“İkinci olmak kötüdür.” Bu sözün sahibi Andre Agassi. Ancak bu inanış yeni değil. Hatta ikincinin ilk kaybeden olduğu şeklinde de dile getirilir. Bir süredir tenis oyunu özlemine, en iyi tenis oyunu olmak için cevap veren TopSpin 2K25, bakalım bu hedefine ne kadar yaklaşmış. İncelemeye hoş geldiniz.
Top var, Raket var
TopSpin, 2003’te çıktığı yolculuğunda ortalaması 10 üzerinden 9 olan bir yapımdı. En son duyduğumuz Top Spin 4 ise, sadece konsollara çıkmış, PS ve XBOX platformlarında beğenilen yapım Wii kısmında çok da sevilmemişti. PC oyuncularının ise güzel bir tenis oyunu arayışı yıllarca sürdü. Bu süreçte fena olmayan alternatifler de gördük. Ancak adeta akrep ve yelkovan gibi, oynanışı iyi olan bir oyunun içeriği, lisanslı sporcu bulunan oyunun atmosferi iyi olmayabiliyordu.
12 Mart 2024’te yayınlanan trailer’dan beri, aslında ilgim olan bir sporu, dijitalde ne kadar özlediğimi bir kez daha fark ettim. Top Spin 4’ten beri 13 yıllık bir aradan söz ediyoruz. Tabii ki eski tarzda bir tenis oyunu yayınlanmasını beklemiyorduk, ancak kantarın topuzu biraz kötüye doğru kaçmış durumda. Yapımcı Hangar 13, kendisini Mafia 1 ve 2 ile sevdiren, 3 ile şüpheleri üstüne alan bir oyun geçmişine sahip. Ancak tabii ki tüm kararların arkasında onlar yok.
TopSpin 2K25 Modları
TopSpin 2K25’in temelde bir hikayesi yok, sanki burada tenisin duygu zemini kullanılıp ara sahneleri olan bir mod yapılabilirmiş gibi geldi. Formula 1, futbol ve en son Arcade türde bir araba yarışında buna benzer bir mod görmüştük.
TopSpin’in modları ise şöyle; MyCareer, Exhibition, TopSpin Academy, World Tour, Online Exhibition ve 2K Tour. MyCareer’de oluşturduğunuz oyuncu ile maceralara atılırken, Exhibition’da ayarlarını dilediğiniz gibi yapabildiğiniz bir maç yapabiliyorsunuz. TopSpin Academy, seriye yeni başlayan veya yeteneklerini geliştirmek isteyenler için detaylı diyebileceğim bir eğitim modu. World Tour’da oluşturduğunuz oyuncu ile çevrimiçi turnuvalara katılabiliyorsunuz. Online Exhibition kısmı kendi oyuncunuz veya profesyonel bir oyuncu ile çevrimiçi maç yapmanızı sağlarken, 2K Tour ise profesyonel oyuncularla çevrimiçi turnuvalara dahil olmanızı sağlıyor.
Yukarıda modları çevrimiçi-çevrimdışı diye net şekilde ayırmadım, zira 2K da bunu ayırmaya lüzum görmemiş. TopSpin 2K25’in en kötü diyebileceğim yanlarından bir tanesi de bu. Siz çevrimdışı şekilde maç yapmak da isteseniz, oyun size internete ve 2K sunucularına bağlamak konusunda ısrar ediyor.
Modlara biraz değinmeden önce antreman modunun hakkını vermek istiyorum, çok basit başlasa da ilerleyen adımlarda verilen temel eğitimleri de hatırlatıyor. Örneğin bir atıştan sonra kortun baseline kısmında orta bir bölümünü ideal karşı atışı bekleme alanı olarak öğretip, ileride olacak antremanlarda bunun dışına çıkarsanız “bak bunu yapıyorsun, yapmamaya çalış” diye telkin ediyor. John McEnroe’nin sesi burada bize eşlik ediyor.
Exhibition’la beraber ilk fark edeceğiniz şeylerden bir tanesi lisanslı tenisçiler. Sayıları yeterli ancak bazı isimler kadroda yok. Carlos Alcaraz, Federer, Medvedev gibi isimleri görebiliyoruz. Ancak listenin bir numaralı ismi Djokovic listede bulunmuyor. Benzer bir durum kadın sporcularda da var. Toplamda 25 kişilik listenin içerisinde Andre Agassi ve Steffi Graff gibi efsaneler de yer alıyor. Ben burada bir Rafael Nadal ve sırf gösteri maçlarında bize yol göstermesi için Gaël Monfils’i de görmek isterdim.
Akıcı Oynanış
Bu noktada oynanıştan da biraz bahsedeyim. Zaten başarılı olan Top Spin 4’ün motoru üzerine kurulan TopSpin 2K25, detaylara takılmazsanız görsel olarak sizi memnun edecektir. Oynanış kısmında ise yapmak istediğinizi %95 oranında yapabiliyorsunuz. Geri kalan %5 ise o anki oyuncunuzun yetenekleri ve oyunun kendi keyfiyle belirleniyor.
Topa vurmanın temelde iki yöntemi var. Biri güçlü atış, öteki de isabetli atış. Güçlü atışların yapılması vakit istiyor, riski daha çok ama tabi ki rakibinizin bunları karşılaması daha zor oluyor. İsabetli atışlar ise strateji kurmak için çok daha ideal ve top rakete değmeden hemen önce planlanabiliyor.
Topa vurmak için ise beş farklı seçeneğimiz bulunuyor. Flat (Standart), Top Spin (Falso), Slice (Kesme), Lob ve file yakınına atılan Drop shot’lar. Bastığınız tuşa ve zamanlamasına göre bu atış türlerini yukarıdaki iki temelden biri olarak yapıyorsunuz. Tabi zamanlama faktörü burada başarının en önemli etmenlerinden biri oluyor. Kötü zamanladığınız bir Lob shot beklenilen gibi Baseline gerisine değil direkt olarak dışarı giderek kolay bir sayı hediye etmenize sebep olabiliyor.
Her şuta Allah yarattı demeden girişmeyelim diye eklenmiş bir dayanıklılık sistemi de var. Bu sistem, güçlü atışlar ve sahadaki hareketliliğinizle ters orantılı. Özellikle bileği sağlam bir rakibe karşı bir sağa bir sola koşturursanız bir noktada atışlara yetişememeniz çok olası. Tabii oyunun yukarıda verdiğim %5’lik anları buralarda rol oynayabiliyor. TopSpin 2K25 bazı atışları yakalanmasına ihtimal vermediği için kontrolü sizden alırken bu atışlardan bazıları gayet de yakalanabilir olabiliyor. Oynarken birkaç kere elini uzatsa yakalar mesafeden rakibe sayı verdiğim oldu.
Bitmeyen Ralliler
Oynanabilirlik pek zorlu sayılmaz ancak ustalaşmak kesinlikle biraz vakit ve kağıt üzerinde istatistik istiyor. Bunu kariyerde birkaç maç yapıp oyun stilinizi oturttuktan sonra Federer veya benzer klasmandaki bir tenisçiyle gösteri maçı yaparak anlayabilirsiniz. Yapmak istediğiniz şeyler daha netleşmeye başlıyor. Yüzde yüzüyle oynamak diye bir terim vardır, çoğunlukla bu birkaç turnuva kazanmış bir tenisçi ile -bir yere kadar- başarılabiliyor. Benim kariyerimin ilk birkaç ayı, dayanıklılık yüzünden pek bir ağrılı geçmişti örneğin.
Oynanabilirliği daha kolay yutulur yapmanın bir diğer yolu da antremanlar. Günün sonunda zamanlama gerektirdiği için ve bir tenis kortunda alternatifler sonsuz olmadığı için bir iki saatinizi ayırdığınızda gelişimi gözlemleyebiliyorsunuz. Tenisin şartlarını zorlamak elbette kulağa hoş geliyor ancak bunu refleksleri zayıf bir sporcu ile başarmanız imkânsız gibi bir şey.
Oynanabilirliğin yancısı diyebileceğim atmosfer ise hiç fena değil, sessiz anlar, topun rakete vurması, tenisçilerin efor sesleri ve zor atışlarda seyircinin tepkisi yerinde. Bir maçtasınız hissiyatını yakalamanız çok mümkün oluyor. Maalesef büyüyü bozan ve bunun mükemmel olmasını engelleyen şeylerden bir tanesi çevre etmenlerinin -stadyumların kendisi dışında- pek önemsenmemesi. Çizgi hakemleri ve seyirciler, çok kalabalık olmasalar dahi çok detaylı sayılmazlar. Oyun sahanın dışında da sizi pek gaza getirmiyor, tabi kısıtlı oynatma listesini arka arkaya duymanın “bir an önce maça geçeyim de müzik çalmasın” gibi bir sonucu olduğunu saymazsak. NBA 2K12’deki Now’s My Time’ın verdiği hissiyatın çok uzağındalar.
Sıfırdan Zirveye: Kariyer
TopSpin 2K25’in ana modlarından biri olan kariyer modunda tenis oyuncunuzu yeterli diyebileceğim bir ekranda oluşturuyor ve direkt olarak aksiyona dahil oluyorsunuz. Bir tenis ayında yapabileceğiniz (veya yapmayabileceğiniz) 3 şey var: Antrenman, Özel Etkinlik ve Turnuvalar.
Antrenman, rahat rahat gelişebileceğiniz, hem de sunduğu imkanlarla aslında biraz sizi gelecek maçlara hazırlıyor. Bir noktadan sonra alacağınız tecrübe puanına bakacak olsanız da başlarda kritik. Özel etkinlikler ile çeşitli kural setlerinde maçlar oynuyor ve tecrübe puanı yanında kozmetik ödüller kazanabiliyoruz. Mesela ilk göreceğiniz kural setlerinden biri servisini attığınız sayıyı kazandığınızda puan aldığınız mod, bu şekilde 7’ye ulaşan kazanıyor. Turnuvalarda ise turnuvanın kalitesine göre çeşitli oyuncu havuzundan oluşan bir bracket’ta mücadele ediyorsunuz. Turnuvada maç öncesinde rakibinizin yeteneklerini ve geçmiş maçlarını görebiliyorsunuz.
Kariyer modundaki enerji de bir şeyleri değiştirme yolunda önünüze engel oluyor. Bir anda her şeye yetişemeyelim diye yapılan ve aslında tenisin doğasında da bulunan sakatlıklar, %35 enerjinin altında girdiğiniz her maçta size dert oluyor. Enerjinin düşmesi ise yapılan yolculuklar ve oynanan maçlar ile gerçekleşiyor. Düşük enerji ile oynadığınız maçlarda yaşanan sakatlıkların sonucu olarak belli alanlarda sayı kaybediyorsunuz. Mesela atış gücünüz -5 ceza yiyor. Açıkçası bunun oyuna animasyon veya direkt olarak bir etkisini göremedim. Biri büyük (Major) biri küçük (Minor) iki sakatlık taşırken antrenman yapıp gösteri maçına katılabildim. Sadece turnuvayı es geçip %100 enerjiye ulaştım. Turnuvaya sakat sakat çıkmış da olsanız, sanki normal maç oynar gibi devam edebiliyorsunuz.
Kariyer modunda koç seçimi de yapabiliyorsunuz. Belirli bir seviyeden sonra birkaç koç arasından seçim yapıyor ve onun verdiği görevleri yapıp seviyenizi geliştirdiğinizde koça da seviye atlatıyorsunuz. Yüksek seviyedeki koçlar size yetenek bonusları veriyor. Bu noktada oyunun görevlerinin ne kadar kritik olabileceğini de görüyorsunuz. Koçların dışında oyunda karakterinizin profesyonellik seviyesini belirleyen şeyler de görevlerden oluşuyor. Sizin kimi yendiğinizin veya hangi seviyede olduğunuzun bir önemi, temelde yok. TopSpin 2K25’in size verdiği görevleri yapmadıysanız ünlü oyuncuları ancak ay sonu gelen “kim neyi kazandı” tablosunda görebiliyorsunuz. Görevlerin bazıları ise tek seferde anlaşılabilir olmaktan uzak.
Satın Alım ve Oyun içi Ekonomi
TopSpin 2K25’in oynanış kısmında ne kadar artısı varsa, adeta bunları yok etmeyi aklına koymuş bir oyun içi ekonomimiz var. Oyun içi para birimimiz VC’yi maç sonlarında azar azar edinip, oyun içerisinde harcamaya gelince orantısız bir artışla harcıyoruz. Enerji düşüşlerini engellemek için ev almak, yaklaşık 5-6 maçınıza eşdeğer. Kozmetikler ise oyunun neye göre belirlediğini bilmediğim nadirlik seviyesine göre evlerden birkaç kat daha pahalı olabiliyor. Yine bir 2K yapımı olan NBA’de de üst düzey bir grind durumu mevcut idi, buraya da yansımış olmasını sevmedim. Oyun tabii ki sizi hiçbir noktada para vermeye zorlamıyor, hatta özel etkinliklerle kozmetik de veriyor. Yine de bir şeyleri başarma hissinden çok çile çektiğim hissiyatına daha çok kapıldım.
Oyunun bizi beslediği içerik çok geniş olsa belki bu süreci daha az bunaltıcı geçirebilirdim ancak oyun hem turnuvadaki lisanslı oyuncu eksikliğinden hem de bir noktada kazanan formülü uygulayıp geçmenin bizi en hızlı sonuca götüren yöntem olmasından dolayı motivasyon eksikliği yaşatabiliyor. Bunda seviye fark etmeksizin kazandığımızda aynı olan kupa töreni ve turnuva kazandığında karakterin sevinmesinin neredeyse karbon kopya olmasının da payı var. Bir artısı? Djokovic’in nasıl hissettiğini daha rahat anlıyorum.
TopSpin 2K25’te toplamda 6 adet olacağını bildiğimiz sezon biletleri de mevcut ve buralarda çeşitli ödüller kazanabiliyorsunuz. Şort, gözlük, VC, ikonik kıyafetler gibi seçenekler, Centre Court Pass adı altında sunuluyor. Kariyer modu boyunca oynadığınız maçların yanı sıra, bu bilete özel günlük ve haftalık görevleri de yapabiliyorsunuz. Yine burada gezinirken gördüğüm XP Boost gibi bu tip bir oyunda yeri olduğunu düşünmediğim öğeler de var. Centre Court Pass’in saçma bulduğum bir yönü de 60 dolara satılan bir oyunda, tüm sezonları almak isterseniz 40, sadece oynadığınız sezonu almak isterseniz 10 dolar gibi bir ek ücret ödemeniz gerekmesi. Bugün oynaması ücretsiz oyunlarda gördüğümüz rakamları burada görmek sinir bozucu.
Çevrimiçi oynanış kısmında da bu yazı yazılırken 5-6 seviyelerin kendilerinden 10-12 seviye üst oyuncularla eşleşmesi, sunucu problemleri (ki maalesef yapısı nedeniyle tek kişilik modları da etkiliyor) gibi sorunlar, yine oynanışın önüne geçmişti. Seviyelerin farkı direkt olarak oyunun çalışan bir eşleştirmesi olmadığının kanıtı.
Oynayışı keyifli ve görseller kısmında neredeyse tam not alan yapımın, özellikle maddiyata bağlı kötü kararlar sebebiyle potansiyelinin altında zevk vermesi benim son yıllarda karşılaştığım bir senaryo. Maalesef TopSpin 2K25 de bu kervana son katılan oyunlardan biri. TopSpin 2K25’in planlanan 2026ya kadar olan desteği içerisinde bu hataların ne kadarı giderilir, ne kadar yenisi eklenir açıkçası emin değilim. TopSpin 2K25’in desteği bittiğinde ne olacağını ise bize zaman gösterecek. O güne kadar, servisiniz Ace olsun.