Farklı türden oyunlarda uzun zamanlar harcıyorum ve çeşitli oyunlarda belirli bir süre aralığında oldukça eğlensem bile, kendimi her zaman bir şekilde FPS ortamında buluyorum. Yıllardır Call of Duty (COD) serisi ve Overwatch 2 ile hızlı aksiyon dozumu alıyor, daha ciddi ve daha yavaş bir oyun olan Escape From Tarkov ile kendime bir süre eziyet ediyor ve bu döngüyü düzenli olarak devam ettiriyorum.
Oynadığım FPS oyunlarının üst üste kötü kararlar alması ve arkasından gelen kötü güncellemeler bu oyunları geri plana atmama sebep oldu zira bu seçimleri ne destekliyor ne de zevk alıyordum. Hemen bu kötü haberlerin üstüne birçok oyun bu fırsattan yararlanmak için çıkış yapmaya başladı, ancak hepsinin ömrü kısa oldu. Çok büyük umut vaat ettiğini düşündüğüm, günlerce aralıksız oynadığım The Finals bile oyuncu kitlesini yalnızca bir ay içinde kaybetti ve hala ciddi bir düşüş halinde. Sanırım FPS kitlesi olarak bildiklerimiz dışındaki yeni oyunları kabullenmekte çok zorlanıyoruz.
Bu olayların ardından uzunca bir süre kendimi Diablo IV sezonlarında, hikayesini ve evrenini keşfettiğim yepyeni oyunlarda veya kütüphanemde uzun süredir oynamamı bekleyen oyunlarda buldum. FPS açlığım tabii ki uzun sürmedi; yeni oyunlara ısınamamış, eski oyunlaraysa hevesim kalmamıştı. Tam bu esnada çıkışını beklediğim XDefiant çıkışını gerçekleştirdi. XDefiant, “yeni” bir oyundan çok buram buram nostalji kokan bir oyun. Bana her açıdan Call of Duty serisini hatırlatmayı başarıyor ve yeni bir Call of Duty oyunu gelene kadar da hatırlatmaya devam edeceğinden hiçbir şüphem yok. Bu nostalji konusuna incelemenin devamında daha detaylı bir şekilde değineceğim.
COD serisi son zamanlarda benim için büyük bir düşüşe geçti. Modern Warfare 2019 ve Cold War’un multiplayer bölümünde o kadar çok zaman geçirdim ki, bundan sonra serinin sadece daha ileri gidebileceğini düşünüyordum. Bu sebeple 2021 yılında XDefiant, arayışım dışında kalan ve tamamen arka plana attığım bir oyun olmuştu. Duyurusuyla birlikte ilgimi çekememiş olsa bile Call of Duty’nin bu duyurunun ardından çıkan oyunlarını, biz oyunculara yaşattığı rezaletleri gördükten sonra iç çekerek XDefiant’ın bir an önce gelmesini bekledim ve aradığım oynanışı burada bulacağıma inandım. Yayınlanan her videoyla, her fragmanla, oynadığım her kapalı etkinlik sonrasında gelmesini heyecanla bekledim çünkü bazı eksiklikleri göz ardı edebilirsem uzun bir süre oynayabileceğimi düşündüm. Hem bu eksiklikler oyun çıktığında nasıl olsa giderilecekti, değil mi? Defalarca ertelenen, defalarca bu ay sonunda kavuşuyorum dediğim oyuna 21 Mayıs itibariyle kavuşabildim. Peki sonuç ne oldu? Gelin adım adım ilerleyelim.
Hızlı ve Ücretsiz Aksiyon
Zorlu ve engebeli bir sürecin ardından Ubisoft’un oynaması ücretsiz hızlı aksiyon FPS oyunu XDefiant çıkışını 21 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirdi. Üstelik XDefiant, Türkçe dil desteğine de sahip. Oyunun çevirisi başarılı değil, birçok hata bulunuyor ve zaman zaman eksik olduğunu da gözlemledim. Özellikle oyun içindeki “Haber Akışı” ekranına yeni eklenen içerikler İngilizce olarak kalıyor. Ancak oyun metinlere dayalı olmadığı için anlaşılması kolay ve göze batmıyor.
Ubisoft, XDefiant ile birlikte Watch Dogs ve The Division gibi bazı oyun serilerinin dünyalarını ve karakterlerini oyuncularla buluşturuyor. Hızlı ve aksiyon dolu bu oyunda, farklı yeteneklere, ultralara ve pasiflere sahip olan fraksiyonlarla 6v6 veya 4v4 karşılaşmalarda Bölge Kontrolü gibi tamamı “görev” oyun modlarından oluşan çatışmalara dahil oluyoruz.
Oyunun kapladığı alanın az oluşu ve menülerin oyuncuyu hiç yormayacak şekilde sade olması, XDefiant’ı COD’un güncel haline alışamayan, yüzlerce GB ile diskini doldurmak istemeyen ve yeni COD oyunlarının fiyatını da düşündüğümüzde oynaması ücretsiz bir oyun olması ile COD’a kıyasla oldukça önde başlıyor. Silah, eklenti ve yeteneklerin bu kadar az olması sadece basitleştirilmiş menülü bir COD değil, aynı zamanda basitleştirilmiş bir oynanışa da sahip olması anlamına geliyor. Henüz bu çeşitliliğin bulunmaması, içeriklerin mücadeleler arkasına kilitlenmesine ve bu mücadelelerin zor olmasa bile oldukça zaman istemesine sebep olmuş.
İçeriklere Kısaca Göz Atarsak
İçeriğinin az olduğunu söyledim ancak oyunda aktif olarak 14 farklı harita ve 6 farklı oyun modu bulunuyor. Oyun şu anda sezon öncesi döneminde bulunuyor. Ubisoft tarafından 3 ayda bir yeni sezon ve her yeni sezonla birlikte yeni fraksiyon, silah ve harita ekleneceği açıklandı. Eğer oyun uzun bir süre ayakta kalmayı başarırsa hem içerik hem oynanış açısından Rainbow Six: Siege gibi zamanla büyüyeceğine bir şüphem yok.
Fraksiyonlar, diğer oyunlardan alışık olduğumuz rol sisteminin XDefiant tanımlaması. Şu anda oyunda 5 fraksiyon bulunuyor. Bunlardan dördüne direkt olarak ulaşmak mümkün ancak 5. fraksiyona ulaşmak için ya para ödemeniz ya da mücadele aktifken belirli bir tecrübe seviyesine çıkmak lazım. Fraksiyonlar ise şöyle:
–Libertad (Far Cry 6 / Şifacı)
–Hayaletler (Ghost Recon / Defans)
–Echelon (Splinter Cell / Saldırı)
–Temizlikçiler (Division / Kontrol)
–DedSec (Watch Dogs 2 / Kontrol)
Bir fraksiyon içindeki bütün karakterler o fraksiyona ait bir pasif ve bir aktif yeteneğe sahip. Yine her fraksiyonun kendisine ait bir ultrası bulunuyor. Ultralar güçlü ancak oyunun akışını değiştirmeye müsaade eden yetenekler değiller. Üstelik çok geç aktif oluyorlar ve kısa süre aktif kalıyorlar. Çoğu maçımda her oyuncunun bir kez ultra kullanabildiğini gördüm, çok nadir oyunun uzun sürdüğü durumlarda ucu ucuna da olsa ikinci kez ultra kullanabildim. Ultra yeteneklerin tasarımının böyle olması onları oyun değiştiren yeteneklerden ziyade, kısa süreli bir eğlence aracı haline getiriyor. Yetenekler dışında, silahlar ve ekipmanlar bütün karakterler tarafından kullanılabiliyor ve toplamda 17 silah var.
Yeteneklerin ve pasiflerin de oyuna büyük bir etkisi olmadığını düşündüğümüzde, bütün oyunlarda tercih sadece “etrafımdaki düşmanları göreyim” veya “kendime can basarsam daha uzun yaşarım” mantığıyla seçilmiş Echelon veya Libertad oluyor. Peki neden etkisi olmadığını düşünüyorum? Çünkü oyunda savaşlar çoğu zaman çok hızlı bir şekilde başlıyor ve çok hızlı bir şekilde sona eriyor. Yetenek kullanım süresi bile ölmeniz veya öldürmeniz için yeterli bir zaman. Silahlar böylesine güçlü ve oynanış böylesine hızlıyken yeteneklerin çoğunlukla gereksiz kalıyor. Bu sebeple dengelenmesi gereken birkaç yetenek dışında kullanılmasını anlamsız kılıyorlar. Örnek vermek gerekirse, Temizlikçilere ait “Yangın Bombası” yeteneği tam ayağının altına bir molotof bırakıyor ve kısa bir süreliğine o bölgeyi yakıyor, düşmanlara hasar veriyor. Çok spesifik birkaç durum dışında ne alan kontrolü için yeterli bir süre, ne de o mesafedeki bir düşmanla çatışmak yerine yeteneği kullanmak için yeterli bir sebep.
Haritalar, fraksiyonlara ait oyun serilerinde gördüğümüz mekanların canlandırılmış ve rekabetçi bir FPS oyununa yakışır şekilde düzenlenmiş halleri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle The Division ve Splinter Cell evreninden esinlenen haritaları çok beğendim. Haritalar COD oyunlarından da alışık olduğumuz 3 koridorlu sisteme sahip, oynayış tarzına göre yatay ve dikey açıları çok başarılı bir şekilde kullanıyor. Ancak bu düşüncem haritaların tamamı için geçerli değil. Bazı haritalarda ciddi anlamda dengesizlik bulunuyor ve bu dengesizliği kullanabilen takım haritanın belirli bir kısmını geri ele geçirilemez bir biçimde kazanıyor.
Oyun modlarında şu anlık yalnızca göreve odaklı modlar bulunuyor. Bunlar bir robota eşlik etmek veya düzenli olarak haritada dolaşan bir bölgeyi savunmak gibi oyun modlarını içeriyor. Oyunlar kısa sürede tekrar doğma ve belli haritalar/oyun modları dışında tamamen rastgele olan yeniden doğma sistemi ile birlikte çok kısa bir süre içinde görevi yapmak yerine düşmanla çatışma raddesine geliyor ve iki takım da görevden uzaklaşmaya başlıyor. Maç kazanmanın önemi deneyim puanı açısından büyük olsa bile, ben de dahil oyuncuların çoğunluğu görevi ciddi bir anlamda görmezden geliyor. Sistemin bu şekilde olması hem oyunu uzatıyor hem de kazanmayı aktif olarak göreve oynayan bir takım olmadığında çok zorlaştırıyor.
Tamamen kişisel bir tercih olarak, COD oyunlarını Hardcore modunda oynamayı daha zevkli buluyorum. Hardcore modda herkesin canı kritik bir seviyede azalıyor ve çatışmaların daha hızlı bitmesi, silahın gücünden ziyade oynanış tarzının ön plana çıkmasını sağlıyor. Hardcore modunda belirli bir “meta” bulunmadığı için her silah ve her oynanış tarzı ayrı bir seviyede ödüllendirici olabiliyor, bu tatmin hissini ve risk faktörünü çok seviyorum. XDefiant’ta şimdilik bir Hardcore modu bulunmuyor ve geleceğini düşünmüyorum zira oyunun dengesi, şimdilik, tamamen normal oynanış üstüne kurulu. Hardcore modu gelirse tercih eder miyim? Oyunun hızından ötürü kesin bir yorum yapamıyorum ancak kesinlikle denemek isterdim.
Fraksiyon içinde bulunan diğer karakterler yalnızca görüntü için oradalar, ekstra bir yetenek açmıyorlar. Diğer karakterleri, silahları ve ekipmanları açmak için de tıpkı DedSec fraksiyonunu açmanız için yapmanız gerektiği gibi oyunu oynamanız gerekiyor. Günlük, Temel ve Büyük mücadeleler ile üçe ayrılmış bir şekilde sırasıyla; Deneyim Puanı, Karakter, Silah ve Ekipman, Fraksiyon açabiliyorsunuz.
Oynanış ve Sorunlar
Oynanışı, sistemleri ve sorunları ayrı ayrı ele almak oldukça zor olacak. Bu yüzden ikisini bir arada ve üst üste elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.
Silahların oynanışı, yetenek ve pasif sistemi ile tam bir Black Ops 4 havası yakalayan XDefiant, 3 koridor harita tasarımı, haritanın dikey açıdan kullanımı gibi özellikleriyle tam olarak ikonik Black Ops 2 ve Modern Warfare 2 haritalarına benziyor. Daima çatışma içinde bulunmak, çok kısa yeniden doğma sürelerine sahip olması ve kısmen küçük olan haritalar ile birlikte COD oyunlarından daha hızlı bir oynanışa sahip olmayı başarıyor XDefiant, ancak bu hızlı oynanış oyunun menü ve sunucularıyla birlikte oldukça yavaşlıyor.
Oyunu aktif olarak hem bilgisayar hem de Xbox Series X üstünden oynuyorum. Crossplay sayesinde arkadaşlarımla oynarken hangi platformda olduğum fark etmeksizin onlarla oynayabiliyor, Cross Progress sayesinde ilerlememi iki farklı platformdan tek bir hesapla devam ettirebiliyorum. Bu benim için çok büyük bir artı. Zaman zaman bilgisayarı açıp klavye ve fare ile ciddi birkaç oyun oynamak istediğimde de, çok yoruldum konsoldan yarım saat oyun oynayıp kaçarım diye düşündüğümde de oyuna kolaylıkla ulaşabiliyorum. Üstelik oyunun günümüz standartlarından düşük donanım istemesinden ve optimizasyonunun çok iyi olmasından dolayı, oyunun çok ciddi bir kitleye ulaşma potansiyeli bulunuyor. XDefiant’ı 1080p 60FPS yüksek ayarlarda oynamak için önerilen sistem gereksinimleri şöyle:
-Windows 10 veya Windows 11 (64 Bit)
-AMD Ryzen 3 3100 @ 3.6 GHz veya Intel i3-10105F @ 3.7 GHz
-16 GB RAM
-AMD RX 5500 XT (8GB) veya Intel ARC A750 (8GB) veya NVIDIA GTX 1060 (6GB)
Bu arada en sevdiğim özelliklerinden birisine de kısaca değinmek isterim. XDefiant’ta yetenek seviyesine göre eşleştirme (SBMM) bulunmuyor. (Tabii ki dereceli modu dışında) SBMM uzunca bir süre COD oynarken benim ve arkadaşlarım için zaman zaman kabusa dönüşüyordu. Zira bir oyun kazandığımızda karşımızda profesyonel oyuncuları görüp, bir oyun kaybettiğimizde oyunu daha yeni açmış ve haritaları kavramaya çalışan kişileri görüyorduk. COD, SBMM özelliğini bize bu açıdan hiç sevdiremedi ve “SBMM kötü ya…” olarak adlandırılmasına sebep oldu. Ancak ben bir oyunda SBMM olması gerektiğini savunuyordum. Evet bunu COD gibi kötü yapıyorsanız, yapmamanız daha hayırlı olacaktır ancak eğlenceli ve çekişmeli maçlar geçirmek için yetenek seviyeme yakın insanlarla oynamam gerekir, yoksa ne gelişebilir ne de eğlenebilirim. XDefiant ile tamamen rastgele insanlarla oynadın ve yetenek seviyesinin bulunmaması neye mal oldu peki diye sorarsanız, açıkçası bu konudaki bakış açımı değiştirmeyi başardı. Belki de oyun yeni olduğu ve çoğu kişi öğrenme aşamasında olduğundandır bilmiyorum ama her oyunun ortalarında kendime karşı takımdan bir rakip belirlemiş oluyorum ve sürekli birbirimizi öldürüyoruz, diğerleriyle neredeyse karşılaşmıyoruz bile. Öldürme listesine baktığımda bunun neredeyse herkes için geçerli olduğunu gördüm. Her oyunun ayrı bir rastgelelik ile gelmesi oyunu gerçekten zevkli kılıyor.
Ancak gel gelelim sunucu sorunlarına. Oyunu hem konsoldan hem de bilgisayardan oynarken beni soğutan çok ciddi bir durum kendisi. Oyunu sıfırdan açıyorsam bir oyuna girmem neredeyse 10 dakikayı buluyor. Oyuna girmek başlı başına eziyet zira sunucu bağlantısı araması, bulması, bağlanması, oyun sunucusu araması, bağlanması, diğer oyuncuları beklemesi derken oyuna girme işi ciddi anlamda uzuyor. Bu ilk açışımda beni çok soğutmasa bile işlerimden dolayı ara verdiğimde tekrar oyunu açma isteği, bu bekleme mecburiyetinden dolayı hiç oluşmuyor. İki oyun arasında bile yaklaşık 5 dakika ana menüye çıkma, tekrar sıraya girme, tekrar sunucu bulması olaylarından dolayı vakit kaybediyorum. Böylesine hızlı bir oyunun menülerde böylesine yavaşlaması çok can sıkıyor. Umarım ki düzeltebilecekleri ve farkında oldukları bir sorundur.
Bu sunucu sorunları yalnızca oyuna bağlanma ile sınırlı da değil. Oyunda çok ciddi bir anlamda vuruş algılamama (Hit Register) ve sunucu-oyuncu arası gecikme (Netcode) mevcut. Defalarca vurduğun birisinin ölmemesi, duvarların arkasından komik bir şekilde ölmek bir noktaya kadar sorun yaratmasa da uzun süre oynadığımda can sıkı bir hal almaya başlıyor.
Silahların ve yeteneklerin de büyük bir dengesizliği bulunuyor. Oyunda silah tepmeleri yok denilecek kadar az ve bu hızlı oynanış tarzını seven oyuncuların silahlarına kendilerini hızlandırabilecek eklentileri takarak daha da hızlanmalarını sağlıyor. Peki burada sorun nerede? Buradaki sorun zaten hızlı olan bir silahın daha da hızlandırılıp, yavaş ve fazla vurması gereken silahlardan bile daha fazla vurmasından kaynaklanıyor. Çok yakın bir gelecekte MP7, AK47 ve ACR dışında bir silah görmeyeceğime son derece eminim, zira gerek hızları gerek hasarları olsun bütün silahlar arasında çok baskın durumdalar.
Yetenek dengesizliğine gelirsek, yukarıda da bahsettiğim gibi oyunda ciddi anlamda saçmalık olduğunu düşündüğüm iki yetenek var. Bunlardan birisi Libertad’ın iyileştirme özelliği. Çevresine yaklaşık 25 saniye boyunca can veren bir robot, aktif çatışma içindeyken bile saniyeler içerisinde tüm takımın canını aynı anda tamamlayabiliyor. Atılan 2 mermi arasındaki sürede canını aldığın hasarın 2/3’ü kadar iyileştiriyor ve bunu tüm takım arkadaşların için yapıyor. Kilit bir noktada kullanıldığında tek mermide veya bombada ölmediğiniz sürece öldürülmeniz için 3 farklı düşmanın ateşinde kalmanız gerekiyor ki o anda bile genellikle 2 kişiyi öldürmeyi başarıyorsunuz. Diğeri ise Echelon fraksiyonunun çevresindeki bütün düşmanları adeta hile edasıyla tüm takıma ve kendisine göstermesi. Üstelik bunu bir anlık yapmıyor, 20 saniye boyunca aktif ve karakterle birlikte ilerliyor. Muhakkak hem silah hem de yetenekler özelinde değişiklikler gelecektir, ancak oyunun çıkışı itibariyle ciddi anlamda dengesizlikler söz konusu. Bu dengesizliklere oyundaki mini harita da dahil. Yaptığınız her hareket ve ateş etmek haritada uzun bir süre görünmenize sebep oluyor. Normalde Hardcore moduna alışık olduğum için mini harita kavramına yabancıyım ancak XDefiant oynarken bu küçük daire içerisinde o kadar çok bilgi mevcut ki, gözümü alamıyorum.
Oyunun ses dizaynı kullanılan silahlar, yetenekler ve atmosfer için oldukça başarılı. Fakat düşmanların ayak sesleri ve silah sesleri oldukça tatsız hissettiriyor. Normalde FPS oyunlarında çok iyi ses duyup, düşmanların yerini çok net bir şekilde belirleyebilirim. Ancak XDefiant oynarken sürekli olarak ya sesini bile duymadığım bir düşmanla karşılaşıyorum ya da sesi sanki bambaşka bir yerden geliyormuş gibi geliyor. Bunun bir oyun hatası olmadığını, bir tasarım hatası olduğunu aynı şeyi birkaç kez yaşadıktan sonra anladım ve değişme ihtimalinin olduğunu ne yazık ki düşünmüyorum.
Silahlar daha önce de bahsettiğim gibi bütün karakterler ve fraksiyonlar tarafından erişilebilir durumda. Fraksiyonlara özel silahlar bulunmasını beklerdim. Örneğin Far Cry 6’da çeşitli malzemeleri toplayarak normal silahlardan ayrı olarak yapabildiğimiz “ev yapımı” birçok silah bulunuyor. Watch Dogs 2’de 3D yazıcı kullanarak yapabildiğimiz silahlar bulunuyordu. Bu tarz içeriklerin oyunda da olmasını, en azından kozmetik olarak o fraksiyonlara ait olmasını beklerdim ancak maalesef ki bulunmuyor. (SC20000, lütfen bir yolunu bulup oyuna dahil olur musun?)
Oyunda aynı Call of Duty’de olduğu gibi madalya sistemi bulunuyor. Düşmanları çok yakından vurmak, çok uzaktan vurmak, kafadan vurmak, alan içindeki düşmanları vurmak, alanı savunurken vurmak gibi birçok farklı madalya çeşidi var. Bu madalyaları kazanmak daha fazla deneyim kazanmanızı sağlıyor ancak COD’un aksine hangi madalyayı kaç kere kazandığınızı görebildiğiniz bir sistem yer almıyor. Şahsen bunları görmek isterdim çünkü oyun içinde kaçırması oldukça kolay olduğu gibi, oynadığım süre boyunca savunma yaparken kaç madalya toplamışım acaba diye bakmak istediğimde bulamamak biraz hayal kırıklığı oldu.
XDefiant’ta bu tarz oyunlardan alışık olduğumuz öldürme kamerası, tur sonrası son öldürme veya maçın hareketi (POTG) ekranları da bulunmuyor. Yeniden doğma sürelerinin çok kısa olduğunu düşündüğümüzde öldürme kamerasının bulunmaması mantıklı olsa da, opsiyonel bir şekilde geçebiliyor veya izleyebiliyor olmayı dilerdim. Oyun bittiğinde de beni ana menüye atmasını beklediğim 30 saniyede, oynadığım oyundaki kısa bir anı izlemeyi skor tablosuna bakmaya tercih ederdim. Oyun sonunda oyunun en değerli oyuncusu kısa bir süreliğine ekrana çıkıyor, ardından 30 saniye boyunca skor tablosu ve bazı başarılı oyuncuların istatistikleri gözüküyor. Maalesef bu ekranda beklemek zorundasınız ve çıkmanın başka bir yolu bulunmuyor.
Ufak Tefek Alışverişler
Oynaması ücretsiz olan veya aldıktan sonra uzun süre oynanacak oyunları ayakta tutmanın geliştiriciler için en kolay yolu oyun içi mağazaya sahip olmak gibi gözüküyor. Bunu son zamanlarda hayatımıza giren çeşitli servis oyunlarında çok sık görüyorduk ancak yakın zamanda tek kişilik oyunlarda bile örneklerini görmeye başladık. XDefiant, şu an için mağazasında silahlar ve karakterler için kozmetikler, silah ilerlemesini ve Battle Pass ilerlemesini hızlandıracak paketler satıyor. Bu “Double XP” jetonları yalnızca 20-40-60 dakikalık aktif kalabiliyor. Bir oyunun yaklaşık 10 dakika sürdüğünü ve oyuna girmenin uzun sürdüğünü düşününce bu jetonlar ulaşması zor ama o kadar da değerli olmayan eşyalar olarak kalıyor. Ekstra olarak satın alabileceğiniz ve oyuna etki eden tek şey DedSec fraksiyonu, bu tarz oyunlardan aşina olduğumuz üzere önümüzdeki sezonlarda da yeni fraksiyonların ya zaman içinde mücadele ile ya da para ile anında alınabileceğini düşünüyorum. Bu arada belirtmem gerekiyor, ben Ubisoft kozmetiklerini gerçekten seviyorum, mağaza içeriklerinin bazıları çok güzel.
Şu anda aktif olan Sezon Öncesi adı verilmiş bir Battle Pass aktif bulunuyor. Bu Battle Pass, 700 XPara karşılığında açılabilir durumda. Ödüllerin büyük kısmı çeşitli kozmetiklerden, yeni bir silahtan ve 7 tanesi de 100’er tane XParadan oluşuyor. Battle Pass’te 50 farklı basamak bulunuyor, Battle Pass basamaklarının az olması, kozmetiklerin bazılarını beğenmem ve diğer Battle Passi de almak için gerekli XParayı geri vermesi nedeniyle almayı düşündüm ancak hem Battle Pass, hem silah seviyesi, hem de seviye ilerlemesi oldukça yavaş. Oyun ücretsiz olduğu için oyuncuyu bir noktada oynamaya devam ettirmek istemeleri oldukça anlaşılabilir ancak 70 öldürmeye, en çok görev puanına ulaştığım bir oyunda yaklaşık 2 silah seviyesi ve yarım Battle Pass seviyesi ilerlemesi kazanıyor olmak normalde 30-40 öldürme bandında dolaşan oynanış tarzım ile birleşince kendimi bir şekilde Battle Pass’ten uzak tutmayı başardım.
Silahların her birinin 100 seviyesi bulunuyor. Eklentilerin tamamını açmak için tabii ki 100 seviyeye ulaşmanız gerekmiyor. Böyle olsaydı tam olarak insafsızlık olurdu. 50, 75 ve 100 seviyeye ulaşan silahlar sırasıyla ustalık adı verilen Bronz, Gümüş ve Altın silahlara dönüşüyor. COD’da ustalık kamuflajlarına ulaşmak için önce silahı son seviyeye çıkarıp, sonra o silahlarla belirli pozisyonlarda belirli şekilde öldürmeler ile Altın, Elmas veya Damaskus gibi kademelere yükseltilebilen silahların çilesini düşününce bir silahı 100 seviyeye ulaştırmak çok daha kolay gözüküyor. Tabii bu “ustalık” adının hakkını veriyor mu, tartışılır bir konu. Silahı 100 seviyeye ulaştırmak ve altın ustalığını almak için o silahla 3500 öldürmeye ulaşmanız veya diğer puan kaynaklarını kullanmanız yeterli.
XDefiant İçin Sona Gelirken
XDefiant daha önce herhangi bir COD oyunu veya FPS oynadıysanız alışması, oynaması ve anlaşılması oldukça kolay bir oyun. Eğer FPS türünden uzak biriyseniz bile XDefiant’ın bu kadar sade olması her şeyi hızlıca kavramanıza yardımcı olacak ve elinizden tutacaktır.
Yalnızca yazının değil, eğer gerekli özen ve güncellemelerle ayakta tutulmazsa XDefiant’ın da sonunun yakın olduğunu düşünüyorum. Oynaması her ne kadar ücretsiz ve zevkli olsa da oyun bir COD klonu olmaktan ötesine geçemiyor ve çok fazla sorunu, dengesizliği bulunuyor. Bu sorunlar bir süre göz ardı edilse bile zamanla oynadıkça göze batmaya başlıyor. Bu kadar çok ertelemenin, geliştirme sürecinin sonucunda bu kadar sağlam bir iskelet görmek oldukça güzel ancak bunu ne yazık ki tamamen çıkış yapmış bir oyun olarak görmek çok zor. Oyuncuyu oyunda tutmak için yeterli çabaları, ödülleri ve içeriği bulunmuyor. Dengesizlikler ve içeriklerin zamanla düzelmesi halinde oyuncu sayısının azalmak yerine artacağını görebiliriz. Buna tabii ki yeni sezonla başlayacak Dereceli modu ve oynanışı da etki edecektir. Şimdilik bir “deneme” dereceli modu bulunuyor ve bu modda 4v4 karşılaşmalarda yer alıyoruz. Diğer normal modlarda bulunmayan SBMM burada devreye giriyor ve hem derece yükselmeye çalışıp hem de kendinizi geliştirme, daha dişli rakiplerle oynama fırsatı buluyorsunuz.
Yeni Call of Duty duyurusunu ufak ufak görmeye başlamışken, başarılı bir çıkışın XDefiant’ı Ubisoft’un kitaplığının derinlerine göndereceğini düşünüyorum. Umarım XDefiant bu zaman aralığını iyi kullanarak piyasada kalmaya devam edebilir. Geliştiriciler ilk günlerde yaşanan sıkıntıları çok hızlı bir şekilde çözdüğü için bu konuda umudum var. Hızlı ve ücretsiz bir aksiyon oyunu için oldukça başarılı oynanışa ve grafiklere sahip XDefiant’ı deneyimlemenizi şiddetle tavsiye ederim ancak oyunun kaderi üzülerek söylüyorum ki, tamamen güncellemelere bağlı.
(Ahmet Alp YILMAZ)