Oyunları gamepad ile oynamayı tercih eden oyuncular için Razer Wolverine V3 Pro inceleme konuğumuz.
Oyuncular olarak hepimizin zayıf noktası belli: yeni bir ekipman gördüğümüzde “Aslında buna ihtiyacım var!” dememiz sadece saniyeler sürüyor. Saatlerce süren oyun seanslarından sonra bile ellerinin uyuşmadığı, tuşların hala ilk günkü gibi kalabilen bir gamepad bulmak kolay değil. Çünkü gamepad konusu aslında oldukça hassas bir konu. Elinize nasıl oturduğu, uzun süreli kullanımlarda terleme yapıp yapmadığı, zamanla kirlenme veya tozlanmaya ne kadar dayanıklı olduğu derken konu iyice derinleşiyor. Herkesin konfor anlayışı birbirinden farklı ve bu konuda üreticilerin belli bir standart için mücadele ettiğini görmek güzel. Kimisi ağır ve oturaklı bir kontrolcü ister, kimisi hafif ama hızlı tepki veren bir model arar. Bazıları sessiz tuş hissini severken, bazıları o meşhur “klik” sesinden gelen geri bildirimi duymadan rahat edemez. Renk, ışık, kablolu ya da kablosuz tercihi derken iş artık sadece performans değil, tamamen kişisel konfora dönüşüyor.
İşte bu yüzden yeni bir gamepad denerken her zaman biraz heyecan, biraz da endişe olur. Çünkü o ilk dokunuşta “Bu bana göre mi?” sorusunun cevabı, bütün deneyimi belirler. Özellikle niş ürünleri satış noktalarında açık bulamadığımızda ya da aradığımız ürünün arkadaşlarımızdan birinin alıp deneyimini bizle paylaşmasını bekleriz. İçimize su serpen cevabı veren cihaz ise Razer Wolverine V3 Pro oldu. İlk andan itibaren verdiği denge hissi, tuşların keskin tepkisi ve eldeki rahatlığıyla aradığınız konforu bulduğunuzu fark edebilirsiniz.
Kutuyu açtığınızda sizi Razer’ın klasik şıklığı karşılıyor. Taşıma çantası içinde Razer Wolverine V3 Pro kontrol cihazı, örgülü 3 metrelik USB-C kablosu, iki yedek thumbstick ve bir USB dongle yer alıyor. Kablosunun uzun ve kaliteli olması küçük bir detay gibi görünse de, Razer’ın “her ayrıntı önemli” yaklaşımını güzel yansıtıyor.
V3 Pro’yu kılıfından çıkardığınız anda ilk his, “Bu Xbox’a benziyor ama farklı.” DualSense benzeri bir tutuş hissi var; elde dengeli duruyor, ancak tutma kolları biraz kısa. Elleri küçük olanlar için rahat olsa da, eli büyük oyuncular ilk başta biraz alışma süreci yaşayabilir. Yine de bir süre sonra elin doğal konumu olarak konforlu noktayı bulduğunu fark ediyorsunuz. Tasarım olarak sade ama iddialı. Razer’ı sade tasarım yaparken görmek değişik hissettiriyor. “Işıklı mışıklı” konseptini hayatımıza sokan firmaya göre odaklanılmış işler bunlar diyoruz.
Razer burada klasik membran tuşlardan tamamen uzaklaşıp mekanik dokunsal tuşlar kullanmış. Bu sayede tuşlara bastığınızda hem net bir “klik” sesi alıyorsunuz hem de fiziksel olarak basış hissi çok tatmin edici. Sanki bir mouse’a tıklıyormuşsunuz gibi bir algı söz konusu. Özellikle D-pad kısmındaki bu mekanik hissiyat, dövüş oyunu seven oyuncular için büyük artı. Tetikleyiciler ve tamponlar da aynı özenle tasarlanmış. Razer, burada anlık tepki isteyen oyunculara özel hızlı tetik modları eklemiş. Arka taraftaki anahtarlarla saniyeler içinde kısa tetiklemeye geçebiliyorsunuz. Bu özellik özellikle FPS oyuncuları için ciddi fark yaratıyor.
Arka düğmeler, önceki Wolverine modellerine göre çok daha doğal bir yerleşime sahip. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Mouse benzeri tıklama hissiyle inanılmaz duyarlılar. Oynarken parmaklarınızı garip pozisyonlara sokmadan rahatça erişebiliyorsunuz.
V3 Pro, PC ve Xbox Series X’te kusursuz çalışıyor. İsterseniz 2.4 GHz dongle ile kablosuz, isterseniz kabloyla bağlanabiliyorsunuz. Kablolu modda 1000 Hz polling rate desteği sayesinde gecikme neredeyse yok denecek kadar az. Kablosuzda ise Razer’ın Hyperspeed teknolojisi devreye giriyor ve performans farkı neredeyse hissedilmiyor. Tek eksik diyebileceğimiz şey: Bluetooth bağlantı seçeneğinin olmaması. Özellikle çoklu cihaz kullananlar için güzel bir ek olabilirdi.
Bir diğer önemli ve güzel nokta ise yazılım üzerinden Razer Wolverine V3 Pro çoğu noktasında özelleştirilebilir imkanlara sahip. Thumbstick hassasiyetini, tuşların tekrar atanabilmesini ve titreşim hassasiyetini keyfinize göre ayarlayabiliyorsunuz.
Razer, V3 Pro için sunulan batarya yaklaşık 20 saatlik kullanım süresi vaat ediyor. Deneyimlerimize göre bu rakam gerçeğe oldukça yakın. Uzun oturumlarda bile bataryası kolay kolay bitmiyor. Bu da kablosuz kullanım tercih eden oyuncular için büyük bir artı.
Razer Wolverine V3 Pro, gerçekten “Pro” adını hak eden bir gamepad
Mekanik tuşların verdiği tatmin edici his, yüksek tepki süresi, özelleştirilebilir yapı ve genel kalite hissiyle premium bir deneyim sunuyor. Ufak tutma kolları herkes için mükemmel olmayabilir, ama ergonomi ve tepkisellik açısından üst seviyede bir denge yakalamış. Tüm bu açılardan baktığımızda, uzun zaman kullanabileceğiniz güçlü ve sağlam bir gamepad arıyorsanız Razer Wolverine V3 Pro size iyi bir çözüm sunabilir.
Wallbang Gaming Network Donanım İncelemeleri
İnceleme
Razer Wolverine V3 Pro
Razer Wolverine V3 Pro, gerçekten “Pro” adını hak eden bir gamepad olmuş.
ARTILAR
- Mekanik dokunsal tuşlar
- Harika tepki süresi
- Ergonomik arka düğmeler
- 2.4 GHz Hyperspeed teknolojisi
- Mükemmel pil ömrü
- Xbox ve PC için uygulama desteği
EKSİLER
- Kısa tutma aparatları tutuş uyumunu zorluyor
- Bluetooth bağlantı eksikliği