Hayatın kuralı bu Liu Kang. Ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı. Nereye gidersen git şunu unutma; herkes gün olur evine geri döner.
Merhabalar pek değerli ve bir o kadar da sevgili Wallbang Gaming Network okurları, bugün karşımızda yılların eskitemediği dövüş oyunu serisinin yeni üyesi Mortal Kombat 1 var. Evet biliyorum, bir sürü oyunu çıkmış serinin yeni oyunu nasıl 1 takısı alır diyorsunuz? (Demiyor musunuz? Neyse ben yine de anlatayım.) Kıymetli yapımcı stüdyomuz Netherrealm ve Ed Boon yıllardır süren ve zaman zaman da sıfırlanan Mortal Kombat hikayesini yeni oyunla tekrardan sıfırlamak tabiri caizse bir toparlamak istemiş. Buradan sonra 1 paragraf kadar Mortal Kombat 11 ve Aftermath spoiler’ları olacaktır, dileyen arkadaşlar bir sonraki bölüme atlayabilir.
Evet, ne diyorduk? Mortal Kombat’ın bir önceki oyununda karakterlerin geçmiş versiyonları gelecek versiyonları derken işler iyice çığırından çıkmıştı. Tüm bunların ve aslında ilk oyundan bu yana gelen tüm Mortal Kombat hikayesinin sorumlusu ise Zamanın Sahibi olan Titan, Kronika’ymış. Kafasında kurduğu kusursuz dengeyi yerine getirmek için zamanın dengeleriyle oynamaktan çekinmeyen Kronika’nın karşısında durmaya çalıştığımız oyunun sonunda Liu Kang, Kronika’yı alt ederek Fire God Liu Kang oluyor ve Keeper of Time unvanını alıyor. 11. Oyundan sonra gelen Aftermath’te ise Shang Tsung ortaya çıkarak Liu Kang’e meydan okuyor. Onun amacı ise pek de şaşılmayacağı üzere Keeper of Time unvanını alarak zaman üzerinde hakimiyet kurmak. Tüm bunların sonunda ise oyun Liu Kang’in ve Shang Tsung’un kazandığı olmak üzere 2 farklı sonla bitiyordu. Tüm bu hengamenin sonrasında ise Mortal Kombat 1’in tanıtımlarını gördük ve Liu Kang’in yeni bir Timeline oluşturduğunu öğrenmiş olduk.
10-11-1 !?
Mortal Kombat 1’in hikayesine gelecek olursak, tanıtımlardan bildiğimiz üzere her şey başa sarmış durumda. Zamanı yöneten ve yeni bir Timeline yaratarak evreni tüm kötülüklerden koruyan Liu Kang bir süre sonra bu görevini Geras’a devretmiş. Tanrılık görevinden emekli olup Earth Realm’in koruyucusu olan ustamız, diyarlar arası yapılacak yeni dövüş için kendi takımını kurmaya başlar. Bunun için de henüz bu turnuvadan bihaber olan Raiden ve Kung Lao’nun kapısını çalar. Hikayenin detaylarına daha fazla giremeyeceğim arkadaşlar çünkü takdir edersiniz ki böylesi bir evrende her şeyin yolunda gitme süresi maksimum 2 saat olabilir.
Artık, 11. oyunla birlikte gerçekten şişme durumuna gelen ve takibi de bir o kadar zorlaşan Mortal Kombat hikayesi, temelleri o kadar iyi oturtulmuş bir rebootla karşımıza çıktı ki tebrik etmeden geçemeyeceğim. Buradaki başarıları ne kadar kalıcı olur bir sonraki oyunla bu sadeliği devam ettirebilirler mi bilemiyorum. Aslında bu konuda fikirlerim var ama bu konuda ne desem tat kaçıracak bir spoiler olabileceğinden susmayı seçiyorum.
Dövüş oyunlarında hikaye modu konsepti çok yeni değil fakat pek eski de sayılmaz. Son oyunlarıyla birlikte her geçen yapımda bu konuda üstüne koyarak ilerleyen NetherRealm, Mortal Kombat 1’de bu seviyeyi daha da yukarılara taşımış durumda. Karşımızda yaklaşık 5-6 saat süren, birçok karakteri kullanma şansımızın olduğu ve özellikle sinematik deneyime doyuran bir hikaye modu mevcut. Bu seviyede bir kaliteyi standart haline getirmeleri ise gerçekten de harika.
Reboot’un ele alınış biçimini ve hikaye başlangıcını oldukça beğendim. Sıkılmadan takip ettiğim ve içinde zaman zaman meydan okuyan mücadelelerinde olduğu bir deneyimdi. Anlatılan hikaye iyi olmasına iyi ama zaman geçtikçe genişleyen ve büyüyen yapısı sanki 5-6 saatten daha fazlasına ihtiyaç duyuyor gibi. Oyunun ortalarından sonra yaşanan olaylarda zaman zaman kopukluk ve oldu bittiye gelme hissediyorsunuz. Aniden ortada hiç olmayan bir karakter karşınıza çıkıyor ya da 2 saatte bir karar verilememişken dünyanın kaderini değiştirecek karar 1 dakikada verilebiliyor. Ne yazık ki böylesi olaylar yüzünden Mortal Kombat 1’in hikayesi çok daha akılda kalıcı olma potansiyelini kaçırıyor bence. Bu konudaki en son ve büyük dileğim ise, daha önce yapılan aynı hatalara tekrar düşülmemesi olacak. Reboot ile ciddi anlamda taze bir nefes alan hikaye en azından birkaç oyun daha bu hissi korumalı.
Yeni Modlar Eski Dostlar
Birçoğunu zaten bildiğiniz dövüşe dövüşe bir şeyler kazandığımız modlara bir yenisi daha eklenmiş durumda. “Invasion” İşte burası gerçekten biraz karışık durumda. Ben oyunu genel olarak çok beğendim ki benim için yılın dövüş oyunu olmaya da en yakın aday ama gelin görün ki bu Invasion modu hiç olmamış.
Kendimizi çeşitli karakterlerin adını taşıyan haritalarda buluyoruz ve belirlenen noktalara uğrayarak karşımıza çıkan görevleri yapıyoruz. Örneğin Johnny Cage bize eve girmek için anahtarı bulmalısın, ön bahçede olmalı diyor. Karakterimiz o noktaya gittiğinde ise bir dövüşe girmesi ve rakibini yenerek anahtarı alması gerekiyor. Bu moddaki dövüşler ana dövüşlerden farklı olarak çok daha çerezlik bir şekilde sunuluyor. Bir yandan sana görevler vereyim bir yandan rastgele çıkan düşmanlar ve haritalarla şaşırtayım hevesi biraz kör göze parmak duruyor. Yeni şeyler denenmesi ve geliştiricilerin tembellik yapmaması harika bir durum. Fakat Invasion modu biraz Street Fighter’ın açık dünyası var biz de buna karşılık bir şey yapmalıyız düşüncesinin meyvesi gibi duruyor.
Seride İlk Kez Uygulanan Cameo Sistemi
Tıpkı serinin eski oyunlarında olduğu gibi Mortal Kombat 1’de de animasyonlar ve vuruş hissiyatı olağanüstü seviyede. Hem alışıla gelen kalite korunmuş hem de teknolojinin yardımıyla animasyonlar hiç olmadığı kadar akıcı hale getirilmiş. Karakterlerimizin her birinin envai çeşit kombosu ve özel hareketi bulunmakta. Bir de bunlara ek olarak, geçmiş oyunlarda X-Ray vb. isimlerle anılan özel hareketlerimiz de mevcut. Bu özel hareketler artık Fatal Blow diye adlandırılıyor ve rauntta canı azalan oyuncu da kullanılabilir hale geliyor. Böylece canı az olan oyuncu güçlü bir saldırı yaparak maça tekrardan ortak olabiliyor. Eskiden bu tarz özel hareketleri yaparken kullandığımız barlar ise artık bize kombolarımızda yardım ediyor. Kombolar Normal ve Enhanced olmak üzere ikiye ayrılıyor. Enhanced kombolar, normal komboları oluşturan tuş kombinasyonlarına ek olarak doğru zamanda R2’nin (Playstation için geçerli olan tuş tabi ki) basılmasıyla oluşuyor. Tabi eğer barlardan biri bile dolu değilse ne yazık ki bu hareketleri gerçekleştiremiyoruz.
Ve gelelim Mortal Kombat 1’in alameti farikasına, Cameo Sistemi. Bu sistem ilk gösterildiğinde doğal olarak aklımıza Tag sistemli dövüş oyunları geldi. Takım arkadaşımızın olduğu ve karakterler arasından geçiş yaparak dövüşebildiğimiz modlar gibi. Fakat öğrendik ki aslında durum pek de öyle değilmiş. Cameo sistemi yalnızca, dövüş boyunca yanımızda duran ve çeşitli saldırılarda bulunarak kombolarda bize yardım eden karakterlerden oluşuyormuş.
Bana sorarsanız bu sistem tatlı bir dokunuş olmuş. Ben tag sistemini pek seven biri değilimdir. Bu nedenle ilk tanıtımlarda Cameo sistemi beni biraz irite etmişti. Oyun çıkıp işin aslını deneyimleme şansı bulunca da fikrim değişti tabi. Cameo sayesinde dövüşlere çok olmasa da bir stratejiklik geldiğini söylemek yalan olmaz. Örneğin yakın dövüşte ustalaşan karakterinize yardımcı olarak uzaktan saldırıları güçlü bir karakter seçtiğinizde elinizde bulunan eksik yönleri minimuma indirerek dövüşe girmiş oluyorsunuz. Bu ve buna benzer sebeplerden ötürü bu yeni sistem beni memnun etmeyi başardı. Fakat neden Cameo Sistemini bu kadar öne çıkartarak tanıtım yaptıklarını hiç anlayamadım doğrusu. Bana sorarsınız iyi olmasına iyi ama üstünde durulup tanıtımların odağı yapılacak bir ekleme değil.
Fatalityler Hala Vahşi Mi?
Yıllardır süregelen ve akla gelmeyecek gaddarlıklardan oluşan bu hareketler yapımcı ekibin aklına nasıl geliyor hep merak etmişimdir. Sürekli yenisini ve daha vahşisini bulmaya çalışmak zor olsa gerek. Oyun çıkmadan en merak edilen ve çıktıktan sonra da her yerde paylaşılan birbirinden kanlı hareketler. Ne diyelim, Mortal Kombat’ı Mortal Kombat yapan da bunlar işte.
Serinin en vahşi ya da yaratıcı fatalitylerinin bu oyunda olduğunu söylemem zor. Benim bu konudaki favorim hep Mortal Kombat X olmuştur. Fakat bu sefer her bitirici hareket daha da uğraşılmış hissettiriyor. Animasyonların akıcılığından olsa gerek izle izle doyulmayacak seviyede olan koreografiler ve kazanan karakterin Cameo’su ile sergilediği küçük şovlar izlemeye değer.
Megan Fox ve Seslendirme 101
Oynanış hakkında fikirlerimi anlattıktan sonra, şimdi izninizle incelemeyi bitirmeden Mortal Kombat 1’in harika yaptığı bir şeye değinmek istiyorum. Seslendirmeler oyunun genelinde o kadar iyi ki anlatamam. Hikayede sinematikleri takip ederken tonlamalar ve hatta mimikler sayesinde zaman zaman bir dövüş oyununda olduğumu unuttum. Özellikle burada Shang Tsung’u anmadan geçemeyeceğim, her sahnede ne düşündüğünü nasıl bir durumda olduğunu oyuncuya harika geçirmişler gerçekten.
Herkes dile getirdi benim neyim eksik diyerek ben de biraz Megan Fox’u eleştireyim. Sen yılların oyuncususun be ablacım, kan emici vahşi bir vampiri nasıl bu kadar ruhsuz seslendirebildin? Bir de işin kötüsü, Megan Fox’a o kadar para vermedik boşa gitmesin demiş olacaklar ki hikaye modunda en çok dövüştüğümüz karakterlerden biri kendisi. Nitara karakteri Mortal Kombat evreninde daha ne kadar kalıcı olur bilemem ama umarım bir daha hiçbir oyunda bu kadar ruhsuz bir seslendirme görmeyiz.
Acısıyla tatlısıyla zaman çizelgelerini altını üstüne getirdiğimiz bir Mortal Kombat oyunu daha oynamış olduk. Taş gibi aksiyon ve gerçekten uğraşılmış hissettiren hikayesiyle benim gönlümü fethetti. 2023’e yakışan ve yılın kalitesine de kalite katan bir yapım olarak yerini alan Mortal Kombat 1 PS Store ve Xbox Store üzerinde 1.399 TL’ye satılıyorken Steam’de ise 1.199 TL’den satışta bulunuyor. Fiyatlar bu haldeyken hiçbir oyun için kesinlikle alın demek mümkün olmasa da günümüz şartlarında Mortal Kombat ve vadettiği saatler düşünüldüğünde çok da göze batan bir fiyat yok ortada.(Bunu dediğim için ben de çok üzgünüm ama gerçekler…) Bir de önümüzdeki aylarda çıkacak DLC’ler ile Homelander, Omniman ve Peacemaker gibi karakterlerin de oyuna ekleneceğini unutmamak gerek. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın arkadaşlar.