Kingdom Rush serisinin dahil olduğu Tower Defense veya kule savunma türünü ana türler arasına mı dahil etmeliyiz, yoksa strateji oyunlarının bir alt türü olarak mı? Konu hakkında ne düşünürseniz düşünün, en bağımlılık yaratıcı türlerden birisi olduğu hakkında muhtemelen aynı fikirdeyiz hepimiz.
Ironhide Game Studio da benim için kule savunma türünün piri denebilecek işler yapan bir firma. Serinin beş oyunu da benzer nitelikte yapımlarmış gibi görünse de sınırları zorlayarak içerikleri çeşitlendirmeye çalıştıklarını görüyorsunuz. Tabii bu yapımcılar sadece Kingdom Rush oyunları yapmamışlar. Apple Arcade’e özel Junkworld, Android ve App Store’a özel Clash of the Olympians gibi yapımları da mevcut. Ben Kingdom Rush serisi dışında sadece Iron Marines’i denemiştim, o da fena bir oyun değildi. Aramızda kalsın, Legend of Kingdom Rush diye bir oyunları daha var ama çok kötü yorumlar almış, o yüzden oynamak istemedim.
Kingdom Rush 5: Alliance’da isminden anlayacağınız üzere, ‘düşmanımın düşmanı benim dostumdur’ diyerek ittifak kuruyor ve ortak düşmana karşı mücadele ediyoruz. Hikayesini merak eden yallah gidip oynasın, ben söyleyemem zira komple spoilera giriyor ve spoiler veren insanlar da pek fena canlılar benim gözümde.
Kingdom Rush 5 nasıl bir oyun?
Oyunda gözüme çarpan ilk şey, aynı anda iki kahramanı kontrol ediyor oluşumuz. Kahramanlarımızın sayısı yükselince, kahramanlara bağlı gelen özel saldırı güçleri de ikiye çıkmış. Bu sebepten olsa gerek, her Kingdom Rush oyunda görmeye alışık olduğumuz gökten meteor yağdırma, ışın atma gibi hipersonik özellikler elimizden alınmış. Belki de kontrolleri sade tutmak için böyle bir tercihte bulunulmuş olabilir ama oyunun zorluğu göz önüne alınınca, klasikleşmiş özel saldırılarımızı aramadım değil. Harita tasarımları konusunda önceki oyunlar da fazlasıyla iyiydi fakat serinin bazı oyunlarından daha iyi bulduğumu söyleyebilirim oyunun bu yönünü. Benim hoşuma gitti.
Biraz yeniliklerden bahsedelim. Öncelikle kulelerden çok memnun kaldım 4. oyununun aksine, “Abi ne bulduysan getir” dememişler, ince eleyip sık dokumuşlar. Gereksiz kule eklememişler, olmasa bile olur diyebileceğim kule sayısı çok az. Bazı kahramanlar diğerlerine göre açık ara daha güçlüler, öyle ki onlarla oyunun sonunu getirebiliyorsunuz. Ufak bir dengeleme gelebilir.
Bir de, 1 tuşuna atanmış olan klasik asker spawnlama yeteneğimiz konusunda şunu eklemem gerek, önceki dört oyunda, kalas koyduğumuz yerden hareket etmeyen adamlar şeklindeydi. Bunu düzeltmişler, işimiz bittiği zaman yerlerini değiştirebiliyoruz artık. 4. Oyunda başlayan yetenek ağacındaki değişiklik dalgası, bu oyunda iyice kendini belli etmiş. Önceliğinizi sınıra döşediğiniz mayınlara mı vereceksiniz, yoksa çağırdığınız askerlere mi, kahramanlarınızı mı güçlendireceksiniz, orası size kalmış.
Sıra sıra yenilikler
Oyunda kontrolcü desteği bulunuyor. Ben haritayı mıncırmayı sevdiğim için klavye-mouse ikilisinden şaşmadım. Gelelim harita mıncırma olayının ayrıntılarına. Seriden uzak olsanız bile, Hearthstone’a aşina olanlar haritanın kenarındaki köşesindeki zımbırtılarla oynamanın çok zevkli olduğunu bilir. Kingdom Rush serisi buna başarım da ekleyince tadından yenmez bir hal alıyor. Neredeyse her haritaya ‘easter egg’ diyebileceğimiz göndermeler, atıflar koyması ile tanınır bir seri. Ama bu oyunda ya ben gözden kaçırdım ya da gerçekten sayısı çok azdı. Bu oyunun asıl eksikliği ise oyunu bitirdiğimizde yan görevlerin açılmamasıyla kendini gösterdi. Haritayı sadece ana hikayeyi tamamlamak üzere tasarlamışlar.
Hem sevindiğim hem üzüldüğüm bir diğer yenilikten bahsetmek istiyorum. Haritalar pasif ve aktif olarak size yardım ediyor; düşmanları yavaşlatıyor ya da harita mıncırarak kurtardığınız esirler size yardım ediyor. Ama bunlar sadece 3-4 bölümde karşınıza çıkıyor, sayısının biraz daha fazla olmasını tercih ederdim. Animasyonlar ise bu oyunda çok daha canlı.
İyiler ve kötüler
Tüm bunları üst üste koyup baktığımızda şunu da söylemem gerektiğini hissediyorum; bence oyunun biraz dengelenmeye ihtiyacı var. Ya kazandığımız altın miktarını artırmalılar ya da kule maliyetleri düşmeli. Mesela yukarıda da biraz bahsettiğim gibi Vengeance’a daha az kule eklemişler ama burada kuleler daha işlevsel. Bu haritada “balista kulesini alıp üçlü oklarla yaratıkları mı deşsem, lazer atan büyücü kulesi mi alsam, yoksa necromancer kulesiyle hem saldırıp hem de öldürdüğümüz düşmanların iskeletlerini müttefik olarak mı kullansam” diye düşünmeden edemiyor insan. Yukarıda bahsettim ya, kuleler gerçekten ince elenip sık dokunduğu için insan bazen karar vermekte zorlanıyor, hangi kuleyi ekleyeceğini bilemiyor.
10’a yakın kahraman olmasına rağmen, 2-3 tanesi diğerlerinden kolayca sıyrılıyor ve oyun sonuna kadar sizi götürebiliyor. Alın size oyunun dengelenmesi için kocaman bir sebep daha. Zaten kısa olan oyunun sonunda yan görevler açılmadığı ve oynanış uzamadığı için daha da kısa sürmesi canınızı fazlasıyla sıkabilir.
Para kısmında da sıkıntılar yaşayabiliyorsunuz. Önceki oyunlarda bazı kulelerin tüm özelliklerini açar, üzerine kulenin yükseltmesini alabilirdiniz. Hatta ilk oyundaki meşhur Tesla kuleleri çok canlar yakardı. Ama Alliance’da kuleler daha tutarlı olsa bile para yetmiyor, parayı yettiremiyor Şener Şen gibi sokakta çıplak koşmak istiyorsunuz. Tüm kuleleri yükseltince bu defa da ekstra olan upgradeleri yapamıyorsunuz ve cama ekmek banan Kemal Sunal gibi kalıyorsunuz.
Sonuç olarak, eksiklerine rağmen Kingdom Rush Frontiers‘dan sonra en beğendiğim Kingdom Rush oyunu oldu diyebilirim. Final bossu hariç, o Frontiers’taki bossu bile aratıyor. Onu önce Allah’a, sonra yargıya havale ediyorum…