The Sims’in yapım ekibindeki deneyimli isim Kevin Gibson, The sims’in 25 yıllık serüvenine ilişkin düşüncelerini paylaştı. The Sims, 25 yıl önce oyun dünyasına adım attığında, kimse onun milyonlarca insanın hayatını şekillendirecek, yaratıcılığın ve özgürlüğün sembolü haline gelecek bir seriye dönüşeceğini tahmin etmemişti. Electronic Arts (EA), bu önemli yıl dönümünü Blast From The Past etkinliği ve The Sims 4 için büyük bir içerik güncellemesiyle kutluyor.
2003 yılından beri The Sims ekibinde yer alan Gibson, oyun serisinin nasıl evrim geçirdiğini ve oyuncuların bu süreçte nasıl bir rol oynadığını değerlendirdi. The Sims’in kökenlerine geri dönerek nostaljik anları hatırlamanın, stüdyo için büyük bir ilham kaynağı olduğunu belirten Gibson, topluluğun katkısını şu sözlerle vurguladı:
“Oyuncularımız bize, kimsenin hayatı The Sims gibi yaşamadığını gösterdi. Onlarla birlikte geçirdiğimiz bu yolculuğu kutlamak istedik. 25 yıl önce, E3’te ilk kez duyurulan bir oyun, bugün nesiller boyunca insanların hayatına dokundu. Bunu mümkün kılan, oyuncuların yaratıcı enerjisiydi.”
The Sims’in temelinde yatan oyuncu özgürlüğü
Gibson, The Sims’in başarısının her zaman oyuncuların anlatmak istedikleri hikayelere ve kendi dünyalarını yaratma isteklerine bağlı olduğunu belirtiyor. The Sims’in tamamen oyuncu yönlendirmeli bir oyun olduğunu ifade eden deneyimli yapımcı, oyunun zaman içinde nasıl daha geniş kitlelere hitap edecek şekilde dönüştüğünü şu sözlerle anlattı:
“The Sims ilk çıktığında oldukça zorluydu. Sims’leriniz sık sık ölürdü ve oyun her zaman beklenmedik olaylarla sizi zorlamaya çalışırdı. Ama bu zorluklar, oyuncuların kendi hikayelerini yaratmalarını sağladı. Yıllar içinde oyunu genişlettik, daha fazla kişiye hitap edecek mekanikler ekledik ama o özgün ruhu asla kaybetmedik. Oyuncuların yaratıcılığı ve oyunla kurduğu bağ, her zaman önceliğimiz oldu.”
Bu doğrultuda, The Sims 4’ün içerik güncellemelerinin büyük ölçüde oyuncu taleplerine göre şekillendirildiğini vurgulayan Gibson, ekibin topluluğun sesini dinleyerek oyun dünyasını geliştirdiğini belirtti.
25 yıllık yolculuk ve nostalji etkisi
Blast From The Past etkinliği, The Sims’in ilk oyununa bir saygı duruşu niteliğinde. 2000’li yılların başındaki ikonik eşyalar, The Sims 4’e geri dönüyor ve Gibson’a göre bu süreç, hem oyuncular hem de geliştiriciler için oldukça duygusal bir deneyim oldu.
“Ekibimiz, serinin tarihini keşfetmek ve oyunun geçmişine dönmek için zaman harcadı. İlk oyunu tekrar oynadık, eski sürümleri inceledik ve The Sims’i özel kılan unsurları tekrar hatırladık. Bu süreç, bize oyuncularımızın yıllar boyunca The Sims’i nasıl benimsediğini ve nasıl kendi hikayelerini oluşturduklarını gösterdi.”
Gibson, The Sims’in teknolojinin gelişmesiyle nasıl evrim geçirdiğini de gözler önüne serdi. İlk oyunda Sims’lerin sabit telefonlara bağımlı olduğunu, ancak The Sims 4’te herkesin cebinde bir akıllı telefon taşıdığını hatırlatarak, oyunun gerçek dünya ile nasıl paralellik kurduğunu şu şekilde anlattı:
“İlk oyunda, evinizde bir sabit telefon olması zorunluydu. Şimdi Sims’ler akıllı telefonlarla her an her şeye ulaşabiliyor. Oyun, yıllar içinde teknolojinin ve sosyal yaşamın evrimini yansıttı. The Sims’in her zaman gerçek hayattan ilham alarak gelişmesini sağladık.”
Gibson’a göre, The Sims’in geleceği, oyuncu topluluğunun katkılarıyla şekillenmeye devam edecek. Topluluk geri bildirimleri, oyuna eklenen özelliklerden hikaye anlatım araçlarına kadar her aşamada belirleyici bir rol oynuyor.
“Oyuncularımızdan sürekli geri bildirim alıyoruz ve onların beklentilerine göre oyunlarımızı geliştiriyoruz. The Sims, oyuncunun hikayesini anlatmasını, hayal gücünü konuşturmasını ve dünyasını yaratmasını sağlayan bir platform. Bu nedenle oyuncuların ilgisini çekmeye devam etmek için sürekli olarak yenilikler yapmamız gerekiyor.”
The Sims 4’ün 25. yıl güncellemesi, sadece yeni içerikler eklemekle kalmıyor, aynı zamanda oyuncuların yaratıcı özgürlüğünü artıracak yeni modifikasyonlar ve estetik seçenekler sunuyor. Gibson, mod topluluğunun da oyunun gelişimine katkı sağladığını belirtiyor ve oyunun ilerleyen süreçlerde daha da büyüyeceğini dile getiriyor.