Splatoon severler için serinin son oyunu, benim için ise biraz daha 2022’de ilk kez tecrübe edebildiğim oyunlardan olan Splatoon 3 incelemesine hoş geldiniz.
O Zaman Renk
Splatoon, mürekkep ile içli dışlı olduğumuz, mürekkebin aslında hem saldırı hem de hareket için kritik olduğu bir aksiyon, macera & platform oyunu. Oyunun iki farklı modu var ve bunlar birbirinden çok ayrı deneyim sunuyor. Serinin bu oyununda eklenen senaryo modu, benim gibi oyunu ilk kez deneyimleyecek kişilere oldukça fayda sağlayacak şekilde tasarlanmış. Saldırı nedir, hareketler nasıl yapılır, mürekkep neden önemli gibi soruların cevaplarını burada çok rahat bulabiliyorsunuz. Bir yandan da ufak bir hikayemiz var ama Splatoon’u hikaye için oynayan biri var mı bundan emin değilim.
Karakterinizi ve yancınızı oluşturduktan sonra, kısa bir giriş kısmı bizleri karşılıyor. Sonrasında ise direkt olarak tek kişilik veya çok kişilik seçimini yapabiliyorsunuz. Bırakıldığımız yer, Splatsville adında bir şehir. Splatsville canlı görünüyor ve eğer internete bağlı iseniz diğer oyuncuların içeriklerinden besleniyor. Dükkanlara ve oyun modlarına ulaşımı sağlayan bu merkezde dolanmak ilgi çekici değilse menüleri de kullanabiliyorsunuz. Özellikle internete bağlanınca yer yer kare düşmeleri yaşadım. İnternet bağlantımı kestiğimde yaşamadığım için Switch OLED’imden değil de, internetten dolayı olduğunu düşünüyorum.
Ben tek kişilik senaryo ile başladım ve oyunun temel mekaniklerini anlayınca çoklu oyuncuya geçiş yaptım. Tek kişilik modun üzerinde düşünüldüğünü görmek hoşuma gitti. Senaryosu ufak ama neden dünyanın bu halde olduğunu açıklıyor. Splatoon’u hikayesi için oynamazsınız ama 8-10 saatlik bir hikayeye sahip olması sizi cezbedebilir. Sonrasında saatlerinizi çoklu oyunculu modda akıtacaksınız zaten (tanıdık geldi mi?).
Tekli oyuncudaki çeşitlilik de güzel, oynadığım süre boyunca bulmaca da çözdüm, aksiyona da girdim. Tabi bulmaca kısmı biraz daha tempoyu değiştirmek için, ama bence bir mahsuru yok. Splatoon 3 tekli oyuncuda geçerli bir nota sahip kesinlikle.
Mürekkep Tutan El
Asıl olayın koptuğu yere gelelim. Çoklu oyuncu modda bir klasik olan Turf War’ın yanı sıra çeşitli modlar da mevcut. Oyun bu kısımda yeni eski demeden herkesi bir noktaya kadar Turf War oynamaya zorunlu bırakıyor. Turf War’ı basitçe, nötr olan bir haritayı süre bitene kadar en çok boyayan ekip olmaya çalıştığımız mod olarak özetleyebiliriz. Dörderlikten iki takım olduğumuz modu çeşitlendiren birkaç mekanik var. Bunlardan ilki mürekkebinizin sınırsız olmaması. Siz ateş ettikçe veya bazı yetenekleri kullandıkça mürekkebiniz bitiyor. Mürekkebiniz bittiğinde hali hazırda renginizde boyalı bir yerde kalamar formunuza geçmeniz gerektiği için özellikle çatışma alanında hareket ve hayatta kalmak maharet istiyor. Bir diğer mekanik de kullanılan ikincil silahlar. Kimi hasar veriyor, kimi de sizi kalamar formundan zorla çıkartıp açık hedef haline getiriyor. Kendimi ortalamanın üzerinde bir FPS oyuncusu olarak tanımlayan ben, yer yer mücadeleden çok koptuğumu fark ettim. Mürekkebim az iken üzerime silindir ile koşulması artık en yeni travmalarımdan biri.
Süre bittiğinde ise kimin ne yaptığının belli olduğu skor tabelası ve madalyalarınızı alıyorsunuz. Genel olarak 1-2 sırasında olsam da, galibiyet elde etmek, biraz da rastgele insanlarla oynadığım için, bana çok zor geldi. Takım oyunu oldukça ön planda olduğu için 2-1 senaryolarda hayatta kalmak çok mümkün olmadı benim için. Haritanın birden fazla katmanlı olması da, özellikle farklı silahlar ve yetenekler devredeyken çok uyumlu olmuş.
Çoklu oyuncuda biraz daha palazlanan oyuncular için, sırasıyla iki yeni macera türü daha açılıyor. Anarchy Battles ve Tableturf Battles adı verilen iki mod, normalden biraz daha rekabetçi. Anarchy Battles’ta amacınız Turf War’dan farklı olarak çeşitli görevler içeriyor. Bunlar belirli bir yeri korumak, rakipten çok istiridye toplayıp üssüne getirmek gibi şeyler oluyor. Tableturf Battles’ta da adeta tetris gibi size verilen renkli ve abuk blokları sahaya uygun şekilde dizmeniz gerekiyor. Hamle sonunda en çok alana sahip olan taraf kazanıyor. Tableturf’taki rakipleriniz yapay zeka olsa da ortaya koydukları mücadele gayet iyi.
Boya, Temizle, Devam Et
Rekabet sevmeyen oyuncular için de Salmon Run resmen kurtarıcı görevinde devreye giriyor. Eşli oynama imkanı sunan bu modda da dalga dalga üstünüze gelen canavarları yok ediyorsunuz. Tıpkı Turf War’da olduğu gibi burada da ilerleyiş kazanmanız mümkün. Böylece kötü bir yenilgi sonrası biraz yapay zeka pataklayarak moral toparlayabiliyorsunuz.
Oyunu saatlerce oynarken belirli bir ilerleyiş de sunulmuş. Çoklu oyuncuda oynadığınız her oyun size seviye ilerlemesi kazandırıyor. Bu seviye ilerlemeleri ile farklı silahlara erişebiliyorsunuz. Benim beceriksizliğim mi bilmiyorum, ancak bazı düşmanlarım erişemediğim silahlara sahipti. Evet bir noktada taktik geliştirebiliyorsunuz ancak bu şekilde bir yenilgi almak benim pek hoşuma gitmedi. Yeteneğe göre bir eşleştirme de gördüğüm kadarıyla mevcut değil.
İlerleyişte üzerinizdeki ekipmanların da rolü var. Giydiğiniz kıyafetler, zamanla yetenekler kazanabiliyorlar. Bu yetenekler çok büyük olmasalar da, yardımları dokunuyor. İlerleyişteki tek eksi yer yer çok yavaş hissettirmesi. Çeşitlilik olumlu etki sağlıyor ancak yaptığım şeyin somut karşılığını da görmek istiyorum.
Splatoon 3, sunduğu modlarla, oynanışı ve çeşitliliği ile Nintendo Switch’in 2022’deki en iyi oyunlarından biri olduğunu kanıtlıyor. Benim gibi bugüne kadar tecrübe etmeyenlerdenseniz, bir göz atmanızı öneririm.