Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da belli ki bolca Extraction Shooter oyunu göreceğiz.
Yakın zamanda aşama aşama oynama testlerine başlayan Exoborne’u geçtiğimiz hafta sonu deneyimleme şansına eriştim. Benim de uzun zamandır bu türdeki en sevdiğim oyun olan Escape From Tarkov, bir süredir beni itmeye başlamıştı. Bu türdeki farklı oyunlara sürekli olarak şans verdiğim geçtiğimiz senede bir tanesi bile bende yer edinmeyi başaramadı. En hoşuma giden ve devamlılık gördüğüm Delta Force ile ön incelemede bahsettiğim bazı sıkıntılardan dolayı devam edemedim. Exoborne ise Delta Force’tan daha fazla hoşuma giden bir oyun oldu. Şimdiden güncellemelerini, gelişimini ve çıkışını dört gözle beklemeye başladığım Exoborne’a gelin birlikte bir göz atalım.
Exoborne doğal afetlerle harap olmuş bir haritada geçmekte. Bu haritada, belirli bölgelerdeki ihtiyacımız olan ve daha da güçlenmemizi sağlayan eşyalara ulaşmak ve bu eşyalarla birlikte haritadan çıkmak ana amacımız. Diğer Extraction Shooter türündeki oyunlarda da olduğu gibi bu haritayı öğrenmek, gezmek ve aynı zamanda da hem diğer oyunculara hem de bölgelere yerleşmiş yapay zekalara dikkat etmek gerekiyor. Ancak bu oyunda harita etrafında dolaşmak kesinlikle oynadığım tüm Extraction Shooter oyunlarına göre çok daha zevkli. Araçlar, Exo-Rig özellikleri ve paraşüt kullanarak harita etrafında rahatlıkla gezebiliyor veya bilgi toplamak için kullanabiliyoruz. Oyunda yer alan dinamik hava durumu, hem harita etrafındaki hareketliliği hem de düşmanlarla olan çatışmaları baştan aşağıya değiştirebiliyor. Üstelik hava durumunu bazı bölgelerde yer alan üslerden değiştirmek mümkün.
Exoborne, bizleri bolca görev ile karşılıyor. Bu sayede daha da güçlü bir karakter tasarlamımızın yolu açılıyor. Güçlenmemizi sağlayacak birçok eşyayı, topladığımız eşyaları birleştirerek elde edebiliyoruz. Silahlar, silah eklentileri, Exo-Rig geliştirmeleri gibi önemli eşyaları alabileceğimiz satıcılar da oyunda bulunuyor. Bir pazar alanında da oyuncularla eşya alışverişi yapabiliyoruz. Bütün bu eşyaları, Exo-Rig seçimi ve düzenlemelerini -oyuna girmeden önce- hazırladığımız bir envanter ekranımız bulunuyor. Öldüğünüz durumda bütün envanterinizi kaybettiğiniz için, risk ödül skalasını değerlendirmeniz oldukça önemli. Ancak envanter kaybetme durumu eşli oynarken değişebilir, ben eşli oynamadığım ve tek başıma girmeyi tercih ettiğimden dolayı ölmek, o haritanın benim için sonu olsa da, oyuncuların yere düşüp takım arkadaşları tarafından kaldırabildiğini de gördüm.
Exoborne’da oynanabilir farklı özelliklere sahip 3 farklı karakter sınıfı, yani Exo-Rig bulunuyor. Sırasıyla bu Exo-Rig’ler Kodiak, Viper ve Kestrel olarak adlandırılıyor. Aynı logosu gibi tam bir ayı gücüne sahip olan Kodiak, yakından ve güç patlamalarına sahip karakterler için birebir olmuş. Kestrel Exo-Rig’i, tam olarak harekete bağlı. Havada uzun süreler kalabilmesine ve yaratıcı pozisyonlara konumlanmaya elverişli bir jetpacke sahip. Viper ise yakın mesafeden ancak daha gizli oynanış stilleri için oldukça ideal bir karakter, pasif olarak yakın çevresindeki düşmanları görebiliyor. Tabii bu Exo-Rig’lerin bu yetenekler dışında da sahip olduğu başka yetenekler var ancak en öne çıkan kısımları bunlar, benim favorim düşmanların içinde adeta terör estiren Kodiak oldu. Oyun şu anda yalnızca 3 Exo-Rig’e sahip olsa da, ilerideki güncellemeler ile yenilerinin geleceği bariz bir şekilde ortada.
Biraz yukarıda, oyunun dünyasını anlatırken bahsettiğim hava durumları da oyunun ve haritanın oynanışını baştan aşağıya değiştirme etkisine sahip olabiliyor. Örneğin oyunda kasırga çeşitleri bulunuyor. Kasırgalar, havada rastgele rüzgar alanları oluşturarak paraşüt ile uzak mesafeleri hızla kapatmamızı sağladığı gibi, etrafımızda görüş almak için kasırgayı adeta bir merdiven gibi kullanıp gökyüzüne de ulaşabiliyoruz. Sağanak yağış, oyundaki sesleri duymamızı büyük ölçüde engelliyor ve bunu yaparken görüşümüzü de oldukça kısıtlıyor. Birçok farklı hava durumu barındıran Exoborne, bu havanın oynanışa da oldukça büyük bir etkisi olmasını sağlayarak aslında oynanan her maçın ve haritada geçen her anın farklı bir hissiyata bürünmesini sağlamayı oldukça güzel bir biçimde başarmış.
Exoborne üçüncü şahıs kamerasından oynanan, ancak nişan aldığımızda birincil şahıs kamerasına geçen bir oynanışa sahip. Silah ve hareket mekanikleri açısından PUBG: Battlegrounds ile oldukça benzerlik gösteriyor. Harita sayesinde de akıcı ve yenilikçi bir hareket sistemi sağlamakta oldukça başarılı olmuşlar ve silah kullanımıyla mükemmel bir uyum içerisinde hissettiriyor. Özellikle de silahlarınızı biraz geliştirmeye başladığınızda, hareketliliğin silah kullanımıyla git gide uyumlu olması oyunun sadece savaş mekaniklerini bile oldukça ön planda tutuyor. Adeta bir Extraction Shooter oynadığınızı unutup, başka oyuncularla çatışma aramaya başlıyorsunuz.
Harita üzerinde yayılmış eşya toplayabileceğimiz alanlar, bu alanlardaki genel olarak eşyaları ve risk seviyelerini görebilmek oldukça hoşuma gitti. Bölgelerdeki yapay zeka ve gerçek oyunculara karşı planladığınız rotaların kasırgalardan dolayı bir anda bambaşka bir plana dönüşebilmesi de öyle. Exoborne’un güzel bir geliştirme süreci geçirmesini heyecanla bekliyorum. Unreal Engine 5 ile oldukça güzel görsellere de sahip olan oyun, PC dışında konsollarda da yer alacak. Konsollardaki Extraction Shooter eksikliğini de düşündüğümüzde oldukça güzel bir alternatif olarak çıkışını gerçekleştirebilir gibi görünüyor.
Özetlemek gerekirse Exoborne; Extraction Shooter türüne hızlı hareket mekaniklerinin ve oyun tarzına göre şekillendirme imkanının bulunduğu Exo-Rig’ler ile birlikte hem PC hem de konsollar için kendine bir yer edinmeye geliyor gibi duruyor. Görevlerinden yazı içerisinde çok bahsetmesem de, Extraction Shooter türünde genelde hızlı ilerlemeyi engellemek amaçlı konulmuş gibi hissettiren görevlerden ziyade, güç patlamaları yaşamanızı sağlayan görevler ve ödüller şeklinde.
Oynanış döngüsü oldukça hoşuma giden Exoborne son zamanlarda oynadığım en stabil test aşamalarından birisi olduğu gibi, aynı zamanda da en zevk aldığım Extraction Shooter oyunlarından birisi oldu. Geliştirme sürecinde eklenmesi gereken bir çok özellik ve içerik bulunsa da, bir sonraki açık beta veya test aşamasında, özellikle de bu türü seviyorsanız şans vermenizi tavsiye ederim.