Star Wars Outlaws ile sağlam bir soyguna hazır mısınız? Star Wars evreni bir sürü farklı medyada, birbirinden farklı tür ve kalitede içerikler ile karşımıza çıkıyor. Disney sonrası filmlerden istediği başarıyı elde edemeyen (Rogue One’ı hariç tutuyorum) Star Wars, diziler ve oyunlar tarafında çok da kötü işler ile (Acolyte’ı hariç tutuyorum) karşımıza çıkmadı.
Son yıllarda çıkan Star Wars oyunlarının hiçbiri unutulmaz klasikler değildi ama yerden yere vuracağımız derecede kötü oyunlar da sayılmazlar, tam “türü sevenin keyifle oynayacağı” türden oyunlardı. Peki bu denkleme açık dünya oyunları ile ünlü ve bu oyunlar birbirine çok benzediği için negatif yorumlar da alan Ubisoft’u eklersek nasıl bir oyun karşımıza çıkar? Haydi Star Wars Outlaws’a bakalım.
Star Wars Outlaws: Bu Soygun İyi Geçecek
Star Wars denince akla gelen ilk isim Skywalker’lar olabilir ve çok şükür bu oyunda ana karakterimiz bir Skywalker değil, hatta Jedi ya da Sith ya da ışın kılıcı bulmuş düz insan falan da değil. Kay Vess adında, şansı bir türlü dönmeyen bir haydut ile oynuyoruz. Zaman dilimi olarak ise The Empire Strikes Back ile Return of the Jedi filmlerinin arasındaki bir dönemde geçiyor. Yani İmparatorluk’un hafiften güç dengelerinin bozulduğu, kanunsuzların yönetime karşı hafiften palazlandığı zamanlar.
Kay tanımadığı bir grup ile birlikte Canto Bight’ın en büyük suç şebekesinin başı Zerek Besh’in mekanına giriyor, soygun planlandığı gibi gitmiyor ve kaçarken Besh’in favori gemisini de kaçırdığı için başına çok büyük bir ödül konuyor. Bundan sonrası “Bu defa kesin başarıyoruz” sloganıyla başlayan ve silah sesleriyle devam eden planlar ve beklenmedik olaylar ile devam ediyor.
Oyunun ana hikayesi düşündüğümden iyi, hatta bazı zorlama kısımlar olmasa çok beğendiğimi söyleyebilirdim. Yan görevleri yapıp suç gruplarıyla aramızın nasıl olduğuna bağlı olarak ufak tefek değişik tepkiler de alıyoruz. İlk Uncharted oyunları gibi aslında, çok da kafayı yormayacak seviyede, eğlenceli bir hikaye. Zaten hiç yan görev falan uğraşmazsanız 10 – 15 saatte ana görevi bitirebilirsiniz diye düşünüyorum.
Ekibimizin üyeleri ile etkileşimimiz ve hikaye sunumu ise hoşuma gitti. ND-5 ile soğuk başlayan ilişkimizin hikaye ilerledikçe gelişmesi, Nix’in her zaman harika bir eşlikçi olması, gemimizin tamirinden gezegenlerde çeşitli işler bulmamıza kadar farklı konularda bize yardım eden diğer yan karakterler gayet iyi. Bazı tiplemeler biraz fazla hızlı gözüküp kayboluyor ama şu haliyle karakterlerden pek şikayet etmeyeceğim. Seçebileceğimiz örgütler ise lore sunumu olarak fena değil ama bazı sebeplerden hikayeye ters kalan hareketler yapabiliyoruz, oynanış kısmında değineceğim.
Gizli Kalmayınca Silahlar Çekildi
Star Wars Outlaws üçüncü şahıs kamerasıyla oynadığımız, gizlilik öğelerinin daha önde olduğu bir aksiyon – macera oyunu. Tabi bu oyunun arkasında açık dünya oyunlarıyla ünlü Ubisoft’un olduğunu unutmayalım. Keşfedecek farklı gezegenleri, tarafı ya da düşmanı olabileceğimiz organizasyonları ve yapılacak yan etkinlikleri ile Star Wars Outlaws açık dünyası bizi bekliyor.
Oyunu oynarken sessizce ilerleyebileceğiniz stealth ya da bütün üssü ayağa kaldırabileceğiniz aksiyon ağırlıklı oynanış arasında seçim yapabiliyorsunuz. Karakterimizin doğası gereği daha çok stealth ön planda, hatta bazı görevler “yakalanırsan bittin” tadında ilerliyor. Ama ben zaten stealth sevmiyorum, hele oyunun yapısı stealth oynamaya uygun değilse iyice sinirimi bozuyor diyorsanız, çoğu oyunda bir şekilde olayı toparlayabiliyorsunuz. Çünkü görev “alarmı çaldırma” diyor, herkesi öldürürseniz alarm çalabilecek kimse kalmıyor. Tabi bu her yer için geçerli değil, bazı bölgelerde ya sessiz ol ya da görevi kaybet durumu mevcut.
Stealth pek iyi değil dedim, oradan başlayalım. Oyunda düşmanlara sessizce yaklaşmak, Nix yardımıyla dikkat dağıtmak ya da teslim oluyormuş gibi yapıp ağzına bir tane oturmak gibi seçenekler ile rakibi devre dışı bırakabiliyoruz. Ama bu oyun gerçekten Uncharted gibi, yani indirdiğimiz düşmanı taşıyamıyoruz, keklik gibi açıkta yatıyor. Düşmanların bir devriye rotası varsa her zaman ona sadık kalıyorlar. O rota üstünde birini indirdiyseniz diğerini indirmek için çok kısıtlı bir vaktiniz oluyor. Ha bu düşmanlar genelde sağır ve uzağı göremiyor, 5 adım ötede adamın üstünde zıplarken arkadaşı uzaktan “şu bizim Ahmet değil mi ya” diye merak bile etmeyebiliyor. Ama kapalı kapının arkasından kapının yarısından diğer tarafa geçen cesedi görüp gelen de olabiliyor (kapı kapalıyken içinden kafasını uzatıp bakıyor) yani stealth muhteşem işlemiyor. Az önce bahsettiğim hata gibi bir tane daha var, rakibi indirme animasyonu sırasında karakteriniz ve düşman zemin üzerinde kayarak düşmanların arasına gidebiliyor.
Stealth bölümlerinde başarısız olmak sizi o kısmın taaa en başına atıyor, bu da can sıkıcı bir durum çünkü quick save falan yok, aynı şeyleri tekrar yapıp, lootları tekrar toplamanız gerekiyor. Arada checkpointler koymuşlar ama bazen çalışmıyor. Ha bir de Ubisoft klasiği olarak yapay zeka evlere şenlik. Bahsettiğim kapı olayında biri yerde yatanı görüp geliyor kapıyı açıp içeri giriyor onu indiriyorum, gürültüye başkası geliyor onu dövemiyorum, tabancayla vuruyorum. Merak eden daha fazla kişi geliyor, kapı açılıyor ben indiriyorum kapı kapanıyor. Sonra bir tane daha bir tane daha derken üssün yarısı temiz. Öbürleri de “abi bir şey yok herhalde” diye görev yerine geri döndüler, kapının önünde dağ vardı. İyi bir stealth oyununda yapay zeka ve karakter davranışları gerçekten çok önemli yoksa stealth de keyif vermiyor.
Madem stealth kötü aksiyona bakalım. Aksiyonda öncelikle güvenilir blaster tabancamızı konuşturuyoruz. Farklı modlar ile geliştirip güçlendirdiğimiz blaster hem kuvvetli hem de sürekli yanımızda taşıyabildiğimiz tek silah. Üstelik yeterince adrenalin biriktirirsek hızlı bitirme aksiyonunu kullanabiliyoruz. 3+ düşmanı nişan alıp artistik pozlar eşliğinde hızla indirdiğimiz “quick kill” özelliği, bir nevi Red Dead Redemption’ın “Deadeye” saldırısı. Sağdan soldan başka silahlar da buluyoruz ama ateş etmek dışındaki herhangi bir aksiyon anında direkt elinden atıyor o yüzden uzun vadede pek kullandığım söylenemez.
Oyunun yakın dövüş olayı da var, stealth ile tek darbede zırhlı Stormtrooper’ları indiriyorsak karakterimiz güçlüdür sonuçta. Aslında değil, zırhın da bir özelliği yok, normal insan ile zırhlı askeri aynı sayıda darbede indiriyorsunuz. Savaş sırasında kullanabileceğiniz çeşitli eşyalar da bulunuyor, el bombaları falan var. Ben el bombalarını Nix bir askerden bomba çalıp getirdiğinde hatırlıyorum “bir ara kullanayım” diyorum ama genellikle unutuyorum. Tabanca ile mücadeleye girmek her zaman daha eğlenceli geliyor.
Oyunun stealth tarafının, bana göre, zayıf olması ve benim zaten stealth sevmiyor oluşum biraz dezavantajlı konuma düşürse bile, düşmanlarla mücadele etmek eğlenceli. Bir sürü silah elde edip onları kullanmak ve yola onlarla devam etmek bu karakterin doğasına uygun bir uygulama olmayacaktı zaten. Burada tek sıkıntım oyunun cover sisteminin olmaması. Bazen düşman apaçık ortada durmama rağmen vuramıyor (hayır sadece stormtrooperlar değil) ama bazen duvarın köşesinde beklerken vuruluyorum. İkisinde de mantıklı sebep yok. Bunun yerine oyuna cover sistemi eklemiş olsalar, düşmana köşeden sıkıp tekrar saklansak çok daha eğlenceli olabilirmiş. Gerçi stealth kısmında içine saklandığımız yerler bile bazen işe yaramıyor, bu da aynı duruma düşebilirmiş.
Oyunda bazen kilitleri açmamız veya bilgisayarları ele geçirmemiz gerekiyor. Kilitlerin ardından eşya toplayabileceğimiz kasalar varken, bilgisayarları ele geçirdiğimizde ise güvenlik kameralarını devre dışı bırakıp, kapalı kapıları açabiliyoruz. Kilit açma sistemi başta zor gibi gözüküyor ama aslında minicik bir ritim oyunu olmuş. İlk önce ritmi buluyor ondan sonra da hızla doğru ritimde basıyorsunuz. Kilit açma ise Fallout’un sistemini andırıyor ama o kadar basit şekilde yapabiliyorsunuz ki üzerine fazla anlatılacak bir şey yok.
Karakter yeteneklerini açmak ise tecrübe puanı kazanıp yetenek ağacından ulaşmak gibi basit bir sistem yerine, işin uzmanlarının verdiği görevler ile oluyor. Mesela speeder için zıplama yeteneğini açmak istiyorsunuz, speeder ile yere değmeden 60 metre uçmanız gerekiyor. Ya da Nix’in dikkatini dağıttığı düşmanları etkisiz hale getirerek yeni bir yetenek açabiliyorsunuz. Kötü bir sistem değil ama düşmana teslim olma taklidi yapıp ardından etkisiz hale getirmek için bu kadar uğraşmamız mı gerekiyordu tartışılır.
Uzay keşfi ve uzay savaşı kısımlarında çok fazla vakit geçirmedim. Oyunun en başında oynadığımız görevlerde Descent oynar gibi 360 derece dönen gemi ile düşman vurmaya üşendim, keşif kısmı ise zaten çok ilgi çekici değildi. Bu yüzden oyun zorunda tutmadıkça uzaya gitmedim. Buradan okuyan ve oynamayı planlayanlara not, oyun ileride ağzınızı uzay ile kırıyor, arada bir uzayda görev yapıp gemiyi geliştirin. Zayıf ama oynanmayacak kadar kötü değil.
Speeder Yanlayanların Gezegeni
Baştan belirteyim, bu oyun Ubisoft’un açık dünya formülünü kullanıyor ama korktuğum kadar kötü değil. Sağda solda minik yan etkinlikler, toplanacak hazine noktaları, küçük kasabalar ve çeşitli gruplara ait özel bölgeler bulunuyor. Gittiğiniz gezegende baskın olan tarafa (Pyke – Hutt gibi) ait bölgeler var ve eğer o grup ile aranız iyi değilse daha girdiğiniz gibi sıkmaya başlıyorlar. Tabi İmparatorluk bölgelerinde de aynı durum geçerli. Yanlışlıkla mı geçtin, yol üstünde bölgenin ucu mu vardı hiç fark etmiyor, 2 dakikadır yan yana speeder sürdüğüm adam bir anda sıkmaya başlıyor.
Organizasyonların tarafını seçmek oyuna çok büyük etkisi olan, organizasyonlara özel harika yan görevler açan bir etkinlik olsaydı bu çok hoşuma giderdi. Ne yazık ki değil. Organizasyon bizi severse bazı güzel eşyalar veriyor, bunlar ile karakterimize bonus özellikler ekleyebiliyoruz. Adrenalini daha hızlı dolduran silah kılıfı, dayanıklılık veren ceket gibi eşyalar var oyunda. Ben bir tarafın kıyafetinin tipi hoşuma gittiği için onu seçtim, sonra gittim gizlice diğer tarafın getir götür görevlerini yaptım ve tüm taraflar ile aramı genel olarak iyi tuttum. Bir zararını da görmedim. Organizasyonların özel görevleri sırasında karşı taraftan biri gelip “ya onları bırak da gel bize iyilik yap” diyebiliyor, isterseniz bunu yapabiliyorsunuz. Bu defa rakibiniz “Sen beni sattın!” diye düşman olacak sanıyorsunuz ama hayır, kırılıyorlar biraz o kadar. Haydutlar, kötüler falan ama o kadar da kalpsiz değiller demek. Ha bu arada organizasyon görevleri dedim ama olabilecek en düz ve dandik görev tipleri bunlar genelde. “Konvoyu koru” diye yola çıkıyorsun “konvoyu patlat” diye karşı görev geliyor falan.
Açık dünya tam bir Ubisoft açık dünyası, dümdüz arazi üzerinde, oyunun sizin görmenizi istediği şeyler dışında ilgi çekici neredeyse hiç bir şey olmayan alanlara, oyunun istediği yerlerden gitmek zorundasınız. Özellikle Breathe of the Wild oynadıktan sonra karakterlerin doğru düzgün bir yere tırmanamıyor olması, yükseğe gidebilmek için yalnızca oyunun sarı boyayla işaretlediği yerlerden çıkabiliyor olmamız benim canımı çok sıkmaya başladı. İleride ilginç bir şey gördüğümde o şeye ulaşmayı deneyemediğim açık dünya oyunları beni fazla kısıtlıyor gibi hissediyorum.
Açık dünyada ulaşım için kullandığımız speeder da aslında fena değil, tam kapasite bir speeder ile haritayı baştan sona 5 dakikada katedebiliyoruz. Ama speeder kullanımı, hele ki klavye ile oynuyorsanız, hiç eğlenceli değil. Hadi PlayStation 5 DualSense için Adapptive Trigger, Haptic Feedback falan kasmışlar, araç sürerken sağı solu inceleyebiliyoruz ama klavye mouse oynuyorsanız resmen dalga geçiyor. Zaten yön tuşlarıyla kontrol ettiğim aracın etrafına mouse ile bakmak istiyorum motor iyice dönüyor. Özellikle başlarda sabrettim “İleride upgrade edince yol tutuşu düzeltiyordur” gibi düşüncelere kapıldım ama yok, tamamen anlamsız bir şekilde mouse ile zaten yön tuşlarıyla yaptığımız dönüşleri yapıyoruz. Zaten kütükten hallice bir speeder var, kafasına göre üstünden bizi atabiliyor falan, bir de bunlarla uğraşıyoruz.
Grafik ve Performans
Star Wars Outlaws DLSS, FSR ve XeSS sistemlerini destekleyen bir oyun ve grafik seçenekleri konusunda da gayet cömert davranmış. Elinizde bulunan sisteme göre ayarları yapıp en iyi görüntüyü en optimize performans ile almanıza fırsat tanıyor. En düşük sistem gereksinimlerinde 6GB GTX 1660 – RX 5600 XT ekran kartı ile Ryzen 5 3600 – i7-8700K işlemci isteyen oyun, önerilen sistemlerde 8GB RTX 3060Ti – RX 6700 XT ekran kartı ile i5-10400 – Ryzen 5 5600XT işlemci bulunmasını tavsiye ediyor. Ben RTX 4070 ekran kartı – Ryzen 5 7600 işlemci ve 32GB RAM ile oyunu yüksek grafik ayarlarında, DLSS “Quality” ayarlarında iken ortalama 90 FPS ile 2K çözünürlükte oynayabildim. Şehirlerde 70 civarına indiği oldu ama hiç sorun oluşturmadı. Bu arada Nvidia’nın ışıklandırma seçeneklerinin de açık olduğunu belirtmeliyim.
Oyunda teknik açıdan çok büyük problemler yaşamadım. Gayet sorunsuz geçti. Oyun içerisinde nadiren animasyonların sapıttığını gördüm, durduk yere karakterim yer değiştirdi, düşmanlar zeminin altından bana saldırdı, yukarıda örnek verdiğim gibi duvarın arkasından görüp içinden geçerek alarm verenler oldu falan. Yani bazı teknik problemler var ama bunların ne kadar oyunun çıkışında da bulunacak, kaçı ilk gün yaması ile çözülecek bilmiyorum. Stealth oynamaya kalksam çok sinir bozucu hatalar olurdu, zaten niyetim yoktu stealth oynamaya, bahane oldular.
Oyunun kendi grafikleri ve animasyonları hakkında söyleyeceklerim de var ama az. Ben hem karakter tasarımlarını hem de çevre dizaynını çok beğendim. Şehirler böyle dolu dolu, mükemmel yerler değil ama gezmesi çok keyifli mekanlar. Açık dünya ise boş ama harika manzaralar sunan bölgelere sahip. Özellikle Tatooine’ye geldiğimde etrafı gezip tanıdık mekanları görmek çok keyifliydi. Animasyonlar ise karakterlere göre iyi veya orta derecede. Nix’in düşmanların dikkatini çekmek için yaptığı hareketlere puanım 10!
Sonuç
Star Wars Outlaws önce Star Wars evrenince geçen bir Uncharted gibi başlıyor ardından hikaye ilerlerken Oceans Eleven tadında bir yöne evriliyor. Mandalorian’ı izleyip bu oyunu oynadıktan sonra “Keşke 1313 iptal olmasaydı” diye düşünüyorum. Star Wars evreninin Skywalker sülalesi ve Jedi-Sith mücadelelerinden daha fazla içeriği var ve bu oyun Ubisoft standartlarına göre gayet iyi bir iş ortaya koymuş. Stealth kısmı biraz daha düzgün, zorunlu stealth görevleri daha az olabilirdi, uzay maceralarına biraz daha özen gösterebilir veya daha minimum seviyede tutabilirlerdi, doğru düzgün organizasyon görevleri yapabilirlerdi. Bunun sonu “if grandma has wheels…” seviyesine kadar gider tabi, o yüzden daha fazla şikayet etmiyorum.
Star Wars Outlaws güzel bir oyun olmuş, inceleme için bana ayrılan süre biraz daha uzun olsaydı, çok daha geniş ve rahat biçimde oynayıp tadını çıkara çıkara bitirebilirdim. Bu tarz oyunlar aceleye getirip her şeyi yapmaya çalışırsanız sizi oyundan bezdirecek, uzun vadede tadını çıkararak oynamanız gereken şeyler. Bunu da hesaba katarak oyunu sevdiğimi söylüyorum. Ha bir de oyunda çok keyifli bir kart oyunu (Kessel Sabacc) var ama öğrenecek kadar vakit harcayamadım kısıtlı süreden dolayı. Fallout New Vegas’ın Caravan’ı gibi, eğlenceli gözüken bir yan aktivite. Ayrıca “at yarışı”, arcade makinaları gibi minik yan aktiviteler ile vakit geçirebiliyorsunuz. Yine vaktim az olduğu için fazla kurcalayamadığım kısımlar.