazırlandığı 4 Kasım tarihinde bu mekaniğin bolca kullanıldığını görebiliyorum. Bizi bekleyen tek yenilik bu değil elbette. Kalan yenilikler ve değişikliklere incelemenin ilerleyen aşamalarında değineceğiz.
Call of Duty: Black Ops 6 – Senaryo
Tek kişilik bölümle başlayalım. Önceden uyarayım, Call of Duty: Black Ops 6 ile ilgili bir spoiler olmayacak, ancak daha önceki oyunlardan spoiler’lar barındırabilir. Senaryo modu, önceki oyun olan Black Ops Cold War’ın devamında, ancak serinin zaman çizelgesinde Black Ops 2’nin 1980 görevlerinden sonra geçiyor. Gazı aldığımız bir giriş sonrasında, direkt olarak bir sorgu odasında başlıyoruz.
Biricik Frank Woods’umuz Raul Menendez tarafından sakat bırakılmış da olsa, CIA içerisinde önemli bir role sahip. Yeni ana karakterlerimiz ise Troy Marshall, Jane Harrow, Daniel Livingstone ve yönettiğimiz William “Case” Calderon’dan oluşuyor. Genellikle görevlerde Case’i yönlendiren biz oluyoruz. Yeni karakterleri tanıtmak için fena bir başlangıç yapılmamış, ancak tabi buradan nereye gideceği daha önemli. Karakterlerle konuştuğunuzda birden fazla seçeneğiniz var, yine CW’ye benzer şekilde bunlar sonucu değiştiren cinsten şeyler değiller. Hatta konuşmak zorunlu da sayılmaz. Karakterlerin sizden bağımsız bazı diyaloglarını da yine isterseniz dinleyebiliyorsunuz. Atmosfere olan katkısı güzel.
Hikayemiz, Kuveyt’te Saeed Alawi’nin yakalanması için Harrow’un komutasında Marshall ve Case’in yaptığı operasyon ile açılıyor. Konvoyunun önüne arkasına füze atıp Alawi’yi yakaladıktan sonra, Alawi’nin “benim CIA ile anlaşmam var” demesi ile oyunda ilk defa Pantheon ile burada karşılaşıyoruz. Paralı asker grubunun bir miktar elit seviyesi gibi olan bu oluşum, oyundaki ana düşman grubumuz. Soğuk savaş döneminden sonra icraatlerine başlayan bu terör oluşumunun askerleri de eski CIA veya benzeri çatılardan çıkmış kişilerden oluşuyor. Teçhizatları da oldukça gelişmiş durumda. Görevin bitiminde, Harrow’un destek çağrısını yok sayan Marshall, Woods ve Case, açığa alınıyor. Görevde bize katılan ve bir süredir ihanetten aranan Russell Adler, üsse varınca CIA tarafından tutuklanıyor.
Adler en son Cold War’ın canon, yani olmuş kabul edilen seçeneğinde, ülkeyi Perseus’tan kurtarıyorken nasıl bu konuma düştü derseniz, aradaki bağlantıları da oyun açıklıyor. 1989’da Hudson tarafından CIA içerisinde Pantheon adında şüpheli bir grubun olduğu bilgisini alan Adler, olayları araştırmaya başladıktan kısa süre sonra Raul Menendez ile bağlantıları olduğu iddiası ile Black Ops 2’den hatırladığımız Just Cause operasyonunu sızdıran kişi olarak aranıyor. Operasyonu hatırlamak gerekirse, Hudson ve Mason’ın öldüğü 20 Aralık Panama operasyonu bu. Marshall’ın liderliğini yaptığı ekip, daha sonra CIA’den bağımsız hareket ediyor.
Senaryonun devamına çok detaylı girmek istemiyorum. Ancak görev yapısında Cold War’ı oynamış kişilerin görebileceği bir benzerlik durumu mevcut. Operasyonları planladığımız ana bir üs, bu üs içerisinde konuşulabilecek karakterler ve keşfedilecek bir mekânımız var. Eski bir KGB güvenli evi olan bu malikanede, bir takım ufak puzzle’ları çözmenin yanı sıra, evin üç bölümünü üç farklı operasyon hazırlık bölümü yapabiliyoruz. Bu hazırlık bölümlerinde, görevler esnasında bulduğumuz paralar ile karakterimize bazı özellikler vermemiz mümkün oluyor. Bunlar, çoklu oyunculu kısımdaki perk sistemi gibi çalışsa da bir limiti yok. Nasıl oynamak istediğinize bağlı olarak seçebilmeniz güzel.
Görev seçme kısmına geldiğinizde ise mantar panoda bir sonraki göreve ait detayları görebiliyorsunuz. Her görevin kendine özel bir ‘meydan okuması’ da var. Bunlar genellikle oynanışın aşırı dışında şeyler değiller. Örneğin ilk görevlerinizden birinde, öldüreceğiniz 4 hedeften birini fırlatılabilir bıçak (Throwing Knife) ile öldürmeniz isteniyor. Bunları tamamlamak size çoklu oyuncu kısmında kullanabileceğiniz kozmetikler sunuyor. Yukarıda paradan bahsetmiştim, bunu da görevler esnasında biraz rotanın dışına çıkıp sağa sola bakarak bulmanız mümkün. Kör göze parmak birkaç yer mevcut tabi ancak bir radyo frekansı ayarlayıp kasa şifresi öğrenmek isterseniz lineer oynayışın sınırları dışına çıkmanız lazım.
Serinin bir önceki oyununda da hoşuma giden, bir şeyleri okuma ve dinlemenin ödüllendirilmesi burada da var. Evde ne yapacağınızı çözmek, bulmaca kısmı ile ilgili minik ipucu almak gibi şeyler, genellikle okuduğunuz veya dinlediğiniz içerikler ile daha anlamlı hale gelebiliyor. Görev yapısı yaklaşımı ise oldukça hoşuma gitti. Bir hedefe nasıl gideceğinizi belirlediğiniz görevler de var, gizlilik opsiyonel olanlar da. Hatta yarı-açık dünya sayılabilecek bir tane de var ancak çok daha dinamik ve MWIII gibi iki görevden biri olarak sunulmamış. Örneğin bir görevde 3 tane SAM (karadan havaya füze) patlatınca, artık tehdit olmadığı için helikopter gelebiliyor gibi bir mantığa bile oturtmaya çalışmışlar. Bazı yerlerde açık açık elimizden tutsalar da, o kadar da olması normal.
Bazı insanların aksine, ben içinde biraz gerilim/korku öğesi barındıran görevin en iyilerden biri olduğunu düşünüyorum. Tek kişilik bölümle alakalı en sevmediğim şey ise sonu. Sanki bu oyunun geliştirilmesi için verilen süre son zamanında çok yetişmemiş gibi, bir anda bir şeyler oluyor ve hikâye sonlanıyor. Oyun bittikten sonra kafanızda soru işaretlerinin kalması ise normal, belli ki Warzone sezonları, önceki oyunlar gibi serinin hikayesini devam ettirecek.
Call of Duty: Black Ops 6 – Çoklu Oyuncu
Menüde nereye bassanız içerik fışkıran yere hoş geldiniz. Call of Duty: Black Ops 6’nın keyifli olmasının temel sebeplerinden biri üstte de bahsettiğim Omnimovement. Karaktere verilen bu özgürlük sayesinde biraz daha alışılmışın dışında şeyler başarmak, seriye iyi gelmiş. Treyarch diğer yapımcılara takip etmesi zor bir çıta belirlemiş de olsa, ben bu mekaniğin serinin temeline oturacağını düşünüyorum. Zaten bu mekanik oyunun kullandığı motorun bir parçası olduğu için, Warzone’a da geleceğini biliyoruz.
Call of Duty: Black Ops 6 ile yeni bir COD ile sıfırdan 55’e çıktığımız maceramız yeniden başlıyor. Haritalar, Beta’dan tanıdığımız haritalar da dahil toplamda 12 adet 6v6 harita ile çıktı ve geçtiğimiz günlerde Nuketown (13. Harita) haritasına kavuştu. Bu haritaların dışında 2v2 veya 6v6 Strike oynanabilecek 4 adet harita mevcut. Haritaların hepsini sevdiğimi söylemem mümkün değil, ancak şahsi tercihin ötesinde bir hataları yok. Sorun olan kısım yeniden doğuşların dengesizliği, noktalar çok hızlı hareket edebiliyor, bu da sık sık arkanızda doğan düşmanlar tarafından öldürülmeniz anlamına geliyor. Nispeten harita okuyabilen rakiplerin olduğu bir lobide, yeniden doğmanın manipüle edilip, doğma bölgesine sıkıştırılmanız işten bile değil.
Bu haritalardaki oyun modları kısmında ise klasik TDM, Domination, Search & Destroy, Kill Confirmed, Free-For-All, Hardpoint, Gunfight, Headquarters, Control modlarının dışında Kill Order modu da mevcut. Kill Order ise TDM’ye benzer, her takımda birer HVT (değerli hedef, high value target) var ve bunların öldürülmesi ekstra puan kazandırıyor. HVT’lerin bir miktar daha fazla canı var ve düştüklerinde kaldırılabiliyorlar. Maksimum canın 22 olduğu Hardcore mod da ilk günden bizimle.
Silahlar ve ekipmanların tadını biraz tek kişilik modda aldıysanız, birini vurduğunuzdaki tatmin hissi burada da aynen mevcut. Benzer şekilde, bir keskin nişancı tüfeği ile öldüğünüzde daha yüksek enerjiyi uçan cesedinizde görebiliyorsunuz. Silahlar başlangıç için hiç fena değil, toplamda 33 farklı adet silahla muhatap olabiliyoruz. Silahların eklentileri, sadece optiklerde paylaşılıyor, geri kalanı için tek tek açmanız gerekiyor. Kazanması nispeten kolay olan kamuflajlar hiç de fena durmuyor. Bütün bunları ayarlarken, kafanızda çalan Treyarch lobi müziği ise her zamanki gibi harika.
Loadout oluşturma, bütün çoklu oyuncu macerasında en çok dolaşacağınız menülerden biri. Yakın zamandaki COD oyunlarından farklı olarak, bir adet ana silah, bir yedek silah (tabanca veya füze) dışında yakın dövüş silahını üçüncü silah olarak seçiyoruz. Silahların 5 tane (Gunfighter Wildcard’ı ile 8’e kadar çıkıyor) eklentisi bulunabiliyor. Taktiksel ekipman (Q ile kullanılan), öldürücü ekipman (E ile kullanılan) ve Field Upgrade’imizi (Trophy System vb) seçtikten sonra yenilenen perk sistemi bizi karşılıyor.
Perklerde üç farklı kategori, öldürmeye odaklı Enforcer, destek odaklı Recon ve görev odaklı Strategist olarak ayrılmış. Eğer üç perk slotunuzda aynı renkte üç perk seçerseniz, bu kategoriye ait bonusları alıyorsunuz. Bonuslar nispeten daha avantajlı perk’ler gibi çalışıyor. Mesela şu anda en sevilmeyen ve yakın zamanda birtakım düzenlemeler gelmesini beklediğim Recon bonusu, doğduğunuz anda kısa bir süreliğine tüm düşmanları görmenizi sağlıyor. Legal hile gibi olan bu özellik şu an için oldukça güçlü.
Kullandığımız ekipman ve araçlarda yenilikler fena olmamış. Örneğin en son açılan araçlardan biri olan Sleeper Agent ile rakiplerinize onlardan biri gibi görünebiliyorsunuz. Zaten iyi olan sistemde bir şeyleri bozmak yerine çeşit eklemiş olmaları güzel. Son seçtiğimiz şey ise Wildcard. Gunfighter’ın 3 ekstra eklentisi gibi direkt pozitif özellikler kazandırıyorlar ve genelde sinerjiye odaklanırsanız hoş şeyler yapabiliyorsunuz. Mesela Perk Greed, tek bir Loadout’ta 4. Perk kullanımına izin veriyor.
Scorestreak’ler’de UAV, Care Package gibi COD oyununun temel taşlarından tutun, RCXD gibi Black Ops serisinin alametifarikası araçlar mevcut. Scorestreak’lerin bazıları gereğinden fazla iyiyken, bazıları neredeyse hiç etkili değil. Bir Counter-UAV çağırmak size çok güzel puanlar getirebiliyor, ancak SAM Turret önündeki uçağı bazen vuramıyor. SAM Turret’in vuracağı şeyleri silahla daha hızlı patlatabiliyorsunuz.
Call of Duty: Black Ops 6’nin çoklu oyuncu modunda, silahtan tutun attığınız bombaya kadar tüm şeylerin açılması seviyenize bağlı. Bu, bir süredir serinin normal belirlediği akışta (bir kez 55. seviye olduğunuz) bir problem değildi. Ancak klasik Prestige sisteminin geri dönüşü ile, 55. Seviyeyi bitirip Prestige 1’e geçiş yaptığınızda, tüm seviye ile açılan şeyler kilitleniyor. Silahlar, ekipmanlar ve perk’leri tekrar açmanız gerekse de silahların seviyeleri, ekipmanların kullanım istatistikleri (Mastery olarak geçiyor) korunuyor. Her prestij seviyesinde, bir adet öğeye (silah, perk, ekipman) sınırsız erişim açabiliyorsunuz. Prestige Master’da ise tüm seviye ile açılan öğeler sonsuza kadar açık kalıyor. Prestij seviyelerinde, her 10 seviyede bir yeni kozmetik açılıyor ve her prestij, farklı bir temaya sahip.
Çoklu oyuncu maçları genel olarak keyifli de olsa, 1000/50 ve 1000/1000 iki farklı bağlantı ile ara ara bağlantı sorunu (Packet Burst) yaşadım. Ek olarak bazen agresif çalışan SBMM sayesinde kendimi esporcu gibi hissettiğim, ama maç sonu skorboard’ında esporcu olmadığını anladığım anlar yaşadım.
Call of Duty: Black Ops 6 – Zombi Modu
MWIII’ün akla ziyan MWZ modunu terk edip raunt bazlı yapıya dönen BO6’de, zombi modunda şimdilik iki haritamız var. Liberty Falls, şehrin bir bölümünü içerirken, ikinci harita olan Terminus ise bir adada geçiyor ve Liberty Falls’a göre yukarı yönde çok daha fazla çeşitlilik (ve karmaşa) içeriyor. Zombi modunun hikayesi, Cold War’da yaptıklarımızın direkt olarak bir devamı. Zombi modunu oynadığınız karaktere göre, çeşitli özel diyaloglar da tetiklenebiliyor.
Ana rakiplerimiz bu modda yavaş ve etkisiz başlayıp rauntlar boyunca zekâ ve hız kazanan zombilerin yanı sıra, Mangler, Abomination gibi boss’lardan da oluşabiliyor. Her haritanın kendine özel hikayesi olması dışında, zombi modunda da bir ilerleyiş düzeni mevcut. En temel versiyonu sadece seviye ile açılan Field Upgrade’ler için bazı geliştirmeler (Augments olarak geçiyor), araştırma altında geliştirilebiliyor. Başlangıç güçlerinden biri olan Energy Mine’ı tek kullanımdan iki kullanıma çıkarma veya bir perk’ün verdiği etkiyi artırma gibi güçlendirmeler var. Her öğe için 6 geliştirme var ve aynı anda iki tanesini aktif tutmak mümkün. Aether Shroud, Frenzied Guard, Energy Mine ve yeni eklenen, düşmanlara karanlık enerji attığınız Dark Flare Field Upgrade’lerinden birini seçebiliyorsunuz.
Zombileri öldürdükçe kazandığınız Essence, ana para birimi olarak çalışıyor ve duvardan silah almadan tutun da silahı Pack-a-Punch ile daha güçlü hale getirme gibi birçok şeye yarıyor. Bunun dışında bazı zombilerden düşen Salvage ile ekipman, Scorestreak gibi şeyler üretebiliyor veya elinizdeki silahı daha iyi hale getirebiliyorsunuz. Silahlar, beyaz seviyeden turuncu seviyeye kadar nadirlik ve üç seviyeye kadar Pack-a-Punch ile modifiye edilebiliyor. Ek olarak silaha farklı özellikler veren mermi modlarından da takabiliyorsunuz. Bu modlar silahın bazı mermilerinin farklı şekilde çalışmasını sağlıyor. Örneğin Dead Wire modu, birkaç tane zombiyi elektrik verip paralize ediyor.
Cold War’daki zombi modundan farklı olarak burada geri dönen GobbleGum’larımız var. Beş farklı nadirliğe sahip bu GobbleGum’lar, haritadaki sakız makinalarından ücretsiz elde edilebiliyor, 3 taneye kadar aynı anda elde tutulabiliyor ve farklı etkilere sebep olabiliyorlar. Bu GobbleGum’ların hangilerini kullanacağınızı, oyun öncesinde 5 taneye kadar seçtiğiniz setler ile belirliyorsunuz. Etkilerden örnek vermek gerekirse, kimi sakız sizi haritada başka bir yere ışınlarken, bir diğeri size tüm perk’leri verebiliyor. Oyun, kimi roundlarda çeşitli miktar ve nadirlikte GobbleGum verebiliyor, ben şu ana kadar tek seferde en fazla 3 tane gördüm. Tahmin edebileceğiniz üzere, bunlar kullanıldığında tükenen şeyler.
Zombi modunun en sevdiğim yönlerinden biri ise, Solo bir oyuncu olarak oyunu kaydetme seçeneği getirilmesi oldu. Normalde sırf bu yüzden bir şeyleri acele yaparken, şimdi olması gerektiği gibi kendi hızımda yapma şansım var. Ancak genel olarak zombi deneyimi, Cold War’a göre bir miktar daha zorluk seviyesini artırmış diyebilirim. Tabi oyunda yapması da ödülü de oldukça keyifli olan Easter Egg’leri yaparsanız süreci kolaylaştırıyorsunuz.
Call of Duty: Black Ops 6 – Sorunlar
Oyunun buraya kadar çizdiği aşırı iyi giden ivmesini baltalayan maalesef birkaç şey var. Bunlardan ilki, aslında oyunun güzel kısmından önce gördüğünüz launcher karmaşası. Call of Duty, bir süre önce kendini tek bir uygulama altında topladı ve bütün oyunların buradan başlatılmasını karar kıldı. Teoride iyi bir şeymiş gibi dursa da herhangi bir Call of Duty App güncellemesinin tüm oyunları etkilemesi, oyunlar arası geçişin kolay olmaması, oyuna girdiğinizde karşılaştığınız “Update requires restart” yazısı gibi şeyler oldukça can sıkabiliyor. Ben bu sistemin başından beri içinde olduğum için kabuk geliştirdiğimi düşünüyorum ancak ne kadar sinir bozucu olabileceğini görüyorum. Her driver veya önemli güncellemede tekrar yapılması gereken shader’ları saymıyorum.
Optimizasyon kısmında Intel i7-12700H, 32GB RAM, NVIDIA GeForce RTX 3070 Ti Laptop GPU’ya sahip sistemimde, FSR3 açık şekilde ortalama 2K çözünürlükte 60-70 FPS ortalamasını gördüm. Oyun teknik açıdan fena bir optimizasyona sahip değil ama bağlantı sorunu kısmında attığını vuruyor. Ping olmadığı halde yaşanan Packet Burst ve Extrapolation problemleri, önceki oyunlarda oldukça nadirken, burada her maçta bir kere yaşamam garanti. Genellikle skor tablosunu açtığımda yaşanıyor, ancak kesin bir kaynağını ben bulamadım. Bunun dışında rastgele çökmeler, kapanmalar, lobiye girememe, lobinin bağlı olduğu maça girememe gibi sıkıntılar, bir kısmı arada sırada olsa da var. Hal böyle olunca iyi giden akışınızı bozan şeylere pek tahammül edemeyebiliyorsunuz.
Bazı QoL (yaşam kalitesi) geliştirmeleri de acilen gelmeli. Her çoklu oyuncu lobisine tekrar girdiğimde, oynamak istediğim Hardcore modu seçmem gerekmesi, hele de bu sorun önceki oyunlarda çözülmüşken çok mantıklı gelmiyor. Oyun içerisinde bir şeyleri değiştirmek, After Action Report’ta açılan şeylere bakamamak gibi minik minik arayüz hataları da keyfimi kaçırdı. Bunların kısa sürede çözüleceğini bilsem de uzun süredir CoD oynayan biri olarak kendimi alıştırdığım bir başka şey de başka hataların peydah olabileceği.
Call of Duty: Black Ops 6 – Son Sözler
Call of Duty: Black Ops 6, kendisinden önceki bayrağı taşıyan MWIII’ün zayıf senaryo ve rayında gitmeyen zombi modunu toparlamakla kalmayıp, çıtayı biraz daha yükseltiyor. Omnimovement, klasik prestij ve sezon öncesi halinde bile oldukça tatminkâr olan ilerleme hissiyatını, umarım ilerleyen sezonlarda da korur. Yapımın düzeltmesi gereken şeylerin başında teknik sorunlar ve dengelemeler geliyor. Warzone entegrasyonu ve resmi ilk sezonu merakla bekliyorum.
İnceleme
Call Of Duty: Black Ops 6
Call of Duty: Black Ops 6, kendisinden önceki bayrağı taşıyan MWIII’ün zayıf senaryo ve rayında gitmeyen zombi modunu toparlamakla kalmayıp, çıtayı biraz daha yükseltiyor.
ARTILAR
- Omnimovement muhteşem hissettiriyor
- Çatışma hissiyatı harika
- Tek kişilik senaryo oldukça başarılı
- Çoklu oyunculu mod çok keyifli
- Zombi modundaki tasarım tercihleri
- İçerik olarak tatmin ediyor
EKSİLER
- Call of Duty uygulaması halen bir kaos
- Teknik problemler ve bağlantı sorunları
- Küçük dengeleme sorunları (çoklu oyuncu tarafta)
- Yaşam kalitesi geliştirmeleri acilen gelmeli